Ali Rıza Gültekin cinayetinde rüşvet iddiası üzerine hakimler davadan çekildi

İstanbul'da öldürülen iş insanı Ali Rıza Gültekin davasında mahkeme başkanının rüşvet aldığı iddiasıyla reddi hakim istendi. Talebi reddeden mahkeme heyeti 'güvenin sarsılmaması' için davadan çekildi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Beşiktaş'ta 14 Kasım 2018'de bir dairede iş insanı Ali Rıza Gültekin'in öldürülmesine ilişkin 4'ü firari sanık olmak üzere 25 sanıklı davada, Gültekin ailesinin avukatı mahkeme başkanının firari sanıklardan 10 milyon TL aldığını iddia etti ve reddi hakim talebinde bulundu. Reddi hakim talebini reddeden mahkeme heyeti, davadan çekilmeye karar verdi.

 İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Sergen Güler, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklar Ferhan Keklik, Mehmet Barışer, Ekrem Keklik, Arif Can ve Tolga Temiz de duruşmaya katıldı. Ali Rıza Gültekin'in kızları Dilek Gültekin Baler, Demet Ertekin Erşahin ile avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Emin Karaduman, "Olay günü oyun oynamaya gitmiştim. Bir süre oturduktan sonra polisler geldi sandık. Panikledik o arada. Ondan sonra Osmanbey'den tanıdığım Sergen, Mustafa ve kapıya bakan arkadaş içeri girdi. Bir süre sonra silah sesleri geldi içeriden. Sergen çift silahla havaya ateş açtı, 'Kimseye zarar vermek istemiyorum' dedi. Ali Rıza Gültekin'e kimin ateş açtığını görmedim" dedi.

Diğer tanık Mehmet Ertaş ise "İş var diye mekana çağırdılar. Kalabalık olacak dediler. Alışveriş yapıp mekana gittim. Yemek, çay, kahve yaptım, saat 10.00 civarı doluydu mekan. Kameradan baktık 3 - 4 kişi göründü. 'Polis olabilir' dediler, mekan sahibi 'Polis değil onlar tanıdık' dedi. Tost hazırlamaya başladım iki kişi için. Çay istediler, çay verdim. Silah sesleri duymaya başladım. İnsanlar hep panik içindeydi. Oda tarafından elinde iki silahla ateş eden iri yarı uzun boylu birini gördüm. 'Kimseye zarar vermek istemiyorum, müdahale etmeyin, yere yatın' dedi. Onlar dışarı çıkınca insanlar kaçışmaya başladı.  Polisler geldi. Sonra sabaha kadar karakolda kaldık. İnsanlar kaçışınca odaya girdim rahmetli yerde yatıyordu" diye konuştu. 

"AMCAMIN ODASINI BİLİYORLARDI"

Ali Rıza Gültekin'in yeğeni Aydın Gültekin de tanık olarak verdiği ifadesinde, "Sabah amcam Ali Rıza ile şirkete geçtik, öğlen şirketten ayrıldık. Etiler'deki mekana geçtik, biraz sonra amcam 'Üşüdüm' deyip eve gitmek istedi. O esnada telefon geldi ve 'Tamam geliyoruz' dedi. Ayrı arabalar ile mekana gittik. Biz gittiğimizde amcam masada oturuyordu. Saat 09.00 gibi telefonla konuşuyordu, tartışıyorlardı. İçeri birileri girdi. Amcamın odasını biliyorlardı, sonra silah sesleri geldi. Dışarı çıktılar ellerinde silah vardı. Herkes panikle dışarı çıkıyordu. Amcamın yanına gitmek istiyordum. Amcamın silahı arabada kalmıştı" dedi. 

REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU

Tanık ifadelerinin ardından Gültekin ailesinin avukatı Umur Yıldırım, kendisini arayan bir kişinin davaya bakan mahkeme başkanının, firari sanıklardan 10 milyon TL aldığını söylediğini belirterek bu beyana karşı mahkeme başkanı ile firari sanıklar hakkında HSK'ya ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Avukat Yıldırım, reddi hakim talebinde de bulundu. 

MAHKEME HEYETİ DAVADAN ÇEKİLDİ

Firari sanıklar Baran Barışer, Mustafa Barışer, Mehmet Salih Barışer ve Rıdvan Doğan'ın haklarındaki yakalama kararının devamına hükmeden heyet, sanık Sergen Güler'in tutukluluk halinin devamına hükmetti. Avukat Umur Yıldırım'ın reddi hakim talebini 'inandırıcı sebepler olmayışı, işi uzatmaya yönelik oluşu' nedeniyle geri çevirerek değerlendirilmesi için üst mahkemeye gönderdi. Mahkeme heyeti, adalete olan güvenin sarsılmaması adına ise davadan çekildi. Avukat Umur Yıldırım'ın mahkeme heyetine yönelik beyanlarının adil yargılamayı etkileme suçunu oluşturabilme ihtimaline karşı ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İddianamede, kamuoyunda Barışerler grubu olarak bilinen Mehmet Barışer'in liderliğini yaptığı suç örgütünün, kumarhane işletmeciliği ve tefecilik başta olmak üzere aralarında alacak verecek problemleri olan şahısların arasında arabuluculuk yaptıkları, bu arabuluculuklardan kendilerine kazanç sağladıkları, uzlaşma sağlanmadığı durumlarda temsil ettikleri tarafın alacağının temini ya da borcunun ödenmemesi konusunda baskı, tehdit ve şiddet kullanarak tarafları caydırarak kendi lehlerine sonuç aldıkları, tefecilik ve kumar faaliyetleri ile özellikli iş adamları üzerinde olumsuz ekonomik sonuçlar doğmasına yol açtıkları öne sürüldü. Örgüt lideri Mehmet Barışer, örgüt yöneticisi Mustafa Barışer'in talimatlarıyla örgüt üyelerinin haftalık "Gün" adı altında haftalık olarak kumar oynattıkları ve kendilerinin de kumar oynadıkları, herhangi bir polis baskınına karşı birbirleri ile irtibatlı oldukları kumarhanenin kapısında "erkete" adı verilen gözcüleri yerleştirdikleri ve kendi aralarında şifreli olarak konuştukları anlatıldı.

14 Kasım 2018 günü, saat 22.20'da Beşiktaş'ta Manolya Apartmanı içerisinde Ali Rıza Gültekin'in örgüt liderinin talimatıyla örgüt mensupları tarafından öldürüldüğü belirtildi.

ALACAK-VERECEK MESELESİ

İddianamade sanık Mehmet Barışer'in alacak verecek meselesi dolayısıyla talimatı ve azmettirmesi sonrasında sanıklar Mustafa Barışer, Rıdvan Doğan, Sergen Güler, Baran Barışer ve Mehmet Salih Barışer tarafından tasarlamak suretiyle öldürme olayını gerçekleştirdikleri ve geldikleri araçla kaçtıkları belirtildi. (DHA)