Ali Koç: AKP yurtdışı vaatlerini yapmadı, sadece oy alıp gitti

KÖLN - Yurt dışında ve gümrük kapılarında 7 Haziran itibariyle oy verme işlemleri başladı. Seçmenler, 19 Haziran'a kadar konsolosluklarda oylarını kullanabilecekler. Birkaç haftadır Avrupa'daki parti temsilcileriyle seçimler, Türkiye politikası ile ilgili röportajlarla Avrupa ve özelde de Almanya'daki siyasi havayı aktarıyoruz.

Seçimler hakkında son olarak Millet İttifakı'nın bir parçası olan Saadet Partisi'nin tutumunu ve görüşlerini Saadet Partisi Köln Bölge Teşkilatı Başkanı Ali Koç'la konuştuk:

Saadet Partisi, kaç yıldır Almanya'da faaliyet gösteriyor?

Burada beşinci yılımıza giriyoruz. Saadet Deutschland e.V. (Saadet Almanya Derneği) olarak çalışıyoruz. Geçtiğimiz Ekim ayında dördüncü şölenimizi gerçekleştirdik. Bu yılın Ekim ayında da beşincisini yapacağız.

Bu seçimler sizin partinizin katıldığı Almanya'da kaçıncı seçim?

Bu dördüncü oluyor. Referandumda Türkiye'yi uçuracaklardı. Nitekim şimdi de seçimleri dayattılar.

'İTTİFAKLA İLGİLİ MEMNUNİYETSİZLİK YOK'

Siz Millet İttifakı'nda yer alıyorsunuz, Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti ile birlikte. Avrupa'daki SAADET seçmeni bu ittifakı nasıl değerlendiriyor?

Sosyal medyada oldukça iyi tepkiler var. Kendi çalışmalarımızda da gördüğümüz seçmenimiz de ittifak ile ilgili bir memnuniyetsizlik yok. Diğer ittifak partileri gibi bizim de çalışmalarımız normal seyrinde devam ediyor.

Seçim çalışmaları için partilerin kimisi stant açıyor, kimisi paneller düzenliyor. Saadet Partisi nasıl çalışıyor?

Broşürler dağıtıyoruz. İttifak partileriyle görüşüp fikir alışverişi yaparak seçmenlerimizi sandığa yönlendirmeye çalışıyoruz. İttifak partileri olarak herkes ayrı ayrı kendi seçmenine çalışıyor. Haliyle biz de öyle sadece kendimize yönelik çalışıyoruz. İftar yemeği yaptık mesela seçmenlerle bir araya geldik. İttifak partilerine de davetiye gönderdik. Sağ olsunlar hepsi katıldı. Alevi ve Atatürkçü derneklerinden katılanlar oldu. Farklı kesimlerle bir araya gelmeye çalıştık ve olumlu da oldu. Oy kullanmaya gelemeyecek durumda olanları sandığa kendimiz araçlarla taşıyoruz.

Saadet Partisi Avrupa'nın hangi ülkelerinde örgütlü?

Belçika, Hollanda, Danimarka, Fransa, İtalya, İngiltere hatta şu anda 32'nci bölge olarak ABD'de de örgütleniyoruz. Bütün Avrupa'da da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

'KARAMOLLAOĞLU İLE PARTİMİZDE YENİDEN BİR HAREKETLENME OLDU'

Almanya'da DİTİB'in dışında bir de Milli Görüş'e bağlı camiler var. Oralarda da çalışma yapıyor musunuz?

Bazı dernekler var ve bizim daha önceden görev yaptığımız cemiyetler var. Fakat onlar sivil toplum kuruluşları oldukları için siyasi partiyle resmi bir bağ kurulamıyor. Dolayısıyla camiler bize bağlı değil ve oralarda çalışmıyoruz. Ama cami önlerinde broşürlerimizi dağıtıyoruz.

Temel Karamollaoğlu'nun kimi çıkışları Milli Görüş geleneğinin dışında oluyor. Hatta bazen kimi cümleleri sosyal medyanın bir günlük gündemi haline gelebiliyor. Sizler veya seçmenler onun bu çıkışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son zamanlarda çok güzel tepkiler alıyoruz. Ama her partinin farklı düşünen, eleştiren veya daha muhafazakar bir kesimi mutlaka oluyor. Onların da tepkisel yaklaşmalarını artık doğal karşılamak gerekiyor. Ama genel olarak Karamollaoğlu beğeniliyor ve de onunla beraber partimizde yeniden bir hareketlenme olduğunu söylemek yanlış olmaz. Az önce bahsettiğim Ekim ayındaki şölenimize geldi. Geçtiğimiz Nisan ayında, Hollanda'da 800 kişilik bir kamp yaptık kendisi de oraya katıldı. Partimiz dört yıl önce sıfırdan başlamıştı yapılanmaya. Dört yıl içerisinde genel başkanımızın çalışmalarıyla parti olarak iyi bir aşamaya geldik diyebilirim.

Temel Karamollaoğlu hakkında son dönem en çok gündeme gelen konu, Sivas Katliamı'nın onun belediye başkanlığı döneminde yapılması oldu. Siz de az önce Alevi derneklerinden sizin iftarınıza katılanlar olduğunu söylediniz. Bu konu hiç gündeme geldi mi? Bu konu hakkında tartışıp konuştuğunuz oldu mu?

Bu konu hiç açılmadı veya konuyla ilgili bir sorun yaşanmadı. Zaten Karamollaoğlu, o zaman da ortalığı yatıştırmak için uğraşan biriydi. İki kere konuşma yapmış ortalığı sakinleştirmişti. Ama yine o buluşma provoke edildi. Temel Bey orada belediye başkanıydı sadece ne yapabilirdi ki! Oradaki olayı yatıştırmak, kalabalığı dağıtmak güvenlik güçlerinin işiydi. Sanki belediye başkanı teşvik etmiş gibi onu gündeme getirmeye çalışıyorlar.

'BİZDE ÖTEKİLEŞTİRME, AYRIŞTIRMA YOK'

Avrupa seçimleri günlerce sürüyor. Zaman zaman konsolosluklarda seçim işlemleri sırasında gerginlikler de yaşanıyor. Sizin partiniz sakinliği ve hiçbir konuda taraf olmamasıyla biliniyor. Gerginliğe dahil olmamayı nasıl başarıyorsunuz?

Temel Bey'den de görüyorsunuz. Bizde ayrıştırma, ötekileştirme yok. İnsanlar farklı düşünebilir bu da gayet doğaldır. Bizim tutumumuz eskiden beri böyledir. Biz 1974'te CHP ile iktidar olduk. O dönemin tüm çalkantılarına rağmen. Biz her grupla çalışabiliriz. Bu CHP, HDP vs. Öyle bir ayrımcılık yapmıyoruz. Burada oy verme esnasında herkesle normal ve uyumlu çalışabiliyoruz. Hatta genel merkezimiz bize, sizi kim davet ederse gidin konuşun veya siz herkesi davet edebilirsiniz, görüşebilirsiniz diye talimat gönderdi.

Seçimler ikinci tura kaldığında parti olarak ittifak yaptığınız CHP'nin adayı Muharrem İnce'yi destekleyecek misiniz?

Bu soruya şimdi cevap veremem. Bizim hedefimiz parlamentoda en güçlü grubu oluşturmak, Cumhurbaşkanlığını kazanmak. Bu soruya bireysel cevap verebilirim ama partinin genel kararı ne olur onu bilmiyorum. Parti adına konuşamam.

'AVRUPA'DAN 14 ADAYIMIZ VAR'

Avrupa'dan gösterilen milletvekili aday veya adaylarınız var mı? Avrupa seçmenine ne vaat ediyorsunuz?

Evet, toplam 14 adayımız Avrupa'dan. Biz Avrupa'nın bir seçim bölgesi olmasını istiyoruz. Yurt dışında 3 milyonun üzerinde oy var. Türkiye'deki birkaç ilden çok oy oranı var. Dolayısıyla buranın bir seçim bölgesi olması lazım. En azından bir on-on beş milletvekili verilmesi lazım. Buradaki vatandaşın birebir sorunu veya isteği meclise taşınabilsin.

Avrupa'da yaşayan seçmeninizin ilettiği sorunlar veya talepler neler?

Taleplerimiz ve vaatlerimiz dağıttığımız broşürlerimizde de var. Konsolosluklardaki harçların düşürülmesi, burada vefat edenlerin cenazelerinin Türkiye'ye daha kolay mümkünse uçakla bedava götürülmesi, Avrupa ülkelerinde ailesiz veya ailesi sorunlu olması nedeniyle devletin bakımını üstlendiği çocukları evlatlık verdiğinde Müslüman ailelere vermesini, Almanya ile Türkiye arasındaki yol güzergahında devletin konaklama yerleri açması, oralarda karayolları bilgilendirme noktalarının olması gibi buna benzer pratikte uygulanabilecek taleplerimiz var.

'CAMİLER AMACI DIŞINDA KULLANILMAMALI'

Şimdiye kadar röportaj yaptığım tüm parti temsilcilerine sordum size de sormak istiyorum. DİTİB camilerinde yapılan ve son zamanlarda basına ve kamuoyuna sıklıkla yansıyan AK Parti propagandası yapıldığı veya toplumu birbirine ötekileştirecek tarzda vaazlar verildiği iddiasını sizler nasıl değerlendiriyorsunuz?

Normalde kanunların gereği neyse onun uygulanması gerekir. Camiler ibadet içindir ve ibadet dışında kullanılmaması gerekir. Müslümanlık sadece AKP'nin tekelindeymiş gibi yansıtıyorlar ama öyle değil. Bizim de bu konuda görünür olmamızın sebebi de onların bu tutumudur. Biz direk böyle bir çalışmalarına şahit olmadık. Ama bu tür çalışmaların camilerde kesinlikle olmaması gerekir.

Siz DİTİB camilerine gitmiyor musunuz?

Yok, ben gitmiyorum başka taraflara gidiyorum. Cami ayırdı etmek doğru değil ama ben gitmiyorum. Cami dini bir kurumdur ve oraya her görüşten insan gelir. CHP'li de gelir, AKP'lisi de, Saadet Partili de geliyor. Bu nedenle amacı dışında kullanılmamalıdır.

'İTTİFAK YASASINI AKP ÇIKARDI, BİZ İTTİFAK YAPINCA ATEŞ PÜŞKÜRDÜLER'

Duruşunuz, yorumlarınız öyle bir ifade çiziyor ki sanki bizim burada ne işimiz var, bizi bir rahat bırakın kendi işimizi yapalım gibisiniz. Gerçekten öyle mi?

Aslında öyle değil ama kendimizi ifade ederken çarpıtmalar veya yanlış anlamalar olacak diye endişe ediyoruz. Mesela ittifakı kanunla AKP çıkardı ve MHP ile ittifak yaptı. Bu da çok doğal yapsınlar. Ama biz CHP ile ittifak yaptık diye bize ateş püskürüyorlar. Yani siz yaparken mubah biz yaparken suç mu? CHP ile ittifak yaptık diye, bizi isim vermeden de olsa din dışı kalmakla da suçladıkları oluyor.

AK Parti iktidarında sizi ve SAADET'lileri en çok rahatsız eden, en çok karşı çıktığınız hangi pratikler veya söylemler var?

Özellikle yurt dışı için konuşacak olursam vaat ettikleri hiçbir şeyi yapmadılar. Sadece buranın oyunu alıp gittiler. Bir de bedelli askerliğin fiyatını düşürdüler o kadar.

Dinin siyasete alet edildiği eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Din siyasete alet edilmemeli karşıyız. Ama bunu az ya da çok herkes yaptı. Bütün siyasetçiler bir onlar değil.

'AKP İLKELERİMİZİ KABUL ETMEDİĞİ İÇİN İTTİFAK KURMADIK'

Saadet Partisi, ilerleyen dönemde AK Parti ile ittifak kararı alırsa ne dersiniz?

Bizim ilkelerimize uyarsa olur. Bizim ilkelerimizi kabul etmedikleri için zaten onlarla aynı ittifakta yer almadık. Biz parlamenter sistemden ve denetlemeden yanayız. Kuvvetler ayrılığı mutlaka olmalıdır. Adaletin bağımsız olması gerekli.

Eski HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın tutuklu olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizim genel başkanımız da eleştirdi. Şahsen ben de eleştiriyorum, bu doğru değil diye. Bu insan aday olabiliyor. YSK onay veriyor, sen hapiste tutuyorsun. Suçluysa nasıl cumhurbaşkanı adayı olabiliyor. Aday olabiliyorsa serbest olmalı. Diğer adaylarla eşit şartlarda bu yarışa katılmalıdır.

İkinci tura Muharrem İnce kalırsa partiniz desteklerse destekler misiniz?

Tabi, partimiz ne karar alırsa uygularız.

İkinci tura Selahattin Demirtaş kalsa partiniz onu desteklese?

Onu da destekleriz.