Almanya'nın kurucu partisi CDU'nun 16 yıllık iktidarı bitiyor mu?

Türkiye'yi de yakından ilgilendiren Almanya seçimlerine 5 hafta kaldı. 16 yıldır iktidarda olan Hristiyan Demokrat Parti'nin (CDU) oyları yapılan anketlere göre düşüş eğiliminde.

Abone ol

KÖLN - Almanya 26 Eylül 2021'de yeni bir Federal Meclis ve yeni bir şansölye seçecek. Genel seçimlere beş hafta var. Kampanyalar hız kazandı. Anketlerin değişkenliği bu seçimleri daha da ilginç kılıyor. Türkiye-Almanya ve Türkiye-AB ilişkileri nedeniyle bu seçimler çok önemli. Türkiye ekonomisini, uluslararası ilişkilerini ve Almanya'da yaşayan Türkiyelileri de denkleme katarsak yeni kurulacak Almanya hükümeti herkesi yakından ilgilendiriyor. Almanya'daki siyasi partilerin kuruldukları tarihten bugüne kadar nasıl bir süreç geçirdiklerini bilmek Almanya siyasetini daha iyi anlamayı sağlayacaktır. Bu nedenle ilk olarak Almanya'nın en eski partisi olarak kabul edilen ve ülke tarihine önemli konularda damgasını vurmuş olan İkinci olarak ise 16 yıldır kesintisiz iktidarda olan Hristiyan Demokrat Birliği'ni mercek altına alıyoruz

Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Angela Merkel’in şansölyeliğinde ve meclisteki 709 koltuğun 200’üne sahip 16 yıldır kesintisiz iktidarda olan parti. Sadece Bavyera eyaletinde faaliyet gösteren kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisiyle birlikte üye sayısı bakımından (yaklaşık 400 bin) ikinci en büyük Alman partisi olan Birlik olarak da bilinir. Geçtiğimiz yıl propaganda, politik ve sosyal faaliyetler yürütmek için, devlet parti finansmanından yaklaşık 54 milyon euro elde etmiştir. Partiye üye olma yaşı 16 olmasına rağmen partinin yaş ortalaması 61’dir. Kadın oranı yüzde 26’da seyrediyor. CDU, Bavyera eyaleti hariç tüm federal eyaletlerde seçimlere katılır. CDU/CSU Federal Meclis'te tek meclis grubu oluşturuyorlar.

MEZHEP SORUNUNU ORTADAN KALDIRMAK İÇİN PARTİYE HRİSTİYAN ADI EKLENDİ

CDU İkinci Dünya Savaşı sonrasında Katolik Merkez Partisi'nin aksine, mezhebe bağlı olmayan bir Hristiyan partisi olarak kuruldu. İdeolojik kökleri Katolik sosyal öğretisi, muhafazakârlık ve ordoliberalizmdir. CDU'nun kendisini Hıristiyan olarak tanımlaması, partinin Hristiyanlığın tasvir ettiği insan imajına bağlı olduğunu beyan etme kararına dayanmaktadır. Çünkü parti İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1945'te kurulduğunda, Katolikler ve Protestanlar arasındaki siyasi karşıtlığın aşılmasını hedefliyordu. Bu nedenle de adına “Hristiyan” sıfatını ekledi.

Parti programında insan Tanrı'nın eseri olduğundan, insan onurunun korunması gerektiği yazılıdır. Geleneksel olarak, kamu alanında Hristiyan sembollerinin korunmasını ve dini bayramların muhafaza edilmesini savunmaktadır. Kendisini sağın merkezi olarak konumlandıran parti tüm halka uygun politikalar sunduğunu ifade ediyor. 1946 tarihli ilk parti programında, "Hristiyanlığın görüşü, her bireyin insanlık onuru, siyasi, ekonomik ve kültürel hayatta geçerli olan temel değer ve kılavuzdur. Bu aynı zamanda siyasi ve dini özgürlük, hukuk güvenliği, kadınların özgürce faaliyet göstermeleri, dayanışma ve adalet temel değerlerine dayalı azınlıkların korunmasında da geçerlidir” şeklinde ifade ediliyor.

EN UZUN HÜKÜMETTE KALAN PARTİ

Federal Almanya düzeyinde, CDU/CSU'dan oluşan Birlik, Almaya Federal Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana diğer siyasi partilerden daha uzun süre hükümette yer almıştır. CDU lideri ve Birliğin şansölye adayı Armin Laschet, Duvar'a verdiği röportajda “Federal Almanya’nın 70 yıllık tarihinin 50 yılında, şansölyelik makamında CDU yer aldı ve parti önemli bir sorumluluk üstlendi" demişti. CDU en uzun koalisyon süresini CSU ve FDP ile birlikte gerçekleştirdi. 1969-1982 ve 1998-2005 yılları arasında Birlik partileri Meclis'te ana muhalefet görevindelerdi. 2005 yılından bu yana CDU, Federal Şansölye Angela Merkel'le ülkeyi yönetiyor. 2017 federal seçimlerinde ardı ardına üçüncü kez en güçlü siyasi parti oldu.

16 EYALETİN 9'UNDA HÜKÜMET ORTAĞIYKEN ALTI EYALETTE BAŞBAKANLAR CDU’LU

Federal eyaletler düzeyinde Hristiyan Birliği tüm eyalet parlamentolarında temsil edilmektedir ve toplam 1879 sandalyenin 483’üne sahiptir. Farklı partilerle kurduğu koalisyonlarla 16 eyaletin dokuzunda hükümet ortağıyken, altısında eyalet başbakanlıkları CDU liderlerindedir. Avrupa Parlamentosu’nun toplam 709 milletvekilnden 23’ü Hristiyan Birliği’ndendir (Almanya en azami rakam olan 96 milletvekili yollamaktadır) ve 178 üyeli Avrupa Halk Partisi fraksiyonunda (EVP) yer almaktadır. Buna karşın federal düzeyde bu uzun soluklu son koalisyon ortaklığına kadar, ekonomik ve vergi alanlarındaki müşterek politikalarında dolayı Hür Demokrat Parti’yle (FDP) hükümetler kurmuştur.

Merkel’den önce hem Alman hem de dünya politika tarihine damgasını vuran iki önemli CDU’lu şansölye daha olmuştur. Bunlardan ilki, İkinci Dünya Savaşı sonrası 1949’dan 1963’e kadar görev yapan Şansölye Konrad Adenauer ‘dır.

YENİ KURULAN ALMANYA’NIN BABASI: ADENAUER

Nazi dönemi Almanyası öncesinde Köln Belediye Başkanı olan Adenauer, savaş sonrasında kurulan CDU’ya girdikten sonra hızlıca yükseldi. Kariyerinin mihenk taşlarından biri, ilk Alman anayasasına olan önemli katkılarıdır. Ayrıca yeni kurulacak Batı Almanya’nın başkentinin Frankfurt değil de daha küçük bir şehir olan Bonn’un olmasında da etkisi olmuştur. Savaş sonrası gergin Avrupa ortamında hem NATO üyeliği için hem Avrupa Birliği’nin öncüllerinin kuruluşunda ve buraya üyeliklerde büyük çabaları oldu. Adenauer, komşularla ekonomik işbirlikleri, geçmişin ittifak devletleriyle güven oluşturan antlaşmalar yapmak için de önemli çalışmalar sergiledi.  Güven ortamı yaratmaktaki gayretlerinden, anayasaya katkılarından, başkenti belirlemesinden ve de ilk şansölye oluşundan dolayı Adenauer yeni kurulan Almanya’nın babası olarak görülmektedir.

DOĞU VE BATI ALMANYA’YI BİRLEŞTİREN ŞANSÖLYE: HELMUT KOHL

Alman politikasına damgasını vuran bir başka isim olan Helmut Kohl 1930’da doğdu. Üçüncü Schmidt hükümetinin sonunu belirleyecek güven oylamasında seçilen Kohl, 1982 yılında başlayan şansölyeliğini 1998’e kadar sürdürdü. Rheinland-Pfalz eyaletinin 1969-1976 yılları arasında başbakanlığını üstlenen Kohl, bu tarihten itibaren federal meclis muhalefet liderliğini üstlenmiştir.

Kohl, zamanın muhalefet liderleri SPD’li Lafontaine ve Schröder’in aksine, her zaman Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesi gerekliliğini savunmuştur ve “Doğu politikasını” bu yönde geliştirmiştir.  Bu bağlamdaki çabalarının sonucunda ilk adım atılmış ve ilk kez bir Demokratik Doğu Almanya Genel Sekreteri Erich Honecker Batı Almanya’yı resmen ziyaret etmiştir. Kohl’a, 1989’dan sonra da iki Almanya’nın birleşmesindeki büyük katkılarından dolayı “Birlik Şansölyesi” de denmektedir. Kendisinden sonra Almanya’da 16 yıl iktidar lideri olarak görev yapacak olan Angela Merkel’i de Almanya siyasetine kazandırmış olan Kohl 2017 yılında vefat etti. 

Almanya’nın 16 yıldır iktidarda olan ve dünyanın en güçlü kadını seçilen Angela Merkel liderliğinden sonra CDU’nun 2021’de yapılacak seçimlerde nasıl bir sonuç alacağı merak konusu. CDU’nun oyları anketlerde düşüş eğilimi gösteriyor. Parti içerisinden Armin Laschet’in lider ve başbakan adayı olarak doğru tercih olmadığına dair sesler yükseliyor. Uzun bir aradan sonra ilk defa bu seçimlerde CDU’nun şansa ihtiyacı var.