Akın Öztürk: 15 Temmuz gecesi komik durumdaydım

Darbe girişiminin '1 numaralı ismi' olduğu öne sürelen Akın Öztürk suçlamaları reddetti. Darbe girişiminden haberi olmadığını öne süren Öztürk, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatırken şöyle dedi: "Üniformam kısaydı. Gülünç bir durumdaydım. Bir konsey başkanının böyle bir durumda olması... Siz değerlendirin. Darbe girişiminin başında olsam bu duruma düşer miydim"

Abone ol

DUVAR - 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili 221 sanık hakkında açılan davanın duruşması bugün görüldü. Duruşma sonunda müştekiler ve sanık yakınları arasında tartışa çıktı. Sanık yakınlarının üzerine yürüyen müştekileri polis engelledi.

Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda yapıldı. Duruşmaya sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya ilk olarak 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olduğu öne sürülen 38 sanık, ardından da diğer sanıklar alındı.

'ADRESİ BİLMİYORUM TUTUKLUYUM' 

'Darbe girişiminin askeri kanadının bir numarası olduğu' iddia edilen Hava Kuvvetleri eski Komutanı Akın Öztürk, kimlik tespiti sırasında 2 çocuğu olduğunu belirterek, "Adresi bilmiyorum. Tutukluyum" dedi.

Duruşmada ilk ifadesi alınan Hava Kuvvetleri eski Komutanı Akın Öztürk, "Bayrak, vatan ve ülkem için gerekirse canımı vereceğim yönünde ettiğim yemine halen ölsem dahi sadığım. Böyle bir hainlik suçlamasıyla yargılanmam bana verilebilecek en büyük cezadır. 46 yılını orduya vermiş bir insanım. Bu hain darbe girişimiyle ilgim, hiçbir katkım hatta haberim bile yoktur. Ben bu rütbe ve yaşa gelmiş bir insan olarak silah arkadaşlarıma silah doğrultacak bir insan değilim" dedi.

'GİZLİK TANIK İFADELERİ YALAN'

Darbe girişimine katılanların hukuk ilkeleri çerçevesinde, en ağır şekilde cezalandırılmasını kendisinin de istediğini söyleyen Öztürk, kendisiyle ilgili algı operasyonu yapıldığını savundu. Öztürk, şöyle dedi:

"Henüz ifadem alınmadan basında 'Akın Öztürk itiraf etti' şeklinde haberler yer aldı. Bunlar benimle ilgili yapılan algı operasyonlarının başlangıcıdır. Ankara Çukurambar'da darbecilerle toplantılara katıldığım yönündeki gizli tanık ifadeleri yalan olmasına rağmen basında bunlara doğruymuş gibi verildi."

'KORUMA ASTSUBAYIM ARADI, BEN GÖRÜŞMEDİM'

15 Temmuz günü Ankara'ya geldiğinde, kızının maldığı lojmanın olduğu Akıncı Üssü'ne gittiğini ve eşinin hasta olması nedeniyle gece orada kalmaya karar verdiklerini anlatan Öztürk, şunları söyledi: "O gece koruma astsubayım İsmail Keskin telefonla arayıp 'Genelkurmay'da saldırı olmuş' dedi. Bunun üzerine koruma astsubayımı tekrar kaldığım lojmana çağırdım. Kendisinden neler olup bittiğini öğrenmesi için Genelkurmay Harekat Merkezi'ni arattım ancak telefona çıkan subay Mehmet Partigöç'ten bilgi alabileceğimizi söylemiş. Bunun üzerine koruma astsubayım Mehmet Partigöç'le görüştü. İddianamede iddia edildiği gibi ben direk görüşmedim."

15 Temmuz çatı davası başladı

'GENELKURMAY BAŞKANI 'BUNLARI VAZGEÇİR' DEDİ'

Gecenin ilerleyen saatlerinde, İstanbul'da bulunan Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın kendisini aradığını ve neler olup bittiğini öğrenmesini istediğini anlatan Öztürk, şöyle devam etti:

"Bunun üzerine lojmandan ayrılarak Akıncı Üssü 143. Filoya gittim. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da tutulduğu odaya girdim. Burada Akar dışında yanılmıyorsam Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancı, Hakan Evrim ve Mehmet Dişli vardı. Genelkurmay Başkanı bana, 'bunlar darbe yapmak istiyor, bunlarla konuş ikna et, vazgeçsinler' dedi. Ben de Genelkurmay başkanımızın ifadelerini kullanarak, 'yanlış yaptıklarını, vazgeçmelerini' söyledim."

'BAŞINDA OLSAM BU DURUMA DÜŞER MİYDİM'

Sivil kıyafetli olduğu için emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini; ancak yolların kapalı olması nedeniyle üstte kendisi için üniforma ayarlandığını söyleyen Öztürk, "Üniforma kısaydı. Gülünç bir durumdaydım. Bir konsey başkanının böyle bir durumda olması siz değerlendirin. Darbe girişiminin başında olsam bu duruma düşer miydim" dedi.

'BENİ KİM İKNA ETMİŞ'

Daha sonra tekrar Genelkurmay Başkanı'nın yanına gittiğini ve darbecilerin kararlı olduklarını söylediğini anlatan Öztürk, şöyle devam etti: "Genelkurmay Başkanı'nın sinirleri bozuktu, tedirgindi. Ancak enterne durumda değildi. Dışarıda çok sayıda silahlı kişi vardı. Genelkurmay Başkanı'nı darbenin başına geçirilmesi için oluşturulan ekipte olmadığım gibi bu konuda kendisini ikna çabam da olmadı. Bu husus Genelkurmay başkanına sorulabilir. Genelkurmay Başkanının ikna edilmemesi halinde benim Genelkurmay başkanlığına getirileceğim iddia ediliyor. Beni kim ikna etmiş, ben ikna olmuş muyum?"

'DAMADIM İLE GÖRÜŞMEDİM'

Akın Öztürk, komutanlığı döneminde defalarca FETÖ ile mücadele edilmesi gerektiğini astlarına söylediğini, daha önceki darbelerin ülke üzerindeki etkilerini bilen biri olarak darbe girişiminde yer almasının mümkün olmadığını dile getirdi. Öztürk, ayrıca Mahkeme Başkanı'nın sorusu üzerine o gece, davanın sanıklarından olan damadı Yarbay Hakan Karakuş'la hiç görüşmediğini de söyledi.

'ARAMA TUTANAĞINDA BU BELGELER YOK'

Akın Öztürk'ten sonra, darbe girişimi sırasında Akıncı 4'üncü Ana Jet Üssü Hareket Komutanı olan Kurmay Albay Ahmet Özçetin savunmasını yaptı. İddianamede, darbe girişimi sırasında Hava Kuvvetlerinin sevk ve idaresini, uçak ve pilotların organizasyonunu yaptığı iddia edilen sanık Özçetin, suçlamaları kabul etmedi.

Özçetin, "Darbe girişimi gecesi aracımda ele geçirildiği iddia edilen ve bazı kişilerin ev adreslerinin bulunduğu kroki ve belgelerin bulunması konusunu kabul etmiyorum. Aracımda yapılan arama sırasında ben de vardım. Arama sonrası aracım Ulaştırma Tabur Komutanlığına teslim edildi. 18 Temmuz'da yapılan bu aramanın tutanağı bana teslim edildi ve bu tutanakta bu tür belgelerin bilgisi yok. Sonuç olarak bu belgeler bana ait değildir ve suçlamalar asılsız" dedi.

DURUŞMA SALONUNDA TARTIŞMA ÇIKTI

Özçetin'in savunmasının ardından mahkeme başkanı duruşmayı sonlandırdı. Bu sırada sanıklar salondan çıkartılmayı başlandı. Sanık yakınları, yakınlarına el sallarken bir kişi salonda bulunduğunu göstermek için yakını olan sanığa seslendi.

Müştekilerin bulunduğu bölümden bir kişi, "Neye bağırıyorsun sen" diye tepki gösterdi. Sanık yakınının karşılık vermesi üzerine müştekilerin birçoğu bağırmaya başladı. Bazı kişiler bulundukları bölümden atlayarak, sanık yakınlarının üzerine yürüdü. Polisler bu kişileri engellerken, çevik kuvvet polisleri duruşma salonu dışında önlem aldı.

Duruşma yarın sanık savunmalarıyla devam edecek. (ANKARA/DHA)