AKP Belediyeciliğini okumak: Geleceği çalınan çocuklarımız ve ‘ihtişamlı’ hamam ihtiyacı
Bu sadece bir betonlaşma hikâyesi değil. Aynı zamanda, kamusal alanların ticarileştirilmesi, imar oyunları, belediyenin ayrımcı, hemşericilik, yüksek dozda PR siyasetlerini de konuşabileceğimiz tipik bir AKP klasiği. En önemlisi de, Çekmeköy belediyesinin Çekmeköy’ün çocuklarına attığı kazığın; reva gördüğü değersizliğin de hikâyesi.
Abbas Karakaya
İstanbul’da yeşil alan miktarı Avrupa Birliği, Dünya Sağlık Örgütünün standartlarının çok çok gerisinde. İlçelere göre baktığımızda ise Çekmeköy halka açık yeşil alan bakımından 34 ilçe arasında 30'uncu sırada. Başka bir deyişle, Çekmeköy Kuzey Ormanlarına komşu olsa da park (aktif yeşil alan) bakımından İstanbul’un en fakir beş ilçesinden biri. Bu hiç de parlak olmayan durum karşısında İBB ve Çekmeköy belediyesinden kamuya açık yeşil alanları (parkları) arttırması beklenirken, tam aksini yaparak, parkları yok ediyor. Parkları imara açarak parkların park vasıflarını ortadan kaldırıyor. Son beş yılda, 2014 yerel seçimlerinden bu yana Çekmeköy’de AKP yönetimindeki belediye elinde parklar çok zarar, zulüm gördü. Ve dolayısıyla insanları, özellikle de şansız çocukları.
Özgecan Aslan parkı Çekmeköy’deki AKP belediyeciliğinin gerçek yüzünü gösteren bir örnek. Yani belediye kaynaklarının nasıl doğa ve halktan yana değil, dar bir kesim için kullanıldığını görmemizi sağlayan muazzam bir örnek. Çekmeköy'ü yöneten AKP kadroların zihniyetini deşifre eden bir hikâye bu. Bu sadece bir betonlaşma hikâyesi değil. Aynı zamanda, kamusal alanların ticarileştirilmesi, imar oyunları, belediyenin ayrımcı, hemşericilik, yüksek dozda PR siyasetlerini de konuşabileceğimiz tipik bir AKP klasiği. En önemlisi de, Çekmeköy belediyesinin Çekmeköy’ün çocuklarına attığı kazığın; reva gördüğü değersizliğin de hikâyesi.
Özgecan Aslan parkı Barış Yolu Caddesi üstündeki bir sitenin spor tesisleri ve çocuk parkı alanıydı. Ancak 2014 yerel seçimlerinde söz konusu 271 haneli siteden AKP’ye sadece iki oy çıkınca ertesi gün, yani seçimden sonraki ilk gün, yani pazartesi günü buldozerlerle bu tesislerin dış duvarını yıktı geçti AKP belediyesi. Çünkü bu alan söz konusu sitenin belediyeye terk alanı/ idi. Duvarların yıkılmasıyla 3 tenis kortu, bir basket, bir futbol sahası ve çocuk parkı ‘halka açıldı’. Yıkıntı ve molozlar içinde Çekmeköylüler burayı kullanmaya başladı. Üç beş ay böyle gitti. Alanın sağı solu biraz toparlandı, düzeltildi ve 2014 sonbaharında Çekmeköy Belediyesi, "Çekmeköy’e engelsiz bir park kazandırdım" diyerek parkın açılışını yaptı. Bir süre sonra, altmış numaralı belediye meclis kararıyla parka Özgecan Aslan Parkı adı verildi ve park 02.03.2015’de bu ad altında bir kez daha açıldı. Bu ikinci açılış daha janjanlı oldu. Bazı Fenerbahçeli futbolcu ve teknik adamlar da hazırdı açılışta.
Şüphesiz, 3 tenis kortu, bir basket, bir futbol sahası ve çocuk parkının Çekmeköylülerin, özellikle çocukların hizmetine sunulması çok güzeldi. Belediye "Çekmeköy halkına hizmet ediyorum" diye gururlanabilirdi. Havasını atmıştı. Haklarıydı. Ancak iş orada kalmadı. Üç, beş ay bu haliyle Çekmeköylülerce ücret ödemeden kullanıldıktan sonra hummalı bir onarım, yeniden yapım faaliyetlerine girişildi. Bütün spor sahalarının üstleri kapatıldı, içi, dışı her şey yenilendi. 2016 sonları, 2017 başlarında bazı spor okullarına, şirketlere kiralanmaya başlandı. Parkın, Barış Yolu Caddesi girişindeki ilanlardan öğrenebildiğimiz kadarıyla bu şirketler GD Sports Academy ve Galatasaray Spor Kulübü. Yani Çekmeköy’de ikamet eden bir çocuk, bir yetişkin bu tesislerden artık parası varsa, bu kulüplerin üyesi ise faydalanabilir. Başka bir deyişle, halka açılan park ve spor tesisleri halka çabuk kapatıldı. Pardon, iki kere halka açıldı, ama sonunda sadece parası olanlara açık hale getirildi. Ama hikâye burada da bitmiyor.
Uygun olmayan ısıda yıkanan kumaşlar çeker ya, resmi adı Özgecan Aslan Parkı 7tepe Spor Tesisleri olan park da sağından solundan çekmeye, daralmaya, küçülmeye başladı. Önce, spor tesislerinin yenilenmesine paralel olarak parka soyunma odası ve ikinci bir kafeterya eklendi. (o kafeteryada, 2017’den 2018’e geçerken yeni yıla giriş partisi verildi) Parkın, Barış Yolu Caddesi girişi fiilen otopark alanı olarak kullanılmaya başlandı. Parkın küçülme ya da fiilen imara açılmasında tüy dikme aşaması diyebileceğimiz aşama geçenlerde tamamlandı: Çocukların para vermeden top oynayabildiği, salıncağa binebildiği parkın beşte birlik bir kısmına karşılık gelen alan bir hamam dikildi. (Şu an parkın 3/5’i spor sahaları, 1/5’i hamam, 1/5’i kafeterya ve salıncak vs. alanı) Sessiz sedasız açılışı geçen hafta yapılan hamamın adı da Mimar Sinan Hamamı oldu. Kim bilir belki de çocuklarımıza su sporlarına giriş dersleri verirler hamamda! İlçedeki acil ihtiyaçlar arasında kreş ve okul ve yeşil alan gelirken bu hamam da nereden çıktı demeden kendini alamıyor insan.
Mimar Sinan yaşasaydı böyle bir betonermeye adının verilmesinden hicap duyar, bence adının verilmesi teklifini geri çevirirdi. Doğa ve halkın kaynaklarının yağmalanmasına dayanan, en çok da Çekmeköylü çocukları mağdur eden betonerme çirkinliğe adı verildiği için kemikleri sızlıyordur mezarında şimdi.
Yakında yerel seçimler var. Umarım ve dilerim ki halkın parasını böyle çarçur edip eşini dostunu zengin eden, çocuklarının parkını, geleceğini elinden alan AKP zihniyetine Çekmeköy halkı gereken cevabı verir. Umarım ve dilerim ki Çekmeköy’de yerel yönetime talip olacak muhalefet adayları bu ve buna benzer bir sürü yağmayı, haksızlığı, adaletsizliği önce iyi çalışır ve sonra bıkmadan, usanmadan halka anlatır. Şüphesiz, bu anlatılar kayıpların, çalınanların nasıl geri alınabileceğini, devasa sorunlara nasıl somut, halktan yana çözümler bulunabileceğini de içermeli.