Akşener: Kadın katillerine cesaret veriyorlar, yazıklar olsun

İYİ Parti lideri Akşener, Pınar Gültekin cinayetinde verilen haksız tahrik indirimine tepki gösterdi. Akşener, "Kadın katillerine cesaret veriyorlar, yüreklendiriyorlar, yazıklar olsun hepsine" dedi.

Abone ol

DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener, konuşmasında Pınar Gültekin’in katili Cemal Metin Avcı'ya haksız tahrik indirimi uygulanmasına tepki göstererek "Bugün Türkiye'de bir psikopatın 14 yıl sonra sokaklarımızda gezebilmesine göz yumuyorlar. Kadın katillerine cesaret veriyorlar. Yazıklar olsun. Bu kararda onayı, imzası olan herkesi bugün Allah'a havale ediyorum ama yarın iki elim de yakalarında olacak" dedi.

'6 AY SONRA NE GAZETE, NE GAZETECİ KALACAK'

Akşener, Basın Kanunu'nda yapılacak değişikliğe tepki gösteren meslek örgütleri adına konuşması için Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin'i kürsüye davet etti.

Bilgin konuşmasında, "Sayın milletvekilleri hafta sonları veya zaman zaman memleketinize gidiyorsunuz ve gittiğinizde de gazete bürolarını ziyaret ediyorsunuz. Oradaki dostlarınızla görüşüyorsunuz. Bu kanun çıkarsa önümüzdeki 6 ay onları daha sık ziyaret edin. Çünkü 6 aydan itibaren ziyaret edecek Anadolu'da ne gazete, ne gazeteci bulabileceksiniz. Anadolu'daki gazetelerinin kapılarına kilit vurulacak. Kanunun belirli maddeleri gözden kaçırılıyor bu yasayla.

Buradan selam olsun istibdada karşı mücadele edenlere. Selam olsun Cumhuriyet’in tüm değerlerini hayatı pahasına koruyanlara. Selam olsun her şeye rağmen basın özgürlüğü için savaş verenlere. Yaşasın hürriyet, yaşasın özgürlük, kahrolsun istibdat, kahrolsun sansür" dedi.

'GÖL MARMARA OLDU ÇÖL MARMARA'

Akşener'in daha sonra kürsüye davet ettiği Göl Marmaralı Nimet Sezen de, “Göl Marmara, oldu Çöl Marmara. Göz göre göre 2 yıl içinde kurumaya terk edildi. İlk olarak balıkçılık bitti. Ekmek kapısı balıkçılık olan 168 balıkçımız evine ekmek götüremez oldu. Bu da yetmezmiş gibi kuruyan gölden balık tutamayan balıkçılarımıza ceza kesilmiş. Bu neyin cezası. Şimdi balıkçılarımız günlük yevmiye ile geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Balıkçılıktan sonra sıra geldi tarıma su olmayınca ne zeytin ağaçlarımız ne bağlarımızda verim kaldı" diye konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

"Bugün maalesef gittikçe daha da derinleşen bir devlet krizinin tam ortasındayız. Bugün Türkiye'de hukuku ve adaleti kirli emellere alet ediyorlar. Bugün Türkiye'de kadınları sahipsiz bırakmaya çalışıyorlar. Bugün Türkiye'de bir kadını bir evladı acısı hala yüreğimizde sızlayan Pınar kızımızı vahşice aramızdan alan bir katile haksız tahrik indirimi uyguluyorlar. Yani bugün Türkiye'de bir psikopatın 14 yıl sonra sokaklarımızda gezebilmesine göz yumuyorlar. Kadın katillerine cesaret veriyorlar, yüreklendiriyorlar, yazıklar olsun hepsine. Türk yargısı için utanç vesikası olarak anılacak bu kararda onayı olan, imzası bulunan herkesi bugün Allah'a havale ediyorum ama yarın iki elim de yakalarında olacak. Umarım bir gün bu katillerin, bu psikopatların sadece başkalarının çocuklarını, kardeşlerini, eşlerini değil, bu karara imza atanlar size sesleniyorum sizin de çocuğunuzu, kardeşinizi, eşinizi bulabileceğinin farkına varırsınız. Umarım bir gün o adalet terazisinin size de lazım olabileceğinin farkına varırsınız.

BU YASA İNTERNET SİTELERİNİ HİZAYA ÇEKME YASASIDIR: Biliyorsunuz önümüze, “Sosyal Medya Yasası” adı altında, yeni bir yasak getirdiler. Neymiş? Yalan habere karşı önlem alacaklarmış. Neymiş? Dezenformasyonla mücadele edeceklermiş, neymiş sosyal medya yalancıymış. Çünkü onlara göre yolsuzluk yok, haberi yapan yalancı. Aslında sığınmacı sorunu da yok, var diyenler yalancı. Ekonomide her şey tıkırında, ekonomi kötüye gidiyor diyenler yalancı. Bu yasa internet sitelerini hizaya çekme yasasıdır. Bu yasa televizyon ve gazetelere üzerinde kurulan baskıyı internete taşıma sevdasıdır. Bu yasa yeni bir RTÜK oluşturma çabasıdır. Ezcümle bu yasa bir istibdat yasasıdır. Peki neden böyle bir yasaya gerek duydular biliyor musunuz. Çünkü korkuyorlar. Gerçeklerden korkuyorlar. Biz, "Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet" demeye devam edeceğiz.

AĞACINA, ORMANINA SAHİP ÇIKAN MİLLETİMİZİN YALNIZ BIRAKILDIĞINI UNUTMADIK: Geçtiğimiz sene günlerce yüreğimizi yakan, nefesimizi kesen ve canlarımızı alan yangınlarını unutmadık. 13 makam uçağınız olmasına rağmen yangın söndürme uçağımız yok diyen kepazeliği unutmadık. Siz de unutmayacaksınız. Ağacına, ormanına, cennet doğasına sahip çıkan milletimizin nasıl yalnız bırakıldığını unutmadık. Siz de unutmayacaksınız, unutmayacağız ve bu sefer çok daha geç olmadan gereken önlemleri alacaksınız. Bu sefer de beceriksizliğiniz, ihmaliniz ve hatanız yüzünden aynı felaketi yaşarsak bizim de milletimizin de iki eli yakanızda olacak. Bunu da böyle bilesiniz.

MİLLET KURUCU DEĞERDİR: AK Parti iktidarı kendisini devlet gibi gördüğü için, ilgili kişi de şahsım eşittir devlet dediği için insan kayıran, kutuplaştıran ve engeller ören yönetim anlayışıyla milletimizin devlet anlayışını da zedeliyor bu kirli zihniyet. Kurumsal devlet anlayışımıza göre millet egemen unsurdur, millet kurucu değerdir. Millet bağımsızlığın teminatıdır. Cumhuriyetimize kadar gelinen süreçte devletten ayrı tutulan bir millet varken cumhuriyetimiz ile birlikte devlet millet birliği sağlandı. Devlet yönetiminde millet egemenliği hakim kılınmıştır.

MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ'Nİ İLK KURANLAR KADINLARDIR: Maalesef bugün yine birileri bize kim olduğumuzu unutturmak istiyor. Birileri yine devlet millet bağını kopartmak istiyor. Kadınlara yönelik bu kadar hakaretin bu kadar küçümsemenin kadınlara yapılan haksızlıkların bu kadar görmezden gelinmesinin ve AK Parti yöneticilerinden birinin 'başı açık kadın perdesiz eve benzer, ya satılıktır ya kiralık' gibi sözlerinin neye tekabül ettiğini söyleyeyim ben size, çünkü milli mücadelenin ilk hareketini, ilk adımını biz kadınlar attık da ondan. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni ilk kuranlar kadınlardır. Kusura bakmayın sizden önce kurduk. Hem de Yozgat'ta hem de Trabzon'da hem de Aydın'da hem de İzmir'de hem de Erzurum'da birçok Anadolu ilinde ilk Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini kadınlar kurmuştur. Dolayısıyla unutmayacağız, unutturmayacağız ve bunun için de hem devlet kavramının hem de millet kavramının içini boşaltmaya çalışıyor bunlar." (HABER MERKEZİ)