Alacami Muhtarı Kerim Teker: İkinci HES yapılırsa geleceğimizi kaybedeceğiz

Antalya’nın Alacami köyünde yaşayanlar, Dim Çayı’na ikinci HES’i yaptırmamakta kararlı. Bu mücadelenin başında yer alan ve her kurumun kapısını aşındıran Alacami Mahallesi Muhtarı Kerim Teker, “Biz HES’e kesinlikle karşıyız. İlk HES’ten çok darbe aldık. Yenisini istemiyoruz, kesinlikle müsaade etmem.” dedi.

Abone ol

ANTALYA- Birçok Antalyalı’nın bile ismini duymadığı bir yer Alacami… Günümüzde mahalle ama bilenler de Dim Alacami köyü diyor. Dim ismi, köydeki çaydan geliyor. Hidroelektrik santrali (HES) yapılması mevzu bahis olan Dim Çayı, Alanya’ya 40 kilometre uzaklıkta olan bu köyden çıkıyor. 12 köye ev sahipliği yapan Dim Vadisi’nin de son köyü. Aslında bu açıdan enteresan bir yer. Köye giriş var, çıkış yok! 110 hanede 300 kişi yaşıyor.

Yörük kültürünün bozulmadığı bu şirin köyün el değmemiş kanyonları, şelaleleri, yürüyüş yolları, endemik bitki örtüsü oldukça dikkat çekici. Kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar ürün yetiştiren Alacami köylülerinin geçim kaynaklarından biri de büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık. Eskiden Kozabirlik varmış ve ipekböcekçiliği çok yaygınmış. Bunda 1990’lı yıllarda kozacılık yapanlara devletin destek vermesinin etkisi yok değil. Hâl böyle olunca da köylünün yarısından çoğu o zamanlar ipekböcekçiliği yaparken bu sayı 30-40 kişiye kadar düşmüş. Gençler ise Antalya’daki birçok köyde olduğu gibi merkeze turizm işinde çalışmak için göçmüş.

'KÖYLÜ KANDIRILDI'

Köye şu anda ikinci HES yapılmak isteniyor. İlkinin inşaatına 2011 yılında başlamış ve 2 yıl sürmüş. Bucak Yenilebilir Enerji Üretimi A.Ş. tarafından yapılan santrale köylü “Bucak HES’i” diyor. Şimdiki muhtar Kerim Teker ikinci HES’e karşı büyük bir mücadele yürütüyor. Köylülerin söylediğine göre eski muhtar oralı bile olmamış. Oldu bittiye gelmiş ve Bucak HES’i faaliyete başlamış. Dere yatağına yüzde 30’unu salacaklarını söylemelerine rağmen, suyun her zaman salınmaması köyleri zor durumda bırakıyor. Öyle ki regülatörün yapıldığı bölgede susuzluktan kuruyan ağaçlar olmuş. Çaydaki buraya has kırmızı benekli alabalıkların nesli tükenmek üzere… Neslinin yaşaması için avlanması yasaklanmış ama ne çare… Dim Çayı’nın Alanya’nın dünyaca ünlü plajı olan Kleopatra Plajı’na kadar etkisi olduğunu belirten köylüler, orada büyük oranda meydana gelen kum çekilmesine de dikkat çekiyor. Yani anlayacağınız, gel zaman git zaman köylü de HES’in topraklarına verdiği zararı anlamış.

YERİ GİZLENİYOR MU?

Aradan yedi yıl geçmiş… Yıl olmuş 2020… Bir gün köyde otururken muhtar Kerim Teker’in telefonu çalmış, karşıdaki kişi ikinci HES projesinden bahsetmiş. Bu kez muhtar dişli... “Biz HES’e kesinlikle karşıyız. İlk HES’ten çok darbe aldık. Yenisini istemiyoruz, kesinlikle müsaade etmem” demiş. Ardından araştırma yapmak için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden yetkililer gelmiş, muhtar onlara tarihi değirmeni ve tarım arazilerini anlatmış, bunların göz önünde bulundurulmasını ve doğal hayatın korunmasını istemiş. Daha sonra Alanya Kaymakamlığı’ndan bir yazı gelmiş. Yazıda açıkça Dim bölgesinde ikinci bir HES projesinin yapılmasının planlandığı yazıyormuş ancak Dim Çayı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda yapılması planlanan ikinci HES projesinin tam olarak nereye inşa edileceği sır gibi saklanmış. Muhtar bu konuda “Aslında projenin nereye yapılacağı belli ancak bunu evrakta belirtmeyerek oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar” diyor. Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) istenen projeyle ilgili tahminler, 30 ayda kurulacağı, 49 yıllık işletme dönemi ve maliyetinin 150 milyon liranın üzerinde olacağı…

‘TARIMA DA TURİZME DE ZARARLI’

Alacami Mahallesi Muhtarı Kerim Teker, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğü’ne bir dilekçe göndermiş ve şu konulara dikkat çekmiş: “Görüntü ve gürültü kirliliğinin yanında, koruma altındaki yaban hayatının, endemik bitki örtüsü, balık ve hayvan türlerinin bu projeden etkileneceğini düşünmekteyiz. Köyümüzün geleceği açısından da projenin, sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan son derece olumsuz etki yaratacağını düşünüyoruz. Turizm açısından gelecek vaat eden köyümüz, bu projenin hayata geçirilmesi halinde geleceğini de kaybetmiş olacaktır. Sulama suyumuzun bile boruların içine alınacak olması ile turizmin yanında tarım da yapılamayacağı görülmektedir. Gerekli bilimsel araştırmalar yapıldığı takdirde, bu endişelerimizin haklılığının ortaya çıkacağına olan inancımız tamdır. Bunlar ve bunlara benzer birçok olumsuz etkiden dolayı projenin hayata geçirilmesini istemiyoruz.”

İMZA KAMPANYASI BAŞLAYACAK

Kerim Teker

Muhtar, her kurumun, her yerel basının kapısını aşındırıyor. Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada derdini anlatmaya çalışıyor. “Bu ikinci HES ilk gündemimize geldiğinde ilk olarak siyasi partilere, kaymakamlığa hatta Antalya’ya kadar dilekçe gönderdim. Dim Alacami Mahallesi’nde düşünülen bu projeyi istemiyoruz diye savunmamızı belirttik. Şimdi doğayı seven ve ona sahip çıkmak isteyen vatandaşlarımız ile birlikte imza kampanyası başlatacağız” diyor. Bununla da yetinmeyeceklerini ifade eden Teker, “Onlar çalışma seviyesi olarak ne durumda bilmiyoruz ancak nasıl ki Orman Müdürlüğü orman ile alakalı bir durum olduğu zaman, Devlet Su İşleri su ile alakalı bir durum olduğu zaman, Milli Parklar Müdürlüğü ise kendi alanıyla ilgili bir faaliyet olduğu zaman devreye giriyorsa, şimdi bu alanın heba edilmemesi için bu ve gerekli tüm kurumlara vatandaşlarımız ile birlikte dilekçe göndereceğiz. Ben Alacami Muhtarı olarak devletin ilgili kurumlarından ellerini taşın altına koymalarını istiyorum” diyor.