Akşener: Erdoğan, Kenan Evren'i bile geride bıraktı

Abone ol

DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

DARBEYE SESSİZ KALMAYACAĞIZ:

6 Mayıs 2019 Pazartesi günü, Yüksek Seçim Kurulu üzerinden, aziz milletimizin iradesine darbe yapılmıştır.  Demokrasimize vurulan bu yargı darbesi karşısında sessiz kalmayacağız. Demokrasiye her türlü müdahale bir darbedir, ve biz her türlü darbeyi reddedeceğiz. Bağımlı yargı yoluyla, millet iradesinin gasp edilmesi, ikinci bir 28 Şubat darbesidir. Biliyorsunuz, 28 Şubat’ta sayın Erdoğan, yine talimatlı bir mahkeme kararıyla belediye başkanlığından uzaklaştırıldı… 6 mayısta ise bunun tekrarı yaşandı. Dünün mağdurları, maalesef yolun sonunda hak yiyen mağrurlara dönüştüler. O gün hukuksuzluğa maruz kaldığında, nasıl sayın Erdoğan’ın yanında durduysak, bugün de hukuksuzluğa karşı, Ekrem İmamoğlu'nun yanında duracağız. Bizim ölçümüz, isimler değil, büyük Türk Milleti’nin iradesidir.

Maalesef, sayın Erdoğan, Kenan Evren'i bile geride bırakıp, sandığı devirdi. 6 Mayıs darbesiyle Türkiye’de bir kez daha rejim değişikliği yaşandı. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin de ötesine geçildi, parti devleti rejimine dönüş yapıldı.  Anayasa fiilen askıya alındı. Sayın Erdoğan artık “tek adam” olmakla yetinmeyip, “tek seçmen” olmaya çalışıyor. İktidar partileri sandık sonuçlarını tanımayarak, Türkiye'ye en büyük kötülüğü yaptılar. Sandığı tekmelediler, kendileri de siyaseten intihar ettiler. Sayın Erdoğan’a millet “dur” dedikçe, ortağı “atla” dedi. Siyasi akıbeti hakkında tercih tabii ki kendisinindir. Ama milletin ve devletin akıbeti Erdoğan’ın iki dudağının arasında değildir.

MESELE İTTİFAKLAR ARASI YARIŞ OLMAKTAN ÇIKTI: Milletin istikbali, yine milletin elindedir. İstanbul seçimini, “bazı sandık kurulu başkanları kamu görevlisi değil” diyerek iptal ettiler. Yani, koca koca adamların uydurdukları, oy çalma ya da sahte seçmen iddiaları doğru çıkmadı. Bıkmadan bunu anlatacağız. İktidar partilerine ısrarla şunu soracağız: İYİ PARTİ'nin Bursa Mustafakemalpaşa'da aynı gerekçeyle yaptığı itirazı reddedip, İstanbul'da neden iptal kararı verdiniz? Sn. Erdoğan bir de çıktı dedi ki, “seçimin tekrarı demokrasi göstergesidir.” İktidar İstanbul’u kaybetmesin diye, seçim tekrar ettirmek demokrasi göstergesi olmuş… Milletimizin aklıyla alay etmeyi bırakın. Aynı zarfa konulup, aynı sandığa atılan dört oyun, neden sadece bir tanesi geçersiz? Milletimiz bunu soruyor.  Ama beylerden cevap yok. Ekran ekran gezen şovmenleri de ıkınıp-sıkılıyorlar, ama hiçbir mantıklı açıklama yok.  Çünkü yaptıkları işin mantığı yok.

Aziz milletim; Şunu özellikle vurgulamak isterim: Demokrasiden otokrasiye dönüş çabalarına karşı, Türk milleti çaresiz ve çözümsüz değildir. Türkiye, Sayın Erdoğan’ın ve ortağının koltuk hırslarına feda edilemez. Büyük Türk milletine buradan söz veriyorum: Türkiye Venezuela da olmayacak, Kuzey Kore de olmayacak! Buna müsaade etmeyeceğiz! Demokrasi bayrağını yere düşürmeyeceğiz! Gün, darbeye karşı hukuk ve demokrasi saflarında buluşma günüdür. Gün, gözünü karartarak Türkiye’yi uçuruma sürükleyenlere inat, birlik olma günüdür. Gün, kaos ve çatışma isteyenlere karşı, dik durma günüdür.

SAVCILARA SESLENİYORUM: Yavuz Selim Demirağ'ı ziyaret ettim. Biliyorsunuz saldırganlar serbest bırakıldı. Bir gazeteciye sopalarla saldıranların ifadesinde trafik kavgası deyip olay basit bir olay olarak görüp serbest bırakmak akıl karı değildir. İnek hırsızlığı bu olayda belli ki devreye girmiş, saldıranlar serbest bırakılmıştır. Türkiye gazetecilerin tehditle esir edildiği bir ülke olmayacak. Savcılara sesleniyorum, saldırırken öldürün diye bağıranları değil, milleti koruyun.

Göknur Damat kızımız bıçaklı saldırıya uğradı. Neden? Ekrem İmamoğlu'nu desteklediği için. Saldırgan bıçaklamadan önce sen misin o yürekli diye soruyor. E Göknur yürekli tabii. Kanserle mücadele etmiş, sizin gibilerden mi korkacak. Ama görülüyor ki Türkiye Erdoğan'ın yönetemediği bir yere gelmiş. Kendi manevi kızını koruyamayan bir adam bu milleti nasıl koruyacak. Milletin adamı nerede?

19 MAYIS'IN ANLAMI: Bizim olan bir canavar iştahıyla paylaşılıyor. İşte bu yüzden kurulan ilk teşkilatların adı manidardır. Müdafai teşkilattır. Yurdun dört yanında kıyam başladı. Baş örtüsüne uzanan o elleri kıran el süngüyü kavradı. İşte bugün biz o müdafai hukuk ruhunu yaşatıyoruz, yaşatacağız. Bu defa yurdumuzu işgale yeltenen düşmana karşı değil milletimizin hukukunu gaspedenlere karşı, etten kemikten saraylar kuran o vahşi ruhlara karşı, 19 Mayıs'ta bu ülke yepyeni bir sayfa açmıştı. O karanlık günde el kadar çocuklar gördükleri o umut ışığını hiç unutmadılar. Türk son sözü söylemeden sayfanın kapanmayacağını gösterdiler. Memleketin dört bir yanına dağılıp azimle çalıştılar. Yıkılmış bir ülkeden itibar sahibi bir Türkiye Cumhuriyeti yarattılar. İşte 19 Mayıs'ın gençlere adanmasının manası budur.

Hiçbiri geldikleri gibi giderler derken onun kadar inanmış değildi. Ve onun kadar inandığı için ölmeye hazır, eyleme atılmada gözü pek değildi o yüzden genç yaşında büyüklerine de üstlerine de önder oldu. Herkes harekete geçmek için bir atılım bekliyordu daha 40'ına gelmemiş Mustafa Kemal bu yüzden Atatürk oldu. Başarının hatta bütün işaretler tersini gösterirken mucizeler yaratan anahtarın göstergesi oldu. Hak ettiğiniz için mücadele edin.