Altın madeni için köylülere zorunlu istimlak

Kütahya'da 93 hektar alanda izni bulunan Zenit Madencilik, proje sahasını 668 hektara çıkararak 10'dan fazla köyde altın ve gümüş madeni çıkarmayı planlıyor. Şirket, arazisini satmak istemeyenlere ise 'kamu yararına arazilerde kamulaştırma yapılacağını' söylüyor. Şirketin dün sunduğu ÇED dosyasında yanıltıcı bilgi olduğunu savunan yöre sakinleri mücadele edeceklerini belirtiyor.

Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Kütahya'nın Simav ve Tavşanlı ilçelerine bağlı Örencik, Kavaklı, Dağardı ve 10'dan fazla köyü kapsayan alanda Zenit Madencilik tarafından altın-gümüş madeni açılması planlanıyor. Proje sahası için daha önceden alınmış 'ÇED Gerekli Değildir' kararı bulunuyor. Yaklaşık 93 hektar alanda izni olan Zenit Madencilik, proje sahasını genişleterek 668,85 hektara çıkarmak istiyor. Köylülere tapulu arazileri satın almak isteyen şirket arazisini satmak istemeyenlere ise "kamu yararına arazilerde kamulaştırma yapılacağını" söylüyor.

Kütahya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Ali İhsan Bakır, yöre sakinlerinin arazilerinde kamulaştırma yapıldığı takdirde, yapılan işlemde "kamu yararı olmayacağından" yürütmeyi durdurma talepli dava açacaklarını belirtti.

MERALAR DA MADEN SAHASI İÇİNDE KALIYOR

Örencikliler, 2020'nin şubat ayında köylerinde altın-gümüş madeni yapılmak istendiğini öğrendi. Köyde yayılan haberden sonra gençler, 2011 yılında Dulkadir Köyü'nde Eti Gümüş'ün işlettiği madenin, taşan siyanür havuzunun etkilerini araştırdı. Dulkadir köyünde artan kanser vakaları ve çeşitli hastalıkları öğrenen Örencikli gençler, köylerinde 11 Şubat 2020'de yapılmak istenen ÇED toplantısına karşı çıkarak, madene karşı ilk tepkilerini gösterdi.

'UCUZ İŞGÜCÜ OLMAK İSTEMİYORUZ'

Örencikliler maden sahası açılmasına karşı mücadele edecek.

Örencikliler geçimlerini hayvancılık ve ormancılık ile sürdürüyorlar. Hayvanların otlatıldığı meralar da maden sahası içerisinde kalıyor. ÇED raporuna göre maden ocağı köyün 250 metre yakınında kurulacak. Köyden Seyfi Akçakaya, maden işletmesinin köyü hilal şeklinde çevrelediğini söyleyerek, zaman içerisinde yapılan patlatmalarla tesisin köye sıfır mesafede olacağını dile getiriyor. Akçakaya, başka gidecek yerlerinin olmadığını vurguluyor ve "Şehirde kimse bizi işe almaz, ucuz iş gücü olmak istemiyoruz" diyor.

KÖYLÜLERE İHTAR ÇEKİLDİ, 'TOPLANTIYA KATILIN ARAZİLERİ SATIN'

Köyde 6 adet parseli olan Seyfi Akçakaya'nın arazileri de projesi sahası içerisinde kalıyor. Gelinen aşamada şirket, köylülerin arazilerini satın almak istiyor. Zenit Madencilik avukatı, arazisi olan köylülere, Tavşanlı 2. Noterliği'nden ihtar göndererek, 25 Ocak'ta bir otelin konferans salonunda yapılacak toplantıya davet etti. Köylülere tebliğ edilen ihtarnameye göre, Tavşanlı'da yapılacak toplantıya katılanlarla, arazi satışı hakkında pazarlık yapılacağı ve nakden ödeme yapılabileceği, masaya oturmayanların arazileri için ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne müracaat edilerek, 3213 sayılı 'Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği' kapsamında kamulaştırma yapılacağı söyleniyor. Akçakaya, kamulaştırma riskine rağmen toplantıya katılmayacağını, sonuna kadar direneceğini belirtiyor.

'ŞİRKET ÇED RAPORUNDAKİ HATALI BİLGİLERLE DEVLETİ YANILTIYOR'

Maden sahası yapılacak bölgenin 508 hektarı orman.

ÇED dosyasına göre, 668,85 hektarlık maden sahasının 508,70 hektarı orman, 159,67 hektarı tarım arazisi ve 0,385 hektarı mera. Aynı rapora göre 509 hektar alanda sadece 2 bin 143 ağaç olduğu iddia ediliyor. Köy sakini Akçakaya'ya göre ise yalnızca tek bir tepede 2 binin üzerinde ağaç bulunuyor ve bölge sık orman dokusuna sahip. Yine aynı ÇED dosyasına göre 60 haneli köy 21 hane, seçmen kayıtlarına göre yaklaşık 120 kişi olan nüfus 69 kişi olarak gösterilmiş. Köylüler ÇED raporunda yer alan yanlış ifadelerle, devletin ilgili makamlarının da aldatıldığı görüşünde.

'SUSURLUK HAVZASINA UZANAN SU YATAKLARI KİRLENECEK'

Yine ÇED dosyasına göre 6 yıl boyunca ayda 16 patlatma ile 12 ocak açılacak. Her seferinde 221 kilo dinamit kullanılacak. Pasa ve cevher içeren 24 milyon ton toprak açığa çıkacak. 960 bin kamyon dolusu toprak yerinden sökülecek ve şirket gittikten sonra geride 12 kimyasal atık çukuru bırakacak. Yöre gençlerinin madene karşı çıkmalarının bir nedeni de Susurluk havzasına uzanan su yataklarının zaman içerisinde kirleneceğini ve su yollarının değişeceğini düşünmeleri.

KAMULAŞTIRMA YAPILIRSA KARŞI DAVA AÇILACAK

İki ayrı şirketin 2010 yılında aldığı ruhsatlı sahaları 2012 yılında Zenit Madenciliğe devredildi. Söz konusu sahalarda "ÇED Gerekli Değildir" kararı bulunuyor. Zenit Madenciliğin işletme faaliyetlerine başlamak için ÇED raporuna başvurduğunu söyleyen Ali İhsan Bakır, "Hazırlanan dosya dün İDK'ye (İnceleme Denetleme Kurulu) teslim edildi. Şirket, 5 parselde saha genişletmek istiyor" dedi.

Bazı köylülerin topraklarını sattığına değinen Bakır, "Şirketin iki türlü hakkı var. Birincisi Türkiye'de moda olan, Bakanlar Kurulu kararıyla madenler için 'acele kamulaştırma kararı.' Buna karşı Danıştay'da dava açılabiliyor. Mahkeme kararıyla normal kamulaştırma işlemine gidilecek olursa, 'kamulaştırmanın kamu yararı olmadığı' çevre, doğa ve ormana verdiği zararlı işlemler nedeniyle, idare mahkemesine kamulaştırma işleminin iptali davası açma hakkı var" diye konuştu. Bakır sözlerini şöyle sonlandırdı: "Şirkete 'ÇED Olumlu' raporu verilirse bunun iptali için mücadele edeceğiz.