‘Altılı Masa CHP’nin vizyon belgesini içselleştirebilecek mi?’
CHP’nin ekonomiye dair ilan ettiği vizyon belgesini değerlendiren uzmanlara göre, ortaya konan belgede açıklanması ve adım atılması gereken çok sayıda başlık bulunuyor.
ANKARA - CHP’nin uzun süredir merakla beklenen ekonomi alanına ilişkin vizyon belgesi, “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlığıyla İstanbul’da düzenlenen tanıtım toplantısıyla açıklandı. Türkiye ekonomisine dair çözüm önerilerinin ve tespitlerin yer aldığı toplantının açılış ve kapanış konuşmasını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yaparken, CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve Yoksulluk Dayanışma Ofisi’nin Koordinatörü Hacer Foggo da partinin atacağı adımlara dair çerçeve çizdi.
Endüstriyel Dönüşüm alanında CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı olan dünyaca ünlü ekonomist Jeremy Rifkin, MİT'de çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Hakan Kara, Prof. Dr. Refet Gürkaynak ve Prof. Dr. Ufuk Akçiğit de sunumlarıyla atılması gereken adımlara dair perspektifi ortaya koydu.
CHP’nin vizyon belgesini değerlendiren uzmanlara göre ortaya konan düşüncelerin toplumsal mutabakatla geliştirilmesi ve soru işaretlerinin giderilmesi gerekiyor. CHP’nin ve Altılı Masa’nın temsilcilerinin programı içselleştirmesinin kritik olduğunu belirten uzmanlar toplumun tam anlamıyla programda kendini göremediği görüşünde.
‘ELLERİNDE TARİHİ FIRSAT VAR’
İktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman’a göre CHP’nin ekonomi alanına dair vizyon belgesi organizasyon anlamında oldukça başarılıydı. AK Parti iktidarının bugüne dek kamuoyuna açıkladığı programlarda “ilgi odağı olma” halinin CHP’nin eline geçtiğini belirten Konukman’a göre buna rağmen vizyon belgesinde “ciddi eksiklikler” bulunuyor.
Programın genelinin çok teknik sunumlardan oluştuğunu, “ihtiyati makro tedbirler” gibi kavram ve grafiklerin katılımcılar arasında dahi yeterince anlaşılmadığını belirten Konukman, programın içeriğine dair de eksiklikler olduğu görüşünde:
“Şu an vergilerin yüzde 70’i dolaylı vergi yüzde 30’u doğrudan vergi. Bunun sürdürülemez olduğunu herkes kabul ediyor. Oradaki uzmanlar da kabul etti. Bunu hayata geçirecekler. Bunun değiştirilmesi sermayeye yeni vergi yükleri demek. Sermayeye yeni vergi yükü getirdiğin zaman TÜSİAD bağıracak. Gerçekçi olalım. Sınıf fotoğrafı çıkacak ortaya. Her programın bir sınıf arka planı vardır. Bunun da uzlaşma ile olması gerekiyor. Mustafa Kemal ve arkadaşlarından ders alsınlar. Ne yaptılar, birinci sanayi planı öncesinde Türkiye İktisat Kongresi toplandı. Toplumun farklı sınıflarını bir araya getirdi, taleplerini aldı. Toplumsal mutabakatın aranacağı büyük kongre düzenlemeden bu tür vizyonların kamuoyunda karşılık bulması ‘ha’ deyince olmaz. Bu ayağının tamamlanması lazım. Ellerinde tarihsel fırsat var. Şubat ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üstlendiği bir Türkiye İktisat Kongresi var. CHP olarak orada bir tartışma başlatın, toplumun bütün kesimlerini çağırın. Çözüm önerilerini alın, ondan sonra bu vizyonu revize edin bir daha kamuoyunun karşısına çıkın.”
‘SANAYİ 4.0’I TÜSİAD’CILAR MI YAPACAK?’
CHP’nin vizyon belgesinde, “İthal girdilere bağımlı bir yapı var” tespiti yapıldığını fakat çözüm önerilerine dair bir perspektifin açığa çıkmadığını savunan Konukman, “Bütün cari açık sorunumuz buradan kaynaklanıyor. Türkiye’nin ithal girdilere bağımlı yapısını dönüştürmeden, kusura bakmasınlar, cari açığın nasıl dengeleneceğini anlayamam” dedi.
Planlamanın gerekli olduğunu, CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın “Stratejik Planlama Örgütü” ifadesinin önemli olduğunu fakat detay vermediğini belirten Konukman, “Oysa bütün bu şey yeni bir ithal ikameci sanayileşme stratejisiyle olur. Sanayi 4.0’ı kim yapacak? TÜSİAD’cılar mı yapacak? Böyle büyük bir sermayeyi harcayacakları pozisyonları yok ve günlük yaşıyorlar. Bu ancak kamu öncülüğünde yapılabilir. Bu da ciddi bir plan tartışmasıyla olabilir. Bunu da oturacaksın, soldan iktisatçıları çağıracaksın, onları dinleyeceksin. Köklü bir eleştiri gelmeli. Eğer bunları yaparlarsa program ciddi bir yere oturur” ifadelerini kullandı.
‘TOPLUM VİZYON BELGESİNDE KENDİNİ GÖREMEDİ’
CHP’nin açıkladığı vizyon belgesinde önemli vurgunun “İnsan onuruna yaraşır” kavramı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Konukman, “İflas etmiş neoliberal politikaları buraya entegre edersek, örneğin insan onuruna yaraşır ücret ne olacak? Neoliberal politikaların yeniden egemen olduğu bu anayasanın içerisinde bu ilke hayata geçirebilir mi? İnsan onuruna yaraşır bir iş gündeme gelebilir mi? Asgari ücretin yüzde 50’ye ulaştığı bir toplumda bu mümkün mü?” sorularını hatırlattı.
Konukman 'vizyon belgesindeki en önemli eksiği' ise, “Sanayi 4.0’ın iş gücü piyasasında yaratacağı etkilere hiç değinmediler. Robotlaşma makineleşme olduğunda emekçilerin durumu ne olacak?” ifadeleriyle aktararak şöyle sözlerini sürdürdü:
“Toplum vizyon belgesinde kendini göremedi. Hepsini bir yerde de bekleyemeyiz. Bu bir sunum. Bu sunumun devamı gelmezse, insanlar vizyonda bulundukları yeri göremezler. Ama anayasa önerisi vurgusu bir fikir verdi. ‘Bunlar insan onuruna yakışmayan hiçbir düzenleme yapmayacak’ deniyor. Anlaşıldı. Ama neoliberal politikalar uygulanırken çevre ülkelerde insan onuruna yakışmayan örnekleri gördük. İnsan onuruna yakışır ücret verilsin diye ILO raporlar hazırladı. Siz bunun teminatını nasıl vereceksiniz? Genç işsizliği var ve Türkiye’nin en büyük sorunu. Onlar bu vizyon belgesinde kendini bulabildi mi? Herkesin talebinin karşılık bulmasını şimdiden istemek de haksızlık. Ben olsaydım, sendikaların temsilini sağlayacak bir şey yapardım, onların bir konuşmacısını davet ederdim."
‘İKTİSAT VİZYONU BENİM VİZYONUMA UYMUYOR’
Prof. Dr. Konukman’a göre CHP’nin açıkladığı vizyon belgesi ekonomi alanıyla sınırlı değildi ve siyaset etkisi oldukça hissedilirdi. Mevcut krizin anlaşılmasına yönelik önerilerin kayda geçtiğini, vizyon belgesinde neoliberal politikalardan ciddi bir sapma görmediğini ifade eden Konukman, sözlerine şöyle devam etti:
“Ama şurada çok ciddi bir talep var. Siyasetteki krizi çözüyor. Parlamentodaki krizi çözüyor. Demokrasideki krizi çözüyor. ‘Tek adam rejimini bir kenara atıp yeniden demokratik mekanizmaları çalıştıracağız’ diyor. İnsan onuruna uygun bir kurumsal yapı diyor ve kurumları öne çıkarıyor. ‘Biz kral değil kurallar arıyoruz’ denildi. Ama iktisat vizyonu benim vizyonuma uymuyor. Ben daha soldan bakan, daha kamucu bakan bir insanım. Ben sunumu iktisadın dışında daha çok bu yönlerinin öne çıkarılarak tartışılmasını doğru bulurum.”
‘CHP BUNU İÇSELLEŞTİREBİLECEK Mİ?’
Başkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek’e göre CHP’nin vizyon toplantısında konuşan uzman isimlerin sunumlarının içeriğine dair “absürt” denecek bir ifade söz konusu değil fakat bu isimlerin davetli mi yoksa direkt oluşturulan komitenin içinde mi yer aldıklarının açıklanması gerekiyor.
Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’in sunumunun ardından, “CHP bunu içselleştirebilecek mi?” sorusunun kendinde açığa çıktığını belirten Emek, “CHP’de sınıf, paylaşım, bölüşüm kavramı kullanan soldan gelen arkadaşlar var. Dört iktisatçının bilgi ve birikimini tartışmak abestle iştigaldir. Söylediklerinin tamamına olmasa da büyük kısmına katılıyorum ama CHP’nin bunu içselleştirebilme kapasitesini merak ediyorum. CHP’nin içerisindeki aktivist kadrolara bu program hitap etmez. Daron’un açıkladığı programa dünya ‘hayır’ demiyor ben mi ‘hayır’ diyeceğim? Ama bu program CHP’nin içindeki aktivist kadrolara hitap etmez” ifadelerini kullandı.
‘ALTILI MASA’NIN BU PROGRAMI İÇSELLEŞTİREBİLECEĞİNDEN EMİN DEĞİLİM’
CHP’nin açıkladığı vizyon belgesinin ardından programın tam olarak ne olduğunun anlaşılmadığını belirten Prof. Dr. Emek, “Bu Kemal Bey’in adaylık lansmanıdır. Kılıçdaroğlu adaylığını resmi olarak açıkladı” dedi.
“Altılı Masa anayasa önerisini belirliyor ama siyasi partilerin kendi başlarına ekonomi politikaları açıklamaları ve iktidara geldiklerinde böyle yapacağız demeleri bana garip geliyor” ifadelerini kullanan Emek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birkaç ay önce Kalkınma Politikaları metni açıklandı. O yokmuş, olmamış gibi sıfırdan bunun açıklanması tuhaf geliyor. İYİ Parti büyük projeleri ‘Yeniden Hesap Uzmanları Kurulu kuracağız ona teslim edeceğiz’ diyor. Faik Öztrak ise açıklamasında, ‘Hasar Tespit Komisyonu kuracağız’ dedi. O nerede bu nerede? Bu komisyon kimlerden oluşuyor, statüsü ne, yasal bir kurum mu olacak? Böyle bakınca kafam karışıyor. CHP’den ziyade Altılı Masa temel konularda birbirlerini içselleştirememişler. Altılı Masa CHP’nin programını içselleştirebilecek mi? ‘Örneğin İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğiz’ denildiği zaman Saadet Partisi ne düşündü acaba? Gündemlerinde İstanbul Sözleşmesi yok. CHP’nin ve Altılı Masa’nın bu programı içselleştirebileceğinden emin değilim.”
''BARIŞ AKADEMİSYENLERİNİ ÖĞRENCİLERİYLE BULUŞTURACAĞIZ DENİLDİ’ AMA YETMEZ’
CHP’nin açıkladığı vizyon belgesinin emek alanında çalışmalar üretenlerdeki yansıması da merak konusu. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik’e göre CHP’nin vizyon belgesinden önce geçtiğimiz hafta açıklanan Altılı Masa’nın anayasa değişikliği önerisinde eksiklikler var. Burada değişiklik adımlarının atılmasının vizyon belgesine de yansıyacağı görüşünü savunan Bozgeyik, “Vizyon belgesinde atılacak birçok adım da anayasayla ilgili. Bu bağlamda anayasa önerisinde de güncelleme yapılabilir. Meslek örgütlerini, kadın örgütlerinin katılacağı yeni bir toplumsal anayasa temeli oluşturulmalı” dedi.
CHP’nin açıkladığı vizyon belgesinde sendikal örgütlemenin önündeki engellemelerin kaldırılmasına dair vurgunun önemli olduğunu söyleyen Bozgeyik’e göre grev hakkının önündeki engellerin kaldırılması, yeniden demokratik bir sözleşme yasasının çıkarılması ve sendikalarla ilgili baraj konusunun daha kapsamlı bir şekilde açıklanması gerekiyor. CHP’nin sosyal yardım başlığı altında vaatlerini hatırlatan Bozgeyik şunları kaydetti:
“İstihdamın artırılarak insanların bir sosyal yardıma ihtiyaç olmayacak ekonomik düzen gerekiyor. Kamuda liyakate dair atamanın alt yapısının oluşturulması gerekiyor. YÖK’ün kaldırılması vurgusu var ama Milli Güvenlik Kurulu’nun da kaldırılması gerekiyor. ‘Barış akademisyenlerini öğrencileriyle buluşturacağız denildi’ ama yetmez. Kamudan hukuksuz bir şekilde ihraç edilen 130 bine yakın kamu çalışanı var. Bunların sonuçlarıyla birlikte yaratılan mağduriyetlerin ortadan kaldırılması gerekiyor."
‘HAYATA GEÇİRİLMESİNDE ÇEŞİTLİ BARİYERLER OLACAK’
CHP’nin açıkladığı vizyon belgesinin altının doldurulması gerektiğini belirten KESK Eş Başkanı Bozgeyik, “AKP’nin izlemiş olduğu neoliberal politikalar devam edecek gibi. Dışarıdan kaynak gelecek deniyor. Onlar nasıl gelecek? Bunların hepsinin gelebilmesi için güven duyulan bir iktidarın oluşturulması gerekiyor” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul Sözleşmesi’nin geri gelmesi adımı bizim için oldukça önemli. Ama bir koalisyon açığa çıkacak gibi duruyor. Diğer partilerin buna yaklaşımı önemli. Bu vizyon belgesinin, Altılı Masa’nın kendi içerisinde de çeşitli farklılıklar yaratacağını, hayata geçirilmesinde de çeşitli bariyerler olacağını düşünüyoruz. Örneğin Alevi ve Kürt sorunu vizyon belgesinde hiç değinilmemiş. Bu gibi konular tamamlanmayı bekliyor."