Altıparmak: 'Milli irade'nin çocukların hayatını karartma yetkisi var mı?
SBF-Mülkiye İnsan Hakları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, tecavüz ve taciz kurbanı çocukların bu suçu işleyen kişilerle evlendirilmesini öngören taslağı değerlendirdi. Altıparmak, "Diyelim ki toplumun yüzde 70’i bu yönde oy kullandı. Bu irade, 13 yaşında hayatı geri dönüşü olmayacak bir şekilde karartılan bir kişinin iradesinden daha mı değerlidir" dedi.
Nurettin Öztatar
ANKARA - AK Partili milletvekillerinin gece yarısı tecavüzcülerin mağdur çocuklarını evlenmesi durumunda cezadan kurtulmasını sağlayacak önergeyi TBMM’ye sunması, beraberinde pek çok tartışmayı getirdi. Tartışmalar ve çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle değişiklik önergesinin oylanması Salı gününe bırakıldı.
SBF-Mülkiye İnsan Hakları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, önergenin yeni soruları gündeme getirdiğine dikkat çekti. Siyasi iktidarın, bir hukuk kuralının meşruiyetinin tek kaynağının "milli irade" olduğunu savunduğunu hatırlatan Altıparmak, “Ölüm cezası bile bu yolla gelecek. Milli irade isterse, her şeyin meşru olduğunu savunuyorlar. Kutsal, sınırlandırılamaz bir anlam taşıyor milli irade onlara göre” dedi.
'ÇOCUK TECAVÜZ EDENİN KÖLESİ Mİ OLSUN?'
“Milli irade gerçekten 13 yaşındaki çocukların kendilerine tecavüz eden ile evlenmesini istiyorsa ne yapacağız?” diye soran Yrd. Doç. Dr. Altıparmak, “Diyelim ki toplumun yüzde 70’i bu yönde oy kullandı. Bu irade, 13 yaşında hayatı geri dönüşü olmayacak bir şekilde karartılan bir kişinin iradesinden daha mı değerlidir” dedi. “Neden bir kişi başkaları öyle uygun gördüğü için ömür boyu her türlü hakkından yoksun kalsın, kendisine tecavüz eden kendisinden çok büyük bir kişinin kölesi haline gelsin? Milli irade böylesine kutsal bir irade midir?” diye soran Altıparmak, bu sorulara “hayır” yanıtının verilmesi durumunda, 'milli irade miti'nin sınırı olabileceğinin de kabul edilmesi gerektiğini söyledi.