Akşener: 28 Şubat'ta İstanbul'un seküler sermayesi kazandı
İYİ Parti lideri Meral Akşener 28 Şubat'a ilişkin yaptığı konuşmada, "İstanbul'un seküler sermayesi, meslek odalarının başkanları, güvenlik bürokrasisi darbe yapmak yerine, baskıyla bir iktidarın düşürülmesini hedeflediler ve başardılar" dedi. Akşener ayrıca "O 28 Şubat’ın kendini beğenmeyenlerine nasıl bir ders verdiyse bu millet şimdi o kibre, kendini beğenmişliğe, o kul hakkıyla buraya kadar gelmişliğe aynı dersi verecek" ifadelerini kullandı.
DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Kızılcahamam'da düzenlediği "Siyasal İletişim Konferansı"nda, Türk siyasi tarihine "postmodern darbe" olarak geçen 28 Şubat sürecinin 24'üncü yılı dolayısıyla konuşma yaptı.
28 Şubat'ın, "kendisinin de aktif olarak ancak karşı bir şekilde içinde yer aldığı süreç" olduğunu ifade eden Akşener, "O günlerde İstanbul'un seküler sermayesi, meslek odalarının başkanları, güvenlik bürokrasisi darbe yapmak yerine, baskıyla bir iktidarın düşürülmesini hedeflediler ve başardılar. İlk defa denenen bu yöntemi de 'postmodern darbe' olarak tanımladılar. Doğru söylediler" dedi.
'İSTANBUL SERMAYESİ KAZANDI'
Meral Akşener, 28 Şubat'ta oluşan gücün, bir grup insanı, siyasetçiyi ve o siyasetçiye oy verenleri tehdit ilan ettiğini, oluşturulan psikolojik baskılarla 54. hükümetin yıkıldığını söyledi. Akşener, şöyle devam etti:
"Kaybedenler oldu. DYP ve Çiller, Refah Partisi ve rahmetli Erbakan kaybetmiş oldu. Kimler kazandı? Rahmetli Mesut Yılmaz, İstanbul sermayesi ve güvenlik bürokrasisi kazandı kabul edildi. Yıl 2021, o gün kazananlar kazanmış durumdalar mı? Hayır. Mesut Yılmaz, Anavatan Partisi kazanmış kabul edilirken, bugün yok. Refah Partisi kaybetmiş kabul edilirken, 2002'de o yapının içinden çıkan hocayla yerli ve milliği mukayese kabul, kabil olmayan bir başka yönetim hem zihniyetiyle hem insanlarıyla iş başında. Merkez sağ yerinde duruyor mu? Hayır. Çok merak ediyorum o günün aktörleri bugünkü Türkiye'nin oluşacağından küçücük bir şüphe duymuşlar mıydı? Dolayısıyla milletimize güveneceğiz. Millet görmez, bilmez demeyeceğiz."
'O REFERANDUM OLMASAYDI 15 TEMMUZ OLMAZDI'
Akşener, Anayasa değişikliğine ilişkin 2010'da yapılan referanduma da değinerek, "Referandumuna götürülen anayasa yargıyı ele geçirmek için çıkarıldı. O referandum olmasaydı 15 Temmuz olmazdı. 15 Temmuz'da, o 28 Şubatçıların, 2010'a kadar sayın Erdoğan ve arkadaşlarının güvenmediği bu millet, o devleti gitti sokaktan ve köprüden topladı, getirdi" diye konuştu.
Meral Akşener, devletin ele geçirilmesi gereken bir mekanizma olmadığını belirterek, "İnsanlar geçer, devlet ebed müddettir" ifadesini kullandı.
'ERDOĞAN'IN SEÇİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Geçmişten ders çıkarmak gerektiğini vurgulayan Akşener, şunları ifade etti:
“Millete karşı dürüst olmak, belki ilk etapta seni gözlem altında tutuyor feraset, bakıyor, ölçüyor biçiyor ondan sonra da kararını veriyor. Bu milletin en büyük özelliklerinden birisi oyuna dokundurtmamasıdır. Buradan söylüyorum mümkün değil, Sayın Erdoğan’ın seçilmesi mümkün değildir. Çünkü o 28 Şubat’ın kendini beğenmeyenlerine nasıl bir ders verdiyse bu millet şimdi o kibre, kendini beğenmişliğe, o kul hakkıyla buraya kadar gelmişliğe aynı dersi verecek. Biz 28 Şubat’ı yaşamış bir kişi olarak asla bırakmayacağım bir tek şey var o da geçmişten ders çıkarmak. Eksikten gedikten hatadan ders aldık, milletimize güvenmemiz gerektiğine kanaat ettik.”
'UYGUR TÜRKLERİ'NİN UĞRADIĞI MEZALİM SOYKIRIM OLARAK TANINMALI'
Konuşmasında, Kanada ve Hollanda parlamentolarının, Çin'in Uygur Türklerine yönelik uygulamalarını "soykırım" olarak tanımlayan yasayı onayladıklarını da hatırlatan Akşener, "Grup başkanvekili arkadaşlarımızdan talebimdir. Meclis Başkanı'ndan randevu alacaksınız. Meclis'in tümünden, TBMM'den Uygur Türklerinin uğradığı mezalimin 'soykırım' olarak tanınması gerektiğine dair talepte bulunacaksınız" dedi. (HABER MERKEZİ)