Anadolu’nun göbeğindeki Tanrılar kenti: Hattuşa
Hattuşa Antik Kenti, Anadolu Yarımadası’nda derin izler bırakmış Hitit Uygarlığı’nın bir mirasıdır. İlk olarak Fransız Gezgin Charles Texier tarafından 1834 yılında keşfedilen kent, UNESCO Dünya Mirası listesindeki 13 önemli yerden biridir. Hititler, Anadolu’da daha ileri bir uygarlık düzeyinde olan yerli halk Hattiler’den etkilenmiş, onların tanrılarını, dağ, ova, dere isimlerini, sanat ve üretim yöntemlerini benimsemişlerdir. Hattuşa’da bugüne kadar saray ve tapınaklar, binlerce tablet içeren arşiv yapısı, çoğu günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelmiş olan anıtsal kapılar, (Aslanlı Kapı, Kral Kapı, Yerkapı) bulunmaktadır.
DUVAR - Hattuşa Antik Kenti, Anadolu Yarımadası’nda derin izler bırakmış Hitit Uygarlığı’nın bir mirasıdır. İlk olarak Fransız Gezgin Charles Texier tarafından 1834 yılında keşfedilen kent, UNESCO Dünya Mirası listesindeki 13 önemli yerden biridir. Hititler, Anadolu’da daha ileri bir uygarlık düzeyinde olan yerli halk Hattiler’den etkilenmiş, onların tanrılarını, dağ, ova, dere isimlerini, sanat ve üretim yöntemlerini benimsemişlerdir. Hattuşa’da bugüne kadar saray ve tapınaklar, binlerce tablet içeren arşiv yapısı, çoğu günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelmiş olan anıtsal kapılar, (Aslanlı Kapı, Kral Kapı, Yerkapı) bulunmaktadır.