Alkol satışına yasak: Sözlü buyruk var, yasak yok

'Tam kapanma'da alkol satış yasağının hukuki dayanağının olmadığını belirten hukukçulara göre ortada “sözlü buyruk” ve “fiili engelleme” var. İşletmeciler ise kararı “ferman” olarak niteliyor.

Abone ol

ANKARA- Korona virüsü vakalarının artışıyla birlikte 2,5 hafta sürecek, ‘tam kapanma’ bu akşam başlıyor. 17 Mayıs’a kadar sürecek kısıtlama sürecinde alkollü içecek satışının yapılmayacağı açıklamaları tartışmaları da beraberinde getirdi.

İçişleri Bakanlığı’nın kısıtlamaya ilişkin yayımladığı genelgede doğrudan alkol satışının yapılmayacağına dair bir ifade yer almıyor. Genelge incelendiğinde işyeri açma ruhsatlarında market, kuruyemişçi, bakkal olarak tanımlanan işyerlerinin kısıtlama sürecinde belirlenen saatlerde işyerlerini açabileceği sonucu çıkıyor. İşyeri açma ruhsatlarında “tekel” ibaresi yer alan işyerleri ise kısıtlamadan muaf tutulmuyor ve işyerlerini açamıyor.

İşyeri açma ruhsatlarında market, kuruyemişçi ya da bakkal olarak tanımlanan, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (TAPDK) Perakende Alkollü İçki Satış Belgesi’ne sahip olan on binlerce işletme, kısıtlama sürecinde açık olmalarına rağmen alkol satışı yapamamalarının nedenini bilmiyor. Hukukçulara göre yazılı bir karar olmamasına rağmen zincir marketlerin de yasak sürecinde alkol satışı yapmaması hukuki değil, “fiili” ve “sözel” yasağa dayanıyor.

‘HUKUKTA BUNUN HİÇBİR YERİ YOK’

Türkiye’nin önde gelen idare hukukçularından Prof. Dr. Metin Günday’a göre, ‘tam kapanma’ sürecinde alkol satışının yasaklanmasının hukukun hiçbir alanında karşılığı bulunmuyor. Genelgeden tekel büfelerinin açılamayacağı anlamı çıktığını, fakat alkol satışının engellenmesine dair hukuki bir dayanağın olmadığını belirten Günday “Ortada bir işlem yok. Ortada marketlerde de bakkallarda da zincir marketlerde de alkol satışını engelleyen bir işlem yok” dedi.

İdari bir karar bulunmazken fiili bir yasaklama ve engelleme yapıldığını belirten Günday, “Hukukta bunun hiçbir yeri yok” dedi ve şunları söyledi:
“Ortada bir idari işlem olsa o idari işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla idari yargıya iptali ya da yürütmesinin durdurulması talebiyle başvurulabilir. Ama ortada yazılı bir düzenleme yok. Bir fiili durum söz konusu. Fiilen yasaklanmış ama arkasında nasıl bir işlem var o bile belli değil. Burada neyi dava edeceksiniz? Neyin iptalini isteyeceksiniz?  Hukuken olmayan bir şeyin iptali talep edilemez ki.”

‘YASAK ÖZEL HAYATA MÜDAHALE ANLAMINA GELİR’

Kısıtlama uygulamasının “salgını önlemek ve vaka sayısını azaltmak” amacıyla yapıldığını, içki tüketiminin pandemiyi daha da yoğunlaştıracağına dair bilimsel bir verinin olmadığını belirten Günday, “Velev ki genelgeyle içki satışının yasak olmasına dair bir düzenleme yapılmış olsaydı bu da hukuka aykırı olurdu” dedi ve şöyle devam etti:
“Genelgenin mutlaka bir kanuna dayanması lazım. Kanunun uygulanması amacıyla ancak genelge çıkarılabilir. Kanunda bir düzenleme olur, yasa idareye bir yetki verir ve idare de yasadan almış olduğu yetkiye dayanarak genelge çıkarabilir ve yasak getirebilir. Şu an uygulanmak istenen bu yasak aynı zamanda özel hayata müdahale anlamına gelir. Bir temel hak ve özgürlüğü sınırlama anlamına gelir. Belli bir hayat tarzına kamu gücü kullanarak empoze etme, dayatma anlamına gelir. Bunun yasal hiçbir dayanağı yok. Temel bir hak ve özgürlük ancak yasaya dayanarak sınırlandırılabilir. Yasaya dayanarak bir genelge ile düzenleme yapılabilir. Ortada böyle bir yasa hükmü yok. Amaç özel hayata müdahale. Amaç belli bir yaşam tarzını benimsetme. Daha da öteye gideyim, kamusal yaşamı şeri kurallara göre düzenleme, biçimlendirme. Amaç bu.”

‘MARKETLERİN ALKOL SATIŞI YAPMASI HUKUKA UYGUN’

Tam kapanma sürecinde uygulanacak alkol satışı yasağını yargıya taşımaya hazırlanan Avukat Ali Gül’e göre de market ya da bakkal gibi yerlerin alkol satışını yasaklayan hiçbir hukuki dayanağı olan düzenleme bulunmuyor. Hafta sonları bir süredir uygulanan alkol satışı yasağının il hıfzıssıhha kurulu ya da emniyet müdürlüğü kararlarına dayandırıldığını belirten Gül şunları söyledi:
“Uzun süredir uygulanan bir yasak var. Tekeller genelgeye göre kapalıyken ‘marketler de alkol satamaz’ diye ya il hıfzıssıhha ya da emniyet müdürlüğü kararları aldılar. Bugün gelinen noktada tekellerin kapalı olacağına dair bir genelge var. Tekeller istisna kapsamında sayılmadığı için kapalı. Bu da hukuka aykırı ama genelge var diyelim. Market ya da bakkal gibi yerlerin alkol satışını yasaklayan hiçbir düzenleme ortada yok. Süleyman Soylu’nun bir sözü var ortada ama o da açık bir şekilde yasak demiyor. Ortada sözlü bir buyruk var ama yasak yok. Dolayısıyla bu süreçte alkol satışının yapılması gerekir. Tekeller dışındaki zincir marketlerin, diğer marketlerin ‘tam kapanma’ sürecinde alkol satışı yapması hukuka uygun. Eğer yasaklamak istiyorlarsa genelge çıkarsınlar biz de neyi yasakladıklarını görelim.”

‘KAMUOYUYLA PAYLAŞILMIŞ YASAK KARARI YOK’

“Bundan önceki dönemde örneğin Ankara’da İl Emniyet Müdürlüğü’nün alkol satışını yasakladığına dair bir kararı var. Bakkallara gelip onu tebliğ ediyorlar. Ceza yazarken de buna dayanıyorlar. Fakat il emniyetin böyle bir yetkisi yok. İzmir’de ise il hıfzıssıhha kurulu kararına dayanarak cezai işlemler uygulanıyor. İstanbul’da ne emniyet müdürlüğü kararı ne de il hıfzıssıhha kurulu kararı bulabildik. İzmir’deki ve Ankara’da bulduklarımızı da tebliğ edilen yerlerden bulabildik. Yine kamuyla paylaşılmış bir yasak kararı yok. Her ilde ayrı bir karar alınmış.”

‘GENELGE ÇIKARDIM İŞLETMELERİ KAPATIYORUM’ DEMEK HUKUKA AYKIRI’

‘Tam kapanma’ sürecinde uygulanması beklenen alkol satışı yasağına karşı üç farklı dava açmayı planladıklarını söyleyen Gül, bu davaların içeriklerine dair ise şunları söyledi:
“İlk olarak bir tekel işletmesi adına yayınlanan genelgeye karşı dava açacağız. İkincisi, tekel olmayan ama alkol satışı yasaklanan market ve market zincirleri adına bir dava açmayı planlıyoruz. Bir de sıradan vatandaşlar adına bu uygulamayla hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğini belirterek dava açacağız. İtirazımız bu uygulamaların hiçbir hukuki yanının bulunmaması yönünde olacak. Pandemiye ilişkin tedbir almak, insanların temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamak istiyorsanız bir kanun çıkartırsınız ve bu kanuna göre işlem yaparsınız. ‘Yok ben kanun çıkarmayacağım’ derseniz bu hukuka, anayasaya aykırı olur. Anayasamızda temel hak ve hürriyetlerin nasıl kısıtlanabileceği yazılmış. ‘Genelgeyi çıkardım, sokağa çıkmayı yasaklıyorum, işletmeleri kapatıyorum’ demek tamamen hukuksuzdur. Pandemi döneminde hükümetin aldığı önlemlerin, yayınladığı genelgelerin hepsi hukuksuzdur. İstediğimiz herhangi birine dava açabiliriz.  Bu davaların reddedilme ihtimali var ama bunları reddeden hakimlerin de kayıtlara geçmesini istiyoruz.”

‘SOYLU’NUN AÇIKLAMALARI FERMAN NİTELİĞİNDE’

İşyeri ruhsatlarında tekel büfesi yazanların ‘Tam kapanma’ sürecinde dükkanlarını açamayacaklarını, fakat alkol satışı yapan işyerlerinin yüzde 80’inin ruhsatlarında ‘bakkal’ ya da ‘market’ ibaresinin yer aldığını belirten Türkiye Tekel Bayileri Platformu Başkanı Özgür Aybaş’a göre açık olmasına rağmen birçok işyeri “ferman niteliğinde” sözler nedeniyle alkol satışı yapamayacak. Aybaş, “İçişleri Bakanlığı’nın genelgesini okuduğunuzda alkol satışıyla ilgili hiçbir şey yok. Bakkallar ve marketler açık diyor. Bu kadar net. Süleyman Soylu’nun açıklamaları ferman niteliğinde. Onun sözleri üzerinden süreç ilerliyor. Bir sürü hukukçuyla görüştük ve bu durumun anayasal bir suç olduğunu, yetki saptırması yapıldığını söylüyorlar” dedi.

‘SAHİPSİZ BIRAKILDIK’

Alınan kararların ardından “sahipsiz bırakıldıklarını” ve “kaderlerine terk edildiklerini” söyleyen Aybaş, “Bize bu süreçte maddi bir destek yok. Bizden sadece fedakarlık bekleniyor. Kapatacağız. İntiharlar başlayacak. Bu süreçte zaten bir sürü intihar eden esnaf oldu.  Ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi. Esnaf arasında büyük bir belirsizlik olduğunu belirten Aybaş sözlerine şöyle devam etti: “Hiç kimse ne yapacağını bilmiyor. Kimi 'sivil itaatsizlik yapacağım satacağım ve cezalarına razıyım' diyor. Kimi ise açamıyor bile çünkü polis kapısında bekliyor. Durum bu. Bir ferman bildirildi ve süreç öyle ilerliyor. Tamamen keyfiyet var. Ortada yazılı bir gerekçe yok. Uluslararası kamuoyuna rezil olmamak için genelgeye alkol yasak diye yazamıyorlar.

‘VERGİSİ ALINAN ÜRÜNÜ SATIYORUZ, TORBACI MUAMELESİ GÖRÜYORUZ’

Hali hazırda uygulanan hafta sonları alkol satış yasağı sürecinde bazı işletmeler cezayı göze alıp satış yapıyor. Fakat büyük kaygı yaşanıyor. Müşteri alırken sağına soluna bakıyor. Biz satıcılar da bu durumu kanıksadık. Torbacı gibiyiz. Sanki uyuşturucu madde satıyoruz. Halbuki üretimi yasal olan vergisi alınan bir ürünü satıyoruz ama torbacı muamelesi görüyoruz. Bana birçok avukat yazmış. 'Satabilirsiniz' diyorlar. 'Bu ceza yazılsa dahi iptal' edilir diyorlar. Ama kimse buna cesaret eder mi edemez mi, satış yapar mı yapamaz mı bilemem.  Biz de esnafa 'sivil itaatsizlik yapın ve satın' diyemeyiz. Bu sorumluluğu alamayız. Çünkü cezalar çok fazla."