Ali Babacan: Erdoğan hala sürecin neresinde durduğunu açıklamış değil

Yeni Yol grubunun TBMM'de gerçekleştirilen grup toplantısında konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Erdoğan hala sürecin neresinde durduğunu açıklamış değil" dedi.

Abone ol

DUVAR - Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi tarafından kurulan Yeni Yol grubu Meclis'te ilk toplantısını gerçekleştirdi.

Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya'nın "hoşgeldiniz" konuşmasının ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ilk konuşmacı olarak kürsüye çıktı.

Arıkan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

AK PARTİ'Yİ BOYKOT ETMEYE ÇAĞIYORUM: Kutuplaştırmayacağız, el ele vereceğiz, çatık kaşlı siyasetçilerden yorulan insanımıza mecliste Yeni Yol Grubu, sahada partilerimiz en iyi hizmetleri sunacak.
Yap-işlet-devret projeleri yurtdışında 1 milyar dolara yapılırken ülkemizde 4 milyar dolara yaptırılıyor hesabı millete ödettiriliyor. Biz buna karşıyız yoksa köprüye yola karşı değiliz. Yakında enflasyon için parayı bulan Lidyalıları suçlayacaklar. Bu ekonomiyi kaldıracak gassal bulamayacaksınız. Bizim emrimizi faiz lobileri değil, milletimiz verir. Fahiş fiyat artışları, akaryakıtta, kira fiyatlarında, otoyol-köprü fiyatlarında, varlık fonundaki Türktelekom'un, Turkcell'in fiyatlarında, tarım kredi kooperatiflerindeki fiyatları koyan iktidarı, AK Parti'yi boykot etmeye çağıyorum milletimizi. Bu fiyatlardan kurtulmak için tek boykot edeceğimiz AK Parti'dir.

BELEDİYELERİ YA BASKIYLA YA KAYYUMLA GERİ ALIYOR: Ülkemizde yine aynı gündemleri görüyoruz. Seçilmesine izin verip milli iradeyi yok sayarak kayyum atamak kimseye bir şey kazandırmayacak. İktidar maalesef bugüne kadar olduğu gibi bugün de belediyeleri ya baskıyla ya kayyumla geri alıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı'nın başına gelenler Yunus Emre Enstitüsü'nü soyanların başına gelmedi. Hukuk hiç kimse için araç olamaz. Seçileni itibarsızlaştırmayla ülke yönetilemez.

Ali Babacan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

BİR İKTİDAR TEKELİ BİR DE MUHALEFET TEKELİ OLUŞTURMAK İSTİYORLAR: Bugün Türkiye adına tarihi bir güne şahitlik ediyoruz. Bu salonda kimler var? Sizlere soruyorum; hak ve adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyenler burada mı? Yolsuzluğa, yasaklara 'hayır' diyenler burada mı? Türkiye'de demokrasi bayrağını düşürmeyenler burada mı? Gazze için ayağa kalkanlar burada mı? Güçlü bir Türkiye isteyenler burada mı? Biz iktidar sopasını ele geçirip, o sopayı kullanmaya çalışanlara da karşıyız. Garibanlar üzerinden siyaset yapanlara karşıyız. Türkiye'nin yeni bir soluğa ihtiyacı var. Ülkemizi iki kutuplu halde bırakamayız. Neden Yeni bir yol? Çünkü bunlar siyaset zeminini yok etmek istiyor. Çok sesliliğin önünü kapatmak istiyorlar. Bir iktidar tekeli bir de muhalefet tekeli oluşturmak istiyorlar. Bu dayatmalara itirazımız var. Güvenli yeni bir yola ihtiyaç var.

ŞÜPHELERİMİZ ARTIYOR: Sorunların çözümü içeride siyasi diyalog dışarıda çok yönlü diplomasidir. Şiddet ve terörle hiçbir şey çözülmedi, çözülemez. 1 Ekim'de başlayan diyalog sürecini önemsiyoruz. Muhalefet olarak da üzerimizdeki sorumluluğun bilincindeyiz. Bu memleket meselesidir. Süreci ihtiyatlı bir iyimserlikle takip ediyoruz. Bu sürecin Suriye'deki gelişmelerden bağımsız yürütülemeyeceğinin farkındayız. Ancak ortada henüz açıklanmış bir yol haritası yok. İktidar bu konudaki samimiyetini ispatlayabilmiş değil. 3, 5 ay oldu Bahçeli hemen hemen her hafta bir şey söylüyor ancak Sayın Erdoğan hala sürecin neresinde durduğunu açıklamış değil. Bu yeni süreç Erdoğan'ın adaylığı ve anayasa konusuyla eş zamanlı gündeme geldiğinde bizim şüphelerimiz artıyor.

Son olarak konuşan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları ise şöyle:

KADINLARIMIZ BOĞAZLARI KESİLEREK KATLEDİLİYOR: 'Yüz kızartıcı bir dava İstanbul’da devam ediyor: Yenidoğan Çetesi. Masum bebeklerin canları üzerinden yolunu bulan ahlaksız bir çetenin davası bu. Genç kızlarımız surlardan atılarak, kadınlarımız boğazları kesilerek katlediliyor. Bir yılda 394 kadın cinayeti yaşandı, 259 kadın ölümü ise şüpheli. Böyle bir ülkede can güvenliğinden bahsedilebilir mi? Sokak çetelerinin kol gezdiği bir ülkede kim canından emin olabilir? Bizim doğup da büyüyemeyen bebeklerimizin, tecavüze uğrayarak alçakça katledilen Sıla bebeğin, teneke barakada yanan çocukların, cesedi değersiz bir çöp gibi çuvalda dereye atılan Narin bebeğin, hala katilini bulamadığımız Rojin kızımızın, surdan atılan İkbal kızımızın, boğazı kesilen Ayşenur kızımızın derdiyle yola düşüyoruz.

BARIŞ İÇİN ATILAN HER ADIMA DESTEK VERECEĞİZ: 22 Ekim'de Sayın Bahçeli'nin konuşmasından bu yana şunu söyledim ve devam edeceğim: Bir devlet askeri güçle değil aidiyet bilinciyle kurulur. Devletin bekası aidiyet bilinciyle sağlanır. Barış için atılan her adıma destek vereceğiz ama bir şartla, getirilen tasarı, teklif, çözüm -ne derseniz deyin- stratejik nitelikliyse. Kınayanın kınamasından çekinmeyiz. Orta Doğu'da yeni bir barış düzeni kuracak her çabanın yanındayız.

(HABER MERKEZİ)