Akşener: ABD’de de umarım milli irade hayata geçer
Esnaf ziyaretleri kapsamında Beypazarı ve Nallıhan’a giden İYİ Parti lideri Meral Akşener, ABD’de yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve “Umarım milli irade, seçmen iradesi hayata geçer, bu karışıklar son bulur. Tabii demokrasinin hep altını çizen bir ülkede böyle bir durumun yaşanması enteresan bir durum” dedi.
ANKARA - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyaretleri kapsamında Ankara’nın Beypazarı ve Nallıhan ilçelerine gitti. Yeni yılın ilk gezisini Ankara’da yaptıklarını belirten Akşener, gezilerinde özneyi esnaf olarak belirlediklerini, karşılaştıkları kadınların, genç işsizlerin, çiftçilerin ve köylülerin de sorunlarını dinlediklerini söyledi ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
‘DEMOKRASİNİN HEP ALTINI ÇİZEN BİR ÜLKEDE BÖYLE BİR DURUMUN YAŞANMASI ENTERESAN’
Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akşener,
bir basın mensubunun Donald Trump'ın çağrısı üzerine yüzlerce
göstericinin Kongre binasını basması üzerine ABD’de yaşanan
olayları nasıl değerlendirdiği sorusuna yanıt verdi ve şunları
kaydetti:
“ABD’de de umarım milli irade, seçmen iradesi hayata geçer, bu
karışıklar son bulur. Tabii demokrasinin hep altını çizen bir
ülkede böyle bir durumun yaşanması enteresan bir durum. Seçim
önemli bir kavramdır seçmenin hür iradesini çalıştırıp, sandığa
attığı oyun sonuçlarını hiç kimse tartışamaz. Demokrasilerde her
şeyi tartışabiliriz ama bir tek şeyi tartışamayız hür irade ile
sandığa atılmış o oyları ben niye az aldım o niye çok aldı diye
tartışamayız. Umarım bu demokrasinin olmazsa olmaz kaidesi işler
diye düşünüyorum.”
‘GİYİM KUŞAM ÜZERİNDEN YAPILAN TARİFLERİN HİÇBİRİNİ DOĞRU BULMUYORUM’
CHP’li Muharrem İnce’nin partisinden ayrılıp yeni parti kurmasını da değerlendiren Akşener, “Hayırlı olsun. Ben bugüne kadar yeni bir siyasi parti için yola çıkmış hiçbir arkadaş hakkında olumsuz cümle kurmadım. Bunu kişisel olarak doğru bulmam. Bu hepimiz için bir yolculuk, bu yolculuğun kararını verecek olan seçmen dolayısıyla hayırlı olsun” dedi.
Fikri Sağlar'ın “Türbanlı bir hâkimin adaleti yerine getirebileceğinden kuşkum var” sözleri ve hakkında açılan soruşturmaya ilişkin soruya da yanıt veren Akşener şunları kaydetti: “Bu insanların derdinin konuşulmadığı bir Türkiye’yi reddediyorum ben. Sizler de bu soruları sormak zorundasınız sizi de kırmak istemiyorum ama şimdi başörtülü bir hanımsınız ben 28 Şubat’ın Meral Akşener’iyim her ne kadar büyük bir vefasızlıkla karşı karşıya kalsam da, başörtüsünün, kadının giyiminin, açık başın ya da örtülü başın erkekler tarafından özne yapılmasını o zaman reddetmiştim bugün de reddediyorum. Kadınların kendi içerisindeki meseleleri kadınlar hep çözdü güne kadar. Erkekler devreye girdiğinde kadının giyimi kuşamı üzerinden hep Türkiye’de kavga çıktı. Dolayısıyla hiçbirini doğru bulmuyorum. Giyim kuşam üzerinden yapılan tariflerin hiçbirini doğru bulmuyorum. Benim evim basıldı sayın Sağlar gibi giyinmiş hakim o basan saldırganların tamamını beraat ettirdi. Aynı kendi gibi giyiniyordu takım elbiseli kravatlı saldırganların hepsini beraat ettirdi. Demek ki, kuralların uygulanması giyimle kuşamla alakalı bir şey değilmiş. Sayın Erdoğan’ın 21 yaşındaki genç bir kızı hem de cuma namazından sonra cami avlusunda herkesin önüne atmasını da doğru bulmuyorum. Sayın Erdoğan’dan talebim bu torunu yaşındaki genç kızı arayıp gönlünü kendisinden helallik istemesidir. Bir bütün olarak erkekler bu işin dışında kalırsa hiçbir sorun kalmayacaktır Türkiye’de.”
‘AK PARTİ’YE VE ONUN SAYIN GENEL BAŞKANI’NA HİÇBİR FAYDASI OLMAYACAK’
AK Parti’nin 81 il örgütü, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ
ile gazeteci Can Ataklı hakkında da “darbe imalı” konuştukları
gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. İYİ Parti lideri Başbuğ ve
Ataklı’ya ilişkin ise şunları kaydetti:
“İlker Başbuğ konusu ilginç. İler Başbuğ önce FETÖ'cüler tarafından
hapsedildi ve bizatihi Sayın Erdoğan bunun yanlış olduğunu
söylemişti. Biz ne anladık o zaman? FETÖ'cü hakim ve savcılara sözü
geçmiyor Başbakanın diye anlamıştık. Bugün aradan zaman geçti bir
duyuru ile AK Parti’nin bütün il teşkilatlarının Sayın Başbuğ
hakkında darbecilik üzerinden bir suç duyurusunda bulunmasını…
Sonuçta ne oldu? FETÖ'cüler suçlu bulundu ‘pardon’ denildi,
‘milletim beni affetsin’, ‘Allahım beni affetsin’ denildi. Bu tür
ayrıştırıcı durumlarda FETÖ'cülere benzer yöntemlerin kullanılıyor
olmasını doğru bulmadığımı ifade ederim. Bir de şimdi Sayın Başbuğ
diyor ki, ben hayatım boyunca darbelere karşı oldum. İkinci
hırpalanmanın özellikle AK Parti’ye ve onun Sayın Genel Başkanı’na
hiçbir faydası olmayacağını düşünüyorum bir dost olarak
söyleyeyim.” (DUVAR)