Alaattin Aktaş: Döviz tahmini yapanlara dikkat edin

Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, ekonomiye dair yorum yapmanın bilimsel yollarının Türkiye'de hiç işlemediğine dikkat çekti, yatırım yapmak isteyenleri her yoruma itibar etmemeleri konusunda uyardı.

Abone ol

DUVAR- 2023 Mayıs seçimleri öncesinde, ekonomi yönetimi enflasyonu kontrol altında tutmak için dövizi baskıladı. Piyasanın tepkisi seçim sonrası dövizdeki artış oldu. 31 Mart seçimleri öncesinde de benzer bir politika uygulandı ve beklentiler seçim sonrası yine dövizde bir artışın yaşanacağı yönündeydi. Ancak bu gerçekleşmedi. 

Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, bu tabloya göre seçim öncesi vatandaşı döviz almaya teşvik edenlerin sorumsuzca davrandığını belirtti, "Bu tahminleri yapanlar ‘Çok fena yanıldık’ diye bir öz eleştiri yapıyor mu bilmem, yaptıklarını pek da sanmam ama bu tahminleri ciddiye alıp yola çıkan ve karar verenler fena halde zarara uğradı." diye yazdı. Ekonomi yönetiminin TL'nin değer kazanması yönündeki politikalarının dövizi tutmaya devam edebileceğini belirten Aktaş, yatırım yapmak isteyenleri herkese inanmamaları konusunda uyardı. Aktaş'ın "'Gel, dövize gel' diyen çığırtkanlar, neredesiniz?" başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:  

"Doğru bir politikadır ya değildir, sürdürülebilir ya da sürdürülemez; bunlar bir yana bu yıl enflasyonla mücadelede kullanılacak araçlardan biri Türk parasının reel olarak değerlenmesi.         

Bu görüşe Merkez Bankası kim bilir kaç raporunda ve açıklamasında yer verdi.       

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bunu kaç kez dile getirdi.      

Yine söylüyorum; bu politikanın doğru olup olmadığı ya da sürdürülebilirliği ayrı bir konu.    

Ama bu yıl izlenecek politika bu.      

Bu yılın enflasyon tahmini yüzde 36, hadi bilemediniz üst sınır olan yüzde 42.      

‘TL bu yıl reel olarak değerlenecek’ diyen Merkez Bankası bu oranların üstünde bir kur artışına izin verir mi?        

Bu görüşteki Merkez Bankası doların yalnızca nisan ayında yüzde 27 artmasına göz yumar mı, yumar mıydı?      

‘Dolar seçimden sonra 40 olacak, 50 olacak’ demek ne kadar kolay!     

Vatandaşa fütursuzca döviz almaları öğüdünde bulunmak ne kolay!       

Bu yazdıklarımdan kimse yatırım tavsiyesinde bulunduğum ve ’Döviz almayın’ dediğim gibi bir anlam çıkarmasın. Ben verileri söylenen ve politika haline getirilen görüşle birleştirip fotoğrafı ortaya koyuyorum.    

Ben kimseye ’Şunu alın, bunu almayın, paranızı şuraya yatırın’ diyecek kadar bilgi sahibi de değilim, sorumsuz da değilim. Yatırım tavsiyesi mi almak istiyorsunuz, çok yetkin kurum ve kişiler var. En iyisi ezbere konuşanlardan uzak durmak. 

SEÇİMLER ÖNCESİNDEKİ DURUM 

Dövizde bu yıl geçen yılki gibi bir artış olmayabileceğinin tek göstergesi TL’ye reel değer kazandırma politikası da değildi. Bir gösterge de seçimlerden önceki dönemde yaşanan artışların çok farklı olmasıydı. Bu konuyu bu köşede 12 Şubat’ta tüm verileri ortaya koyarak yazmıştım.   Döviz, geçen yılki seçimler öncesinde çok baskı altına alınmıştı. Bu yıl ise yine döviz üstünde baskı vardı ama bu geçen yılki ölçüde değildi. Yay, bu yıl çok daha az gerilmişti ve TL’yi reel olarak değerlendirme politikasıyla birleşince o yayda boşalma olmadı. 

DÖVİZ TAHMİNİ YAPMAK FALCILIK GİBİ 

Türkiye’de kur tahmini yapmak, Türk parasının değeri, bir başka ifadeyle döviz kuru ekonominin gereklerine göre oluşmadığı için adeta falcılık sayılır.        

Bir paranın diğer paralar karşısında ne kadar değer kaybedeceği ya da kazanacağını öngörmenin çeşitli bilimsel yolları var. Ama bu yollar Türkiye’de hiç mi hiç işe yaramıyor.         

Örneğin Eylül 2021’de faiz indirimine başlanmasının ekonomik bir yönü var mıydı, tabii ki yoktu. Dolayısıyla o dönemde yaşanan kur artışını tahmin etmek mümkün müydü, tabii ki değildi. Çünkü kararı siyasetçi verdi.            

Ya da 20 Aralık 2021 Pazartesi gündüz saatlerinde herkes dövize hücum eder ve dolar 18 lirayı aşarak rekor kırarken, ertesi gün doların 11-12 liraya düşeceğini kim bilebilirdi? Tabii ki o akşam olacakları bilenler dışında hiç kimse. 20 Aralık akşamı KKM’nin ilanı ve piyasaya yoğun bir müdahale başlamasıyla dolar ertesi gün 11-12 liralara iniyordu ve bu durum ekonomik değil, tabii ki siyasi bir kararın sonucuydu.          

Dolayısıyla dövizde ekonomik gerçekler göz önünde bulundurularak gidişatın hangi düzeye doğru olduğu az çok söylenebilir ama ’Geçmişte şu olmuştu, demek ki şimdi de benzeri yaşanır’ türü bir yaklaşımla, hele hele öyle tarih de vererek bir tahmin yapılamaz."

(EKONOMİ SERVİSİ)