Akşener: İmralı'ya heyetler gidiyor
MHP Genel Başkan Adayı ve eski İçişleri bakanlarından Meral Akşener, İmralı ile devlet arasında halen görüşmelerin devam ettiğini iddia etti. Akşener başkanlığa sonuna kadar 'hayır' diyeceklerini de söyledi.
DUVAR - Eski İçişleri Bakanı ve MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, dün gece Halk TV'de canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Akşener, AKP-Bahçeli ortaklığında başkanlığın gelmesi durumunda ülkücülerin geçmişte olduğu gibi "Bunlar Fatiha bilmezler" denilerek hakaretlere uğrayacağını savundu. Akşener Bahçeli-hükümet arasında görüşmeler devam ederken, İmralı'ya heyetler gidip geldiğini de iddia etti.
İşte Akşener'in konuşmalarından öne çıkanlar:
BEŞİKTAŞ'TA İSTİHBARAT ZAAFİYETİ: Beşiktaş’taki patlamada bir istihbarat zaafiyeti olduğu görülüyor. Ben şuna bağlıyorum; hem istihbarat hem güvenlik birimleri önce Ergenekon ve Balyoz ile sopa yedi. Sonra arkasından pardon denildi. Bu arkadaşların dışarı çıkması hepimizi sevindirdi fakat bu insanlar mesleklerinden ihraç edildi. PKK’yla mücadelede önemli olan devletin, hükümetin kararlılığıdır. Oy toplamak için kemeri gevşetme veya sıkma olmamalıdır.
CEMAATLER ŞEFFAF OLMALI: Cemaatler, tarikatlar şeffaf olmak zorundadır. “Nasıl daha dindar olunabilir”i anlatmak dışında devlet işlerine girmemelidirler. Bu şekilde olursa devlet rayından çıkar. Türkiye’nin jeopolitik konumu çok önemli. Tüm ülkelerin bilek güreşi yaptığı merkezi bir yerdeyiz. Örneğin Rusya meselesi. Siz Rusya’yla ilgili geçmiş tarihinizi bilmezseniz günü geldiğinde Rusya’dan yersiniz sopayı oturursunuz aşağı. Şu an kendini Osmanlı’nın torunu olarak gören kişiler, vallahi ecdat bunları görse mezarlarından kalkar.
ÇÖZÜM SÜRECİ SAMİMİYETSİZDİ: Çözüm sürecinde samimiyet yoktu. Samimiyetsiz bir girişimdi. Erdoğan oy için bu girişti ve oy aldığı zaman devam ettirdi, oy almayınca saçılıma döndü. Kazılan hendekler, şehirlere getirilen silahlar görmezden gelindi. 90'lı yıllarda Diyarbakır'da bir Türk gidip mağaza açabilirdi. Şu an açabilir mi açamaz mı bilemiyorum. O zamanlar Kürt vatandaş ile PKK ayrılırdı. Son 1 yılda İstanbul'da 21 patlama olmuş. Bir kişi çıkıp 'biz nerede hata yaptık?' demiyor. İçişleri Bakanı ben olsaydım bin defa istifa ettirilirdim.
YENİÇAĞ'A SALDIRANLAR ÜLKÜCÜ DEĞİL: Yeniçağ Gazetesi'nin çalışanları da, sahibi de, bizler de bu tür şeylere alışkınız. Kurşun kulağımızın etrafından geçtiği için bunlar bizi etkilemez. Ben Yeniçağ Gazetesi'ne saldıranların Ülkücü olduklarını düşünmüyorum. 'Ben Ülkücüyüm' deseler dahi Ülkücü olduklarını, milliyetçi olduklarını düşünmüyorum. Bu bir gözdağıydı ama bu gözdağı nereden gelmiştir bu İçişleri Bakanı'nın görevidir ve ben bunun takipçisi olacağım. Çünkü Yeniçağ Gazetesi nefes alınacak tek alan.
BU ZORLAMA BAŞKANLIĞIN ÖZÜ ŞU: 'ELİ ALAN MASAYI ALIR' Ben 22 yıldır aktif politika yapıyorum. Birçok siyasetçi tanıdım. Başkanlık sistemi önce Meclis'ten sonra referandumdan geçerse ülkedeki esneklik kırılır. Bu zorlama başkanlığın özünde şunu görüyorum; "eli alan masayı alır."
UCUNDA ÖLÜM OLSA BİLE 'HAYIR' DİYECEĞİZ: Başkanlık kampanyalarında; ne tür baskılarla, ne gibi ithamlarla karşı karşı kalırsak kalalım, çıktığımız yoldan geri dönmeyeceğiz. Ucunda ölüm dahi olsa, kapı kapı dolaşıp, 'Başkanlığa hayır' diyeceğiz. MHP Grubuna da, arkadaşlarımıza da sesleniyorum. Kuvvetler birliği söz konusu olan, tek kişiye bu kadar yetkinin verildiği, devletin kapsayıcılığını yitirdiği bir ortamda başkanlığa evet denilmesi, onaylanabilmesi mümkün değildir.
ANADOLU'YU GEZECEĞİZ: Anadolu'yu gezmeye devam edeceğim. Sırada Yalova, Antalya, Çanakkale, Balıkesir, Elazığ, Erzurum var. Ancak Bursa'daki etkinliği yapabilmemiz için tam 1 ay izin alınmasını bekledik. Arkadaşlarımıza büyük baskılar uygulanıyor, yerel basına türlü baskılar uyguladılar.
GOBBELS YERİNDE DÖNÜYORDUR: Hitler'in propaganda bakanı Gobbels'in bugün yapılanlar yanında esamesi okunmaz. Dinin de içini boşalttılar. Ben 7 yaşındam beri 5 vakit namaz kılıyorum. Dinin temeli ahlaktır. Ahlakı ortadan kaldırmış durumdalar. Ama ben bunların hepsine ayna tutacağım. Şu anda Sayın Bahçeli'ye ayna tutuyorum zamanı gelince de Recep Tayyip Erdoğan'a tutacağım.
İMRALI'YA HEYETLER GİDİP GELMEYE DEVAM EDİYOR: Bahçeli ile AKP arasındaki görüşmeler devam ederken, eski içişleri bakanı olarak aldığım bilgileri aktarayım İmralı'ya heyetler gidip gelmeye devam ediyor. Bunu buradan duyurayım. Başkanlık hayallerini gerçekleştirdikten sonra yine "Bunlar Fatiha bilmeyenler" denilerek Ülkücülere yine hakaret edilecek. Kullan-at mantığı.
YENİ PARTİ İDDİALARI: 7 Haziran seçimlerinden itibaren Sayın Bahçeli bana parti kurduruyor. Önce Abdullah Gül ile kurdurdu, sonra Manyas'ta bir toplantı yaptığımız iddia edildi, sonrasında Arınç ve Hüseyin Çelik ile Sapanca'da görüştüğümü iddia etti. Bırakın toplanmayı ben bu dedikleri yerlere hiç gitmedim. Bahçeli, 7 Haziran'dan bu yana her gün bana parti kurduruyor. Ben başka yönlere gitmeyi düşünüyorum. MHP için, milliyetçilik bir mücadele veriyoruz. Benimle yürüyen arkadaşlarımın hiçbirini yarı yolda bırakmam. Başka parti kurma gibi bir B planım veya düşüncem yok. Bizim önceliğimiz başkanlık sistemini Meclis'ten geçirmemek, eğer geçerse referandumda hayır diyebilmek. Eğer Başkanlığı getiremezlerse Türkiye'de pek çok şey değişir. Siyasi aktörler de değişir. Eğer referanduma gidilir ve hayır çıkarsa erken seçime gidilir ve taşlar yerine oturur. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan da Cumhurbaşkanı olarak kalmaya devam eder, yasal sınırlarına çekilir.