Akşener: O masada HDP olsa biz olmayız

İYİ Parti lideri Akşener: Bizi terbiye etmek için o pis dil, Kürtlere hakaret halinde gidiyor. Açık söyleyeyim HDP ile biz masada değiliz. Bunu HDP'de söylüyor zaten. O masada HDP olsa biz olmayız...

Abone ol

DUVAR- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TV 100 yayınına katıldı, gündemi değerlendirdi. 

Akşener, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin soruya şu yanıtı verdi: "Herkesin aday gösterdiği bir kişi reddedilir mi? Biz bir sistemi değiştirmek üzerine konuşmalıyız. Bu sistemi değiştirmeye yönelik adımları zorlayacak herhangi bir davranış biçimine engel olmanın yolu ben aday değilim, tek adayla gitmek gerekir çok önemli. Herkesin ittifak yaptığı bir aday neden seçilmesin? Tek adayla gittik, 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı'nın adayı olacak."

İmamoğlu ve Yavaş'ın adaylığına karşı çıkmak gibi bir tavırlarının olmadığını vurgulayan Akşener'in değerlendirmelerinden satır başları şöyle: 

- Bizim önceliğimiz bu sistemin değiştirilmesinde ortaklaştırılması. Tayyip Bey, düşmanlığı üzerinden bir sistem değil bu. Tek adam sistemi, ucube bir sistemdir. Bu ülkede müthiş bir liyakat var. Bu sistem halk tarafından seçildi, denendi ama olmadığını gördük. Bir kişinin tüm ülkeyi yönetme ihtimali yok. 

- Cumhur İttifakı bizim adayımızı çok merak ediyor ancak biz adayımızdan ziyade bu yanlışlıkların düzelmesi için mücadele ediyoruz. Bu ucube sistemi değiştirmek için uğraşıyoruz.

'O MASADA HDP OLURSA BİZ OLMAYIZ'

- (Millet İttifakı ve HDP) Bu sorulara cevap vermeme kararı almıştım ama... Aptalca bir şey var. İYİ Parti’yi terbiye etmek için Cumhur İttifakı bileşenlerinin bizi HDP ile masaya oturmakla suçlarken kullandıkları dili hiç fark etmiyorlar. Bizi rencide etmek için, bizi terbiye etmek için kullandıkları o pis dil Kürtlere küfür-hakaret halinde gidiyor. Çok açık söyleyeyim HDP ile biz masada değiliz. Bunu HDP de söylüyor zaten. O masada HDP olsa biz olmayız. Şunu söyleyeyim, HDP’ye bağırayım İYİ Parti’yi zora sokayım diyerek bu ülkenin has evladı Kürtlere hakaret etmenin, benim kalbimi yaraladığını söylüyorum.

-(Yavuz Ağıralioğlu) Partimdeki meseleleri basın üzerinden konuşmadım hiç. Bir tanzim yaptık biz. O tanzim de şu; Yeni bir bakış açısı getirmeye çalıştık. Ben bir buçuk yıldır genç çalışıyorum. Diğer taraftan Yavuz Bey'in yerine gelen arkadaşımız milletvekili değil. Bu görev için milletvekili olan arkadaşlarımızın vakti yok. Yerine gelen Rıdvan Uz arkadaşımız, gidecek ayda bir ailesini görmek için, gelecek. Bizim sistemimizin içerisinde genel başkanların atamaları ile yapılıyor, başkanlık divanı. Buradaki tasarruf genel başkan üzerinden gidiyor. Arkadaşımız kamuoyu ile paylaşmayı tercih etmiştir. 

- Biz merkezi temsil eden bir partiyiz. Bizlerle ilgili hep başkalarının tarifleri var. 'Ülkücüler tasfiye oluyor' diye başkalarının tarifi var. Bizim tarifimiz makul bir siyaset, makul bir dil. Kişilerin aileleri ile uğraşmayan bir dilin sahibiyiz. 

- (Erken seçim) Ekonomi iyi olsa yaparlar. Seçim yasası geçti. Bu seçim yasasının artılarına eksilerine bakıyorsunuz. Cumhur İttifakı'na da bir faydası yok. Bu yasanın Millet İttifakı içerisindeki partileri birbirine düşürmek için mi yapıldı konusunda düşünüyorum. Kasım ayında bir seçim kararı alınmış olsa, eski yasayla yapılmış olacak.

- (Asgari ücret) Ekonomi çok kötü olduğu için erken seçim olabileceğini düşünmüyorum. Derhal ve derhal asgari ücretin gelen zamlara göre güncellenmesi gerekiyor. Bakın, enflasyon yüzde 61.

Gerçek sorunların konuşulmadığı, bunlar için aksiyon alınmadığı süreçler yaşadık. Biz buna karşıyız. Hala siftahsız dükkanlar görüyoruz. Esnaf, ekonominin bel kemiğidir.

'GIYBET BEY'

- (Soylu'nun sözleri) Ben İçişleri Bakanı'nın aramadım doğrudur ama ben her şehit ailesini ararım. Hemen aramam başları kalabalık oluyor, bazen hemen ararım. Benim onlara baş sağlığından sonra şöyle bir söylemim olur; Şöyle, şöyle haklarınız var. Telefonum şudur, bir şeye ihtiyacınız olduğunda buradayız.

- Bir psikiyatriste sorsak bu arkadaşın kendini hepimizin babası ilan ettiğini anlarsınız. Bu patolojik bir bakış açısı. Sayın Soylu'nun çok tuhaf bir alışkanlığı var. Hep aşırı uçlarda konuşur. Erdoğan'a hırsız diyen odur. AKP'ye girdi, Erdoğan'ı övme konusunda da tumturaklı sözler sarf etti. İçişleri Bakanı bu ülkenin ciddi yüzüdür, gıybet etmez, iftira atmaz. Sayın Soylu, çok ilginç birşey yaptı 31 Mart'ta. Üsküdar Meydanı'nda Temel Karamollaoğlu ile Meral Akşener'in Kandil ile evrak imzaladığımızı söyledi. İkimizin de dokunulmazlığı yok. Bizim hukukun karşısında çıkarılmamız lazımdı. Ben kendisini mahkemeye verdim. Soylu'nun her iddiasını mahkemeye veriyorum. Tekrar söylüyorum benim dokunulmazlığım yok. 

-Zafiyet Hanım ne demek bilmiyorum, kendisine soracaksın. 10 bin dolar alan siyasetçiyi hukuka teslim edeceğim dedi, o gün bugündür ses yok Gıybet Bey'de. 

-Ben iyi görmüyorum Soylu'yu. Geçmişte birlikte çalışmış biri olarak söylüyorum. 

DEMİRTAŞ VE KAVALA AÇIKLAMASI 

- (Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın tutuklulukları) Hukuk kısmını yeterince bilmiyorum ama inanılmaz bir şaibe yaratma sistemi var iktidar partisinin. 'Türkiye'de adalet, hukuk yoktur'u pekiştiren bir tavrı var. Ne söyleyeyim bilemiyorum.

- (Tansu Çiller’in siyasete döneceği iddiası) Hayırlı olsun. Bilmiyorum ne diyebilirim? Ben bugüne kadar bizim partimizden ayrılıp yeni parti kuranlar dahil hiç kimseye incitici bir şey söylemedim. Sayın Çiller’e de hayırlı olsun. (HABER MERKEZİ)