Akşener'den Erdoğan'ın çağrısına yanıt: Biz o kumar masasını dağıtmaya geliyoruz
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, Erdoğan'ın çağrısı için, "Biz o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz" dedi.
DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir" sözlerine yanıt veren Akşener, "Bizden dahil olmamızı istedikleri masa dün de bir kumar masasıydı bugün de bir kumar masasıdır. Bizim bu masaya oturma niyetimiz yoktur. Biz o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz" ifadelerini kullandı.
Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
DİPLOMASİ KANALLARININ ETKİN KULLANILMASI GEREKİR: Terörle mücadelede her şeyi ordumuz ve polisimizden beklemeyiz. Hükümetin alan açması gerekir. Terörle topyekun mücadele için hakim güçlerle milli menfaatlerimiz doğrultusunda diplomasi kanallarını etkin şekilde kullanması gerekir. 2015'te, 2016'da, 2018'de, 2019'da her yıl silahlı kuvvetlerimiz başarılı operasyonlara imza attı. 2022'de Kobani'de eğitim almış bir terörist mülteci kılığında ülkemize geldi. 4 ay ülkemizde yaşadı ve İstiklal Caddesi'nde 6 canımızı şehit etti. Hükümetimiz de Pençe-Kılıç Harekatını başlatıldığını duyurdu. İktidarın devlet yönetimiyle ilgili ciddi bir müktesebat ve liyakat sorunu olduğundan atladığı bir şey var, devlet intikam almaz. Çünkü kadim geleneklerimizden nasibini alanlar çok iyi bilir ki devletin intikam almasına gerek kalmaz. Çünkü devlet, millete zarar vermeye niyetlenenler için daha onlar harekete geçmeden gerekeni yapar
GÖÇ POLİTİKASI SÜRDÜKÇE TEHDİTLERİ ÖNLEYEMEYİZ: TSK'nın gücünden kendine siyasi rant devşirmeye kalkamaz. Buradan iktidara bir çağrıda bulunuyorum. Gerçekten terörle mücadele etmek istiyorsanız bu meselenin açık kapı politikasıyla, insan kaçakçılarıyla, kontrolsüz göç dalgasıyla ilgili olduğunu kabul edin. Bu göç politikası devam ettikçe oluşacak tehditleri sınır ötesi operasyonlarla önleyemeyiz. Cıvık çıkışlar yapan değil, güvenlik makalesi okumuş gerçek bir İçişleri Bakanı gerekiyor. Bu yüzden de iktidar mensuplarının daha az ve daha net konuşmaları, popülist tavırlardan kaçınmaları gerekiyor. Eğer iktidar bu söylediklerimi uygulamazsa Mehmetçiğimizin başarısına zayıf iktidarının iş bilmezliği yüzünden masada başarıya gölge düşer. Sınırlarımıza bir mermi kovanının düşmesine bile tahammülümüz yok. Tek bir insanımızı kaybetmeye tahammülümüz yok. Bu yüzden terör yuvalarını temizlemek için Mehmetçiğimize alan açın. Diplomasi hamlelerini de uygulamaya koyun.
YAKINDA ESAD'LA MAÇA GİDERSE ŞAŞIRMAYIN: Sayın Erdoğan, Sisi'yle hasret giderdi. Sayın Erdoğan'ı futbol aşkı pamuk gibi yapmış. Yakında Beşer Esad'la birlikte maça giderse şaşırmayın. Evet, görünen o ki Sayın Erdoğan seçimini Binali Beyden yana değil, Sisi'den yana kullanmaya karar vermiş. Sayın Erdoğan kazananın yanında olmayı sever, baktı ki İstanbul'da Ekrem başkan kazandı, biraz vakit aldı ama döndü dolaştı Sisi'yi seçti. Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini Sisi'ye kaptırmış, Esma'nın onurunu da Katar'a bırakıp gelmiş oldu. Seçimlere yaklaştığımız son düzlükte yeni işareti olarak, Rabia ile Esma'yı değil artık Napolyon'u hatırlarsınız. Para para para...
'KANDIRILDIM' DİYE SIYRILAMAZSIN, ÖZÜR DİLEYECEKSİN: Allah büyük görüyor musun Sayın Erdoğan; söylediğin yalanlar yine ayağına dolandı. İş bilmezliğin yine eline yüzüne dolaştı. Ardından ağıtlar yaktığın Mursi’yi mezarında ters düşerken senin sözünün peşinden giden arkadaşlarının da başlarını yere düşürdün. Peki değdi mi? İş dünyamızın milyar dolarlık ticaretinin yatırımlarının heba olmasına değdi mi? Sayın Erdoğan böyle devlet yönetilmez. Kaprislerinin bedelini bu millete ödetemezsin. Sana 10 Mart 2021’de bir çağrıda bulunmuştum bugün de yinelemek istiyorum; madem bu noktaya gelecektiniz Türkiye’ye bunca kaybı neden yaşattınız? Bunun hesabını kim verecek? Bu defa öyle 'kandırıldım' diye, 'Sisi kardeşimle aramıza girdiler', 'yeni sayfa açıyorum' diye işin içinden sıyrılamazsın. Önce çıkıp milletimizden özür dileyeceksin. Çıkacaksın "Kişisel kaprislerime kapıldım hata yaptım milletimden özür dilerim" diyeceksin. Çıkacaksın "İstanbul seçimlerinde Millet İttifakı’nı darbecilikle suçladım özür dilerim" diyeceksin. Çıkacaksın "Ben bu hatayı yapmasaydım Doğu Akdeniz’de Mısır’la Yunanistan değil biz anlaşabilirdik" diyeceksin. Ama elini çabuk tut çünkü millete vereceğin hesaba çok az kaldı.
BİZ O KUMAR MASASINI DAĞITMAYA GELİYORUZ: Erdoğan cevabını biliyor olsa da aynı soruları sorar. Bizim için hava hoş. Bizim kararımız belli, irademiz net. Bizim ittifakımız milletimizin vakur ve güçlü varlığıyladır. Biz kayyum rektöre karşı duran hocalarımızla, Gezi Parkı'nda toplanan gençlerimizle, baskıya boyun eğmeyen, zalimin eteğini öpmeyip özgür gazetecilerimizle ittifak kurarız. İYİ Parti'nin kumar masasına oturmaya niyeti yoktur. İYİ Parti dış politikada zar atmaz, ekonomide rulet oynamaz, milletin geleceğiyle asla bahse girmez. Bu masada bazen Kürtler bazen Türkler üzerine kumar oynanır. Bizden dahil olmamızı istedikleri masa dün de bir kumar masasıydı bugün de bir kumar masasıdır. Bizim bu masaya oturma niyetimiz yoktur. Biz o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz.
ÖĞRETMENLERİMİZİN İTİBARINI ZEDELEMEYİ KENDİLERİNE HAK GÖRÜYORLAR: Yarın, 24 Kasım Öğretmenler Günü… Yarın, bir günlüğüne öğretmenliğin kıymeti hatırlanacak. Öğretmenlik mesleğinin, onuru hatırlanacak. Öğretmenlerimizin, kalbimizdeki yeri hatırlanacak. Ama ertesi gün, bu aziz mesleğin kıymetini umursamayanlar, onurunu ayaklar altına alanlar ve kalbimizdeki yerini unutturmaya çalışanlar ucube yönetim anlayışlarına kaldıkları yerden devam edecekler. Öğretmenlerimizin, özlük haklarını çiğnemeye, devam edecekler. Onları, “Sözleşmeli, geçici, kadrolu” gibi sınıflara bölmeye devam edecekler. Atanamayan öğretmenlerimizi öğrencilerine hasret bırakmaya, devam edecekler. Neden biliyor musunuz? Çünkü Cumhuriyetimize düşman olanlar öğretmenlerimize de düşmanlık ediyorlar. Çünkü Cumhuriyetimizin, başarısız olmasını isteyenler, öğretmenlerimizin de başarısız olmasını istiyorlar. Çünkü cumhuriyetimizin sunduğu imkânları, görmezden gelenler öğretmenlerimizin yaşadıkları acıları da görmezden geliyorlar. Çünkü biliyorlar ki bir öğretmen başarılı olursa; başarılı nesiller yetiştirir. Bir öğretmen huzurla çalışırsa fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirir. Bir öğretmen, itibar görürse kendine güvenen, Cumhuriyet nesillerini yetiştirir. İşte bugün öğretmenlerimize yaşatılan, birçok acının altında ne yazık ki bu gerçek yatıyor. Bu yüzden, öğretmenlerimizin itibarını zedelemeyi, hayat koşullarını zorlaştırmayı ve umutlarını çalmayı kendilerine hak görüyorlar. Dertlerini dinlemiyor, duymuyor, görmüyorlar… Ama biliyorsunuz ki bizim İYİ Parti olarak, çok kıymetli bir görevimiz var. Milletimizin gerçeklerini, cümle aleme duyurmak gibi kutlu bir sorumluluğumuz var. İktidarın kurduğu eğri düzene, çomak sokmak gibi, çok güzel bir huyumuz var.
100 BİN ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ: İYİ Parti iktidarında, ilk iş olarak; Cumhuriyetimizin, 100’üncü yılının şerefine, 100 bin öğretmenimizi atayacağız. Ancak işimiz, burada bitmeyecek. Eğitim fakültesinden mezun, ve elinde öğretmenlik diploması olan, 600 bin öğretmenimizin, atama sorununu da, kademeli olarak çözeceğiz. Bu doğrultuda; İlk etapta, 250 bin öğretmenimizin atamasını yapacağız. Neden 250 bin biliyor musunuz? Çünkü; Köy okullarını yeniden açacağız. Yani köylerimiz, öğretmenlerine yeniden kavuşacak. Çünkü; Sayıştay raporunda belirtilen, 128 bin norm kadro açığını, tamamen kapatacağız. Çünkü; Emekliye ayrılacak öğretmenlerimizin yerine, yeni mezun öğretmenlerimizin atanmasını sağlayacağız. Çünkü; 4+4+4 sistemine son verip, ilkokulu yeniden 5 yıl yapacağız, ve yeni sınıf öğretmenlerine ihtiyacımız olacak. Böylece iktidarımızın ilk yılında, Toplamda, 250 bin öğretmenimizin atamasını, gerçekleştireceğiz. Ayrıca; Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu yeniden ele alarak; unvan uygulamasına, bir an önce son vereceğiz. Meslekte 5 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz, 1 derece kazanacak. Ve bu öğretmenlerimize; en yüksek brüt devlet memuru maaşının, yüzde 60’ı kadar, eğitim-öğretim tazminatı ödeyeceğiz. Meslekte 15 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz, 1 derece kazanacak. Ve bu öğretmenlerimize de; en yüksek brüt devlet memuru maaşının, yüzde 120’si kadar, eğitim-öğretim tazminatı ödeyeceğiz. Ayrıca öğretmenlerimizin emeklilik dönemlerinde de, hak ettikleri gibi yaşamaları için, emekli maaşlarını yeniden düzenleyeceğiz. Elbette, özel okullardaki öğretmenlerimizi de, unutmayacağız. Onların da, özlük haklarını ve çalışma koşullarını, hak ettikleri seviyelere çıkartacağız. (HABER MERKEZİ)