Almanya, sınır dışı edilen Akyüz ailesinin iddialarını reddetti

Almanya'nın Kassel Valiliği, sınır dışı edilen Akyüz ailesinin kötü muameleye maruz kaldığı iddiasının doğru olmadığını öne sürdü. Sınır dışı kararının 2009'da kesinleştiği belirtilen açıklamada, uygulamanın yasal olduğu ifade edildi.

Abone ol

DUVAR - Almanya, Akyüz ailesinin Türkiye'ye sınır dışı edilmeleri nedeniyle yaşanan tartışmalarla ilgili açıklama yaptı. Kassel Valiliği'nin açıklamasında, iddiaları reddedilen baba Mahmut Akyüz'e suçlamalar da yöneltti.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, dün yaptığı açıklamada, Akyüz ailesinin adı bireylerin özlük haklarının korunması ilkesi nedeniyle A. kısaltması yapılarak "A. ailesi" olarak geçti.

Açıklamada, ailenin 2009 yılında bu yana Almanya’yı terk etmekle yükümlü olduğu, ailenin bütün uyarılara karşın kendi rızasıyla ülkeyi terk etmeyi reddettiği ifade edildi.

Baba Mahmut Akyüz’ün son olarak 2017’de Almanya’yı gönüllü olarak terk etmeyeceğine dair beyanda bulunduğu, bu sebepten yasal düzenlemelerin öngördüğü şekilde zorunlu sınır dışı uygulamasına başvurulduğu belirtildi. Sorumlu Kassel Valiliği, ilaveten sınır dışı sırasında kanunların öngördüğü şartların kesinlikle dışına çıkılmadığını vurguluyor.

Valilik, babanın sınır dışı edilmesine uzun süre önce karar verilmiş olmasına rağmen yaptığı itiraz ve dilekçelerle süreci 20 yıl uzattığını ancak uzatmanın sınır dışı kararının yerine getirilmesini engelleyemeyeceğini kaydediyor.

'MAHMUT AKYÜZ İLK OLARAK 1996'DA SINIR DIŞI EDİLDİ'

Valilik, aileden defalarca talep edilmesine rağmen, Almanya’da doğan 5 çocuğunu Türk makamlara resmi olarak bildirmediğini ve kayıt ettirmediğini, belirtip, ebeveynleri, 13-19 yaşlarındaki 5 çocuğunu Türkiye'de yasa dışı (illegal) konuma düşürmekle suçluyor.

Kassel Valiliği’nden yapılan resmi açıklamada, baba Mahmut Akyüz’ün 1996 yılında bir kez Türkiye’ye sınır dışı edildiği, kısa süre sonrasında yeniden Almanya’ya giriş yaparak Türkiye’de işkence gördüğünü beyan ettiği, yapılan bilirkişi incelemesinde ise babanın işkence diye gösterdiği yaralanmaları kendisinin yaptığı sonucuna varıldığı ifade edildi.

Almanya’yı terk etmesi, aksi takdirde sınır dışı edileceğinin bildirilen Mahmut Akyüz'ün yabancılar dairesindeki memurları ölümle tehdit etmesi iddiasıyla o dönem yabancılar dairesine ilk giriş yasağının verildiğini, bu yöndeki tutumuna dair bütün olayların zaman içinde belgeleriyle kayıtlara da geçirildiğini kaydedildi.

Akyüz ailesinin Almanya’daki dosyasında, baba Mahmut Akyüz’ün sorumlu yabancılar dairesine defalarca randevusuz giderek, orada çalışan memurlara iftira, cebir gösterdiği ve tehdit ettiği, memurlara rüşvet teklif ettiği gibi, rüşvet ile suçladığı ibaresi de yer alıyor.

'SINIR DIŞI KARARI 2008'DE ONANDI, 2009'DA KESİNLEŞTİ'

Yabancılar dairesinin, anne ve çocuklara ilişkin sınır dışı etme kararının ise 24 Kasım 2008’de onandığı, yapılan itirazın mahkemece ele alınıp başvurunun üst mahkemeden de dönmesiyle sınır dışı kararının 12 Şubat 2009’da kesinleştiği belirtiliyor. Babanın ise 24 Kasım 2008’de kendisinin başvurusuna gelen redde itiraz etmediği kaydediliyor.

Kassel Valiliği, Mahmut Akyüz ve eşi Fatma Akyüz'ü, “hiçbir zaman Almanya’ya uyum sağlamaya çabalamamakla” suçladı.

Baba Akyüz'ün Almanya'daki yaklaşık 500 sayfalık dosyasında ülkeye 1989’da geldiği, annesinin vefatı ve babasının PKK bağlantısı iddiasıyla tutuklanmasını da beyan ederek ve Türkiye’de kimsesi olmadığı gerekçesiyle Almanya’daki ağabeyinin yanında kalmak talebiyle 1991 yılında ilk kez iltica başvurusu yaptığı bilgisi yer alıyor. Temmuz 1991'deki ilk iltica başvurusuna, kendisinin henüz çocuk olması sebebiyle siyasi sığınmaya temel teşkil edecek bir gerekçe görülmediğinden talebine ret cevabı verildiği bildiriliyor. Baba Akyüz'ün sonraki yıllarda da yeni iltica başvurularında bulunduğu görülüyor.

HUKUKÇU KILIÇ: 5 ÇOCUK VE GENCİN DOĞDUKLARI TOPRAKLARDAN KOPARILMASI TRAJEDİ

Almanya Göç ve Uyum Meclisleri Başkanı hukukçu Memet Kılıç, her ne kadar yasal açıdan çocukların yerinin ebeveynlerinin yanı olduğu prensibi belirleyici olsa da, burada söz konusu beş çocuk ve gencin, doğduğu ve büyüdüğü topraklardan koparılıp sınır dışı edilmesinin insani açıdan büyük bir dram olduğunu söylüyor.

Kılıç, 30 yıl gibi bir süre müsamaha belgesi (Duldung) ile yaşanmasının genellikle kimlik tespiti yapılamaması halinde görüldüğünü ancak burada Akyüz ailesinin Türkiye’ye sınır dışı edilmesinden kimlik tespitlerinin yapıldığının anlaşıldığını belirterek, hukuki açıdan Alman makamların beyan ettiği gibi bütün kurallara uyulmuş olsa dahi insani açıdan çocuk ve gençlerin durumunun tam bir trajedi olduğunu vurguluyor.

NE OLMUŞTU?

Almanya'nın Hessen eyaletine bağlı Sontra kasabasında yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, 3 Aralık'ta gözaltına alındı ve sınır dışı edildi.

Gece saatlerinde evlerinin kapısının kırılarak gözaltına alındıklarını ifade eden Mahmut Akyüz, polislerden kötü muamele gördüklerini belirtmişti.

Ellerinden kelepçelendiklerini ve ayaklarına pranga takıldığını söyleyen Akyüz, havalimanında elbiselerinin çıkarıldığını ve çıplak halde görüntülerinin kaydedildiğini öne sürmüştü.