Leandro Anton Brezilya’lı bir coğrafyacı ve fotoğrafçı. Porto Alegre’de, birlikte kentsel dönüşüme-yıkıma karşı örgütlenme yapmışlığımız ve birkaç ev işgal etmişliğimiz de var. Leandro şimdi Amazon’da sürdürülen sıtmaya karşı mücadeleye katıldı. Ben de bu geziye, daha çok bir foto-röportaj ile sizi de katalım istedim.
‘Amazon kıyısındaki bu yerleşim yerlerinde toplam 32.000 kişilik nüfusun içinde 9000 sıtma vakası vardı. Yani nüfusun yüzde 30’a yakını Malaria-Sıtmaydı.’
‘Bu mücadele sırasında en önemli araçlardan biri ‘Hasta çemberleri’ idi. Yani hastalık hakkında eğitilen ve bilgi verilen, profesyonel olmayan yerel insanların katılımı ile bilginin bir diğer çembere aktarılması, bilginin kolektif inşasıyla Sıtmayla savaşta bu başarı elde edildi.’
-Bu mücadele Başkan Dilma döneminde başlayan, sağlık bakanlığının yenilikçi bir sistemiydi. Bu şekilde hastalık % 90 oranında azaltıldı. Bu çalışma ekibinin içinde biyologlar, eğitimciler, mikrobilim uzmanları var ve bu çalışma şimdi bütün Amazon için bir metodoloji olarak yayılıyor.’
Nehir kıyısında yaşayan toplulukların İndianların- Yerlilerin çoğunun eğitim düzeyi ilkokul düzeyinde bile değildir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığının, normal uygulamalarının dışında, bölgenin kendi özel karakteristiklerini ve kültürünü göz önüne alarak, aynı zamanda nüfusun bir parçası olan profesyonelleri de , dahil ederek çevreyi cesaretlendirmek için farklı metodolojiler geliştirilmesine ihtiyacı vardı.
‘Biz bu proje sırasında çalışanların kendi günlük rutin işlerine dışardan bakmak, doğrudan bir kamera kaydederek yine onların çalışması için, onlara farkındalık yaratmak istiyoruz.’
-Bu kadar yaygın olarak Malaria-Sıtmanın olmasının nedeni ne?
-Öncelikle eşitsizliğin yapısal etkisi ve aynı zamanda kontrolsüz kirlilik. Bu hastalığın çok yaygın bir sorun hale getiriyor
-Yani şehirleşme!
-Açık kanalizasyon, Amazon ve çevresiyle uyum sağlamayan yeni şehir, yeni toplumsal yapı.
-Lacan yine Brezilya’yı anlatıyordu. ‘Yerlileri yerlerinden göç ettirmek için hastaneden aldıkları çarşafları uçaklarla attılar. Bu hastalıklara hiç bağışıklığı olmayan yerliler hastalıktan kırıldı. Sonra tepki görünce modernleşme adında onlar için kentler inşa ettiler. İşte o zaman yerlilerin başına yıkıldı.’
-Bu değişimden etkilenenlerin İndian’lar olması tesadüf mü?
-İndianlar son yüzyılda sürekli en büyük kaybedenler oldular. Şimdi yine en çok etkilenler olmaya devam ediyorlar.’
‘Ancak bugün Amazon bu değişim riski çok daha büyük ve çok daha büyük nüfusu doğrudan etkiliyor. Daha doğrusu, onlarla birlikte bütün nehir toplulukları ve kırsal topluluklar bu yıkımdan etkileniyor. Büyük, dehşetli bir zarar görüyorlar.’
-Bu değişim ve kirlenme bizim için de çok önemli değil mi?
- Bu değişimin kesinlikle çok güçlü bir bölgesel değişim etkisi var ama aynı zamanda bir de küresel ölçekte etkileyen yıkıcı etkisi vardır. Bugün Amazon bölgesinin çevresel değişim etkisi zaten Güney Amerika'da günümüz için çok tehlikeli bir gerçektir, felakettir.
-Şimdi Chico Mendes’i çok daha iyi anlaşılıyor değil mi ?
-Chico Mendes’in dedikleri tamamen doğruydu. O bir devrimciydi.
(‘İlk başta kauçuk ağaçlarını kurtarmak için savaştığımı düşünüyordum, sonra Amazon ormanları için savaştığımı anladım. Şimdi farkında vardım ki aslında insanlık için savaşıyorum.’ Diyordu Chico Mendes)
-Bu durumun nedenleri arasında agroendüstri ve GDO’lu üretim de var mı?
-Burada GDO’nun etkisi henüz ön planda değil. Burada çevreyi imha edenlerin başında madencilik geliyor. Hemen ardından aşırı ‘kauçuk’ tarımı, lateks, birracas ve hayvancılık bu büyük dengesizliği başlatıyor. Ayrıca bugün için biyoyakıt için üretim ve çok geniş çaplı hayvancılık ormanları tamamen yok ediyor.
-Mierda! Kapitalizm yani…
-- Yaklaşık son 20 yıldır PT-İşçi Partisi iktidarda bu yıkımı durdurmak için bir şey yapmadı mı?
-Çok az bir miktarda . PT bu, makroekonomi mantığını değiştirmedi. Onun atılımı gelir dağılımındaki eşitsizliği azaltmak için oldu. Haince bir kalkınmacılık, yapıbozumuyla elde edilen bir zenginlik ve biyolojik çeşitliliğin imha oluşu . Bu bizim gerçekliğimiz.
-Amazon’un geleceği ne olacak sence?
-PT bu süreçte, Yeni sömürgecilik sürecinde bir mola olabilseydi en azından. Belki durdurmadan , frenlenmesi bu bile önemliydi. Şimdi ise çarklar daha da hızlandırmak için dönüyor. ve sömürgeci elit bir düşünce hala her yeri kaplıyor
- Ama başka bir dünya mümkün, bugünkü küresel gücün, sömürgeciliğinin olmadığı bir dünya için mücadele devam ediyor.
- Buna inanıyor musun gerçekten? Bir başka dünyanın mümkün olduğuna? Amozon’da bu sıtma ile mücadele sırasında da bu umudu taşıyor musun?
-Ancak bu ve benzeri mücadele örnekleriyle sonuç değişecek. Evet benim umudum var ve birlikte sadece sıtmaya karşı mücadele edersek değil ama sisteme karşı da mücadele edebilirsek…