Alper Taş: Partilere sıkışmış devrimciliğin sonuna geldik

SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş'la, partisinin yerel seçim stratejileri üzerine konuştuk. Taş, SOL Parti'nin örgütlü bir denetime talip olduğunu söyledi.

İSTANBUL - Yerel seçimler, AK Parti ve CHP’nin etrafında kümelenmiş siyasette, partilerin kendi isim ve politikalarıyla var olabilme olanaklarını sağlıyor. Özellikle sosyalist partiler, çeşitli kentlerde ve ilçelerde çıkardıkları adayların kazanması için kampanyalar yürütüyor. O partilerden biri olan SOL Parti de Artvin’in Kemalpaşa, Hatay’ın Defne, Dersim’in Hozat ve Aksaray’ın Saratlı beldesinde aday çıkardı. SOL Parti’nin yerel seçim stratejisini ve kazanma ihtimalinin olduğu yerlerde izleyeceği siyasete dair SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Alper Taş ile konuştuk.

Kente dönük sermaye politikalarından rahatsız olan yurttaşların örgütlülüğünün olmadığını söyleyen Alper Taş, bu örgütlülüğün en tepe noktasının Gezi İsyanı olduğunu hatırlattı. Taş, kentsel muhalefet anlamında bunun bir ilk olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:

“Kamuya ait bir parkın gaspına karşı ortaya çıkan bir direniş vardı. Kentin ortak alanlarına sahip çıkılması anlamıyla bir demokrasi vardı. Forumlar ve kürsüler kurulmuştu. Bu kentsel mücadelenin çok önemli bir parçasıydı. O günden bu yana bu hareket çeşitli nedenlerle zayıfladı. Sol partiler açısından en önemli mesele kent halkının örgütlenmesi. Yerelin demokratikleştirilmesi, yerel hizmetlerin kamusal niteliğinin sermayeye karşı savunulması bizim açımızdan önemli. Yerel çalıştaylara dayalı kent meclisleri kurma pratikleri geliştiriyoruz.”

Taş, “Partilere sıkışmış devrimciliğin ve muhalefet çizgisinin sonuna geldik. Elbette partiler olacak, parlamento olacak. Özellikle 1 Nisan’dan sonra fazlasıyla göreceğiz” dedi.

Sezgin Tanrıkulu anlatıyor: Operasyon başka belediyelere de sıçrar mı? Bahçeli'nin Öcalan çağrısı: Çözüm mü, tuzak mı? Meclis’te kapalı İsrail oturumu: Ceren Bayar, Ankara’dan aktardı Sinan Ateş davası: Çözüldü mü, kapandı mı? Afganistan’dan İspanya’ya ‘Türk Escobar’ Urfi Çetinkaya Narin Güran cinayetinden Dilan Polat şovuna: Türkiye nereye gidiyor?