Akbelen direnişinin birinci yılında mahkemeden 'üçüncü bilirkişi keşfi' kararı

Akbelen Ormanı'nın madene tahsisine ilişkin açılan davada mahkeme üçüncü kez bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdi. Karara itiraz edildi.

Abone ol

İZMİR- Akbelen Ormanı’nın kömür madeni nedeniyle Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye tahsisinin iptali için İkizköylülerin açtıkları dava sürüyor. Davada son olarak Muğla 1'inci İdare Mahkemesi, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulması ve üçüncü kez yerinde keşif yapılmasına karar verdi.

'HEYETİN KARARA VARABİLMESİ İÇİN YETERLİ BİLİMSEL DEĞERLENDİRME MEVCUT'

Davanın avukatlarından Arif Ali Cangı, keşfin tekrarlanması kararından dönülmesini ve davaya duruşma ile devam edilmesini talep ederek başvuruda bulundu. Üçüncü keşif kararını değerlendiren Avukat Cangı, "Bu karar, yasa, Anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan yaşama hakkı, sağlıklı ve dengeli çevrede yasama hakkı, adil yargılanma hakkını, hukuk devleti ilkesini yok sayan, yargıya davaları en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması görevi yükleyen Anayasanın 141/4 maddesine açıkça aykırıdır. Bilirkişi raporunda mahkeme heyetinin karara varabilmesi için gerekli ve yeterli bilimsel değerlendirmeler mevcut. Zaten biz de rapora itiraz etmedik; sadece enerji şirketinin çıkarlarına yoğunlaşmış olan jeoloji ve maden mühendisliği uzmanlıklarının aykırı görüşlerinin çevre hukuku açısından dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirttik" dedi.

Mahkemenin tekrar keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekçesi olarak son rapora taraflarca karşılıklı itiraz edildiğini gösterdiğini ancak davacı İkizköylüler adına böyle bir itiraz yapılmadığını belirten Cangı, bilirkişi raporunda Akbelen Ormanı’nın madene tahsisinin geri dönüşü olmayacak ekolojik yıkıma yol açacağının bilimsel olarak kanıtlandığının altını çizdi.

BİR YILDIR NÖBET SÜRÜYOR: AKBELEN HALEN GÜVENDE DEĞİL

Karara ilişkin İkizköy Çevre Komitesi adına yapılan açıklamada ise davada bir türlü nihai karar verilemezken, ormanı korumak için başlatılan nöbet eyleminin bir yılı doldurduğuna dikkat çekildi. Koskoca bir yıla rağmen hâlâ bilim insanlarının "korunması zorunlu" dediği Akbelen Ormanı'nın güvende olmadığı vurgulanan açıklamada, "Artık yargıdan Akbelen Ormanı'nın olduğu gibi korunmasına yönelik kalıcı bir karar bekliyoruz. Anımsatmak zorunda hissediyoruz: Anayasa, ormanlarımızın korunması görevini biz İkizköylüler gibi ormanın yakınında, içinde yaşayan yurttaşlar kadar, belki de daha öncelikli olarak devlete vermiştir. İklim krizinden kurtuluşumuzun anahtarı, temiz hava, su ve toprağın, çocuklarımızın geleceğinin garantisi ormanlarımızı, Akbelen Ormanı'nı korumak üzere yargıyı görevini hızla yerine getirmeye davet ediyoruz" denildi.

Öte yandan, bilirkişi keşfi için 19 bin TL’lik bir mahkeme masrafı ödemesi de talep edildiğine dikkat çeken İkizköy Çevre Komitesi, “Biz küçük bir köy derneğiyiz. İkizköy’ü madene teslim etmemek için açtığımız başka davalarımız da var ve aynı davada üçüncü kez keşif masrafı ödemek durumunda kaldığımız için büyük bir yükün altına girmiş hissediyoruz. Ekolojik haklar için yürütülen hukuki mücadelelerde bilirkişi keşif masrafları, adalete erişimin önünde önemli bir engel oluşturuyor" diye belirtti.

BİLİRKİŞİLER NE DEMİŞTİ?

1 Mart 2022 tarihinde yapılan ikinci keşif sonucunda bilirkişi heyetince mayıs ayında mahkemeye sunulan raporda, Akbelen Ormanı’nın madene tahsisi ile ortaya çıkacak ekolojik yıkım farklı boyutları ile somut biçimde ortaya konuldu. Ancak, raporun sonuç bölümünde maden ve jeoloji mühendisi bilirkişilerin görüşleri doğrultusunda “Türkiye’nin elektrik ihtiyacı” gerekçe gösterilerek, ekolojik yıkım belgelenmesine rağmen, madene tahsisin gerekliliği tespiti yapıldı.

Bilirkişi raporunda madenin Akbelen Ormanı'na vereceği kalıcı zarara ilişkin önemli noktalara dikkat çeken dört uzmanın görüşleri ise kısaca şöyle:

- Orman mühendisi bilirkişi; Açık ocak kömür madencilik faaliyeti sırasında ocak alanının genişleyeceği alanın kesilecek ağaçlar, toprak kaybı ile birlikte ormansızlaşacağını, rehabilitasyon çalışmaları ile mevcut orman yapısının tekrar geri getirilmesinin mümkün olmadığı, oysa özellikle bir yıl önce bölgede yaşanan yangın felaketinden sonra Akbelen Ormanı'nın yaban hayatı için korunması gereken doğal bir ekolojik koridor olduğunu ve korunması gerektiğini belirtti.

- Çevre mühendisi bilirkişi; ocak alanı ile izne konu orman alanı arasındaki tarım alanlarının zarar göreceğini, madencilik faaliyetleri nedeniyle önemli düzeyde toz emisyonunun oluşacağını dile getirdi.

- Hidrojeolog bilirkişi; mevsimsel yağışlarla yüzeye düşecek su miktarı yeraltına sızmaksızın yüzeysel akışa geçeceğini; bölgeye düşen mevsimsel yağışın yüzeysel akışa geçmesi su baskınlarının oluşmasına, bölgede bulunan yerleşik alanların ve tarımsal alanların olumsuz yönde etkilenmesine neden olacağına dikkat çekti.

- Biyolog bilirkişi; alanda yürütülecek maden faaliyeti sonucunda söz konusu orman ve içerisinde var olan ekosistemin geri dönüşü olmayacak şekilde ortadan kalkacağını tespit ve rapor etti.