'Alan Kurdi' gemisi beş gündür denizde bekletiliyor

Sea Eye isimli sivil toplum örgütünün bir göçmen teknesinden 64 kişiyi kurtaran 'Alan Kurdi' isimli gemisi, İtalya ve Malta'nın limana yanaşma izni vermemesi nedeniyle beş gündür denizde bekletiliyor. İsmini, 2015'te Bodrum kıyılarında cansız bedeni bulunan üç yaşındaki Suriyeli bebekten alan Alan Kurdi gemisinde 11 aylık bir bebek ile 6 yaşında bir çocuğun bulunduğu belirtiliyor.

Abone ol

DUVAR - Libya'dan Avrupa'ya doğru yola çıkan bir göçmen teknesinden 64 kişiyi kurtaran Sea Eye örgütünün 'Alan Kurdi' isimli gemisi, İtalya ve Malta'nın limana yanaşma izni vermemesi nedeniyle beş gündür denizde bekletiliyor. İsmini, 2015'te Bodrum kıyılarında cansız bedeni bulunan üç yaşındaki Suriyeli bebekten alan Alan Kurdi gemisi, geçen çarşamba günü Libya açıklarındaki kurtarma operasyonuyla 64 göçmeni denizden kurtarmıştı.

Gemiyi işleten Alman sivil toplum kuruluşu Sea Eye, göçmen teknesinin zor durumda olduğunu öğrendiklerinde Libya Sahil Güvenliği ile temasa geçmeye çalıştıklarını ancak hiçbir yanıt alamadıklarını açıkladı. Alan Kurdi gemisinin bunun üzerine 64 göçmenle birlikte en yakın güvenli limanlar olan Malta-İtalya yönüne doğru ilerlemeye başladı. Ancak her iki ülkenin de liman açmayı reddetmesi nedeniyle Alan Kurdi gemisi denizdeki 5. gününe de, İtalya'nın Lampedusa adası ile Malta arasındaki uluslararası sularda güvenli bir liman açılmasını bekleyerek girdi.

İtalyan basınına göre İtalya geçen cuma günü yalnızca bebekli kadınların çocuklarıyla birlikte karaya çıkmasına onay verdi. Ancak gemideki anneler diğer aile fertlerinden ayrılmamak için bunu kabul etmedi. Gemide 11 aylık bir bebek ile 6 yaşında bir çocuğun ve bir de hamile kadının bulunduğu belirtiliyor.

Sea Eye örgütünden bugün yapılan basın açıklamasında, gemideki 64 göçmen ve 17 mürettebatın gemi kapasitesinin üzerinde olduğu ve karaya çıkmalarının geciktirilmesi nedeniyle koşulların gittikçe ağırlaştığı vurgulandı. Geminin bulunduğu bölgedeki olumsuz hava koşulları ve yaklaşan fırtına nedeniyle gemideki insanların büyük tehlike altında oldukları belirtildi.

Açıklamada gemideki durum da şöyle aktarıldı: "Kurtarılan kişilerin çoğu, Libya'da tutuldukları kamplardaki ağır koşullar ve kaçışları sonrası fiziksel olarak zayıf durumda. Birçoğu deniz tutmasından mustarip, bu onları daha da bitkinleştiriyor. Fiziksel koşullara ek olarak birçoğunun psikolojik durumu da kötü. Gemideki kadınlardan biri satılmış, genelevde çalışmaya zorlanmış ve bunu reddedince de işkenceye uğramış. Bu kadının acilen psikolojik desteğe ihtiyacı var, limana yanaşmanın geciktirilmesi nedeniyle daha da fazla stres altına sokulmamalı."

İtalya'nın kapalı limanlar politikasından sorumlu olan İçişleri Bakanı Matteo Salvini ise geminin bir Alman sivil toplum kuruluşuna ait olması nedeniyle sorunu Almanya'nın çözmesi gerektiğini söyledi. Salvini, dün Twitter'a yazdığı mesajında da Alan Kurdi gemisinin rotasını İtalya'dan çevirerek "geri adım attığını" belirtti ve bu gelişmeyi "İstemek başarmaktır, önce İtalyanlar!" yazarak kutladı.

BM'DEN ACİL YARDIM ÇAĞRISI

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ise bu 64 kişiye acilen güvenli liman açılması çağrısı yaptı. Uluslararası Göç Örgütü İtalya Sözcüsü Flavio Di Giacomo, "Sea Eye tarafından kurtarılan ve Alan Kurdi gemisinde bulunan tüm insanlar en kısa sürede karaya çıkarılmalıdır. Bu insanlar güvenli olmayan bir ülkeden, göçmenlerin sıklıkla istismara ve insan hakları ihlallerine maruz kaldığı Libya'dan geliyor. Üstelik bu ülke bugünlerde daha da tehlikeli" dedi.

İtalya, göçmenlerin Avrupa'ya ulaşmasını engellemek için Libya ile anlaşma imzalayarak Libya Sahil Güvenliği'ne denize açılan göçmenleri durdurarak Libya'ya geri götürmesi için destek sağlamıştı.

Aralarında Uluslararası Af Örgütü'nün de bulunduğu insan hakları örgütleri ise göçmenlerin Libya'da "vicdana aykırı istismarların yaşandığı merkezlerde hukuk dışı bir şekilde" tutulduğunu belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de geçen hafta içinde Libya'yı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada bu ülkede göçmenlerin tutulduğu merkezlerde gördüklerinden "şoke olduğunu" söyleyerek "Hiç kimse Libya'nın güvenli bir liman olduğunu iddia edemez. Bu göçmenler ve mülteciler yalnızca Libya'nın sorumluluğunda değil, tüm uluslararası camianın sorumluluğundadır" demişti. (BBC Türkçe)