Akşener: Erdoğan'ı ordu eliyle göndermenin karşısında yer alırım

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Tayyip Erdoğan’ı ordu eliyle, emeklisi, muvazzafı veya silahlı bürokrasi eliyle, göndermeye yönelik bir tutumun karşısında çok net yer alırım" dedi.

Abone ol

DUVAR - Emekli amirallerin yayınladığı bildiri için daha önce "Zevzeklik" ifadesiyle tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bugün de diyorum ki bu iktidara can suyu olmuştur. Bu bildiri yanlıştır" dedi. Akşener, "Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin" tutumuna karşı olduğunu söyledi.

FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programında açıklamalarda bulunan Akşener, 28 Şubat dönemini hatırlataraka, kendisinin daha sonra generallerden şikayetçi olmadığı örneğini verdi. Akşener şunları söyledi:

'NE DEMİŞLER, AZİZ TÜRK MİLLETİ DEMİŞLER...'

"Sabah uyandık ben Ankara'daydım gece yarısı bir bildiri yayınlanmış bazı cümlelerini çıkardığınızda problemi bulunmayan bir metin. Elbette herkes kendini ifade etmekte özgür. Bu 104 emekli amiralin çoğu da yazar. 104 emekli amiral böyle bir bildiri yayınladı. Ne demişler Aziz Türk milleti demişler. Hmmm demişler.

Bir televizyon programında bir gazeteci TBMM Başkanı'na bir soru sordu. O da dedi ki 'Cumhurbaşkanı Montrö’den bile çıkabilir.' Bu konuda biz çok sert bir tutum ortaya koyduk. İktidar partisi bu sözün arkasında durmadı ve sayın Şentop’ta bu konuda geri adım attı.

'GÜÇTEN DÜŞMÜŞLERDİ, ACIDIM, ŞİKAYETÇİ OLMADIM'

Aradan bir hafta geçtikten sonra bu bildiri yayınlandı. Ne oldu, bu iktidara can suyu oldu. Ekonomik sıkıntılar vb. unutuldu. Ben 28 Şubat’ta en sert tepkiyi koyan kişilerden biriyim. Bu tepkim nedeniyle 10 gün telefonum çalmadı. 28 Şubat davasında ifadeye çağrıldım. Şikayetçi misin dediler, şikayetçiyim diyemedim, yaşlanmışlar güçten düşmüşler, acıdım şikayetçi olmadım. Ben zamanında, onların en güçlü zamanlarında gereken en sert tepkiyi vermiştim. Yağlı kazığa oturtulmak tehdidi ile karşılaşmışım. Ama orada emekli, olmuşlar, yaşlanmışlar, içim o kadar acıdı ki şikâyetçi olmadım. Bu vicdandır.

Bugün de diyorum ki bu bildiri yanlıştır. Saati, tavrı yanlıştır. İçinde iktidara sanki parmak sallıyormuş gibi, öyle bir şey yok, sallıyormuş gibi imkanını sağlayacak o durum yanlıştır. Evet ben bu konuyu çok da ciddiye almamamız gerektiğini ifade ederek bu eyleme 'zevzeklik' dedim. Zevzeklik eşittir gevezeliktir. İlk defa AK Parti yanlılarının da AK Parti karşıtlarının da tepki gösterdiği bir kişi oldum.

'MÜCADELE DEMOKRATİK OLARAK SİYASİ ZEMİNDE SÜDÜRÜLMELİ'

Tayyip Erdoğan’ı ordu eliyle, emeklisi, muvazzafı veya silahlı bürokrasi eliyle göndermeye yönelik bir tutumun karşısında çok net yer alırım. Birincisi bu. Bu zihniyetle mücadele elbette siyasetçinin işidir, demokrasiyle, sandıkla. Bizi beğenmeyen arkadaşlarımız siyasi partiler kurabilirler, nitekim kuruyorlar, oralarda yer alabilirler, rekabet edebilirler. AK Parti ile mücadelenin gereği demokratik olarak siyasi zeminde sürdürülmeli. Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin, bu görüş bana uygun değil. Ben bu tutuma karşıyım.

Gündem değiştireceğim diye bu insanları uzun uzun gözaltında tutmak, başka bir eyleme geçmek de yanlış olur. Bu konuda sayın Erdoğan dikkatli olmalı. Emekli amirallerin darbe yapacak hali yok. (HABER MERKEZİ)