Erken seçim tartışmaları şimdilik rafa kalkmış görünüyor. İktidar da muhalefet de 2019 yılının Mart ayında yapılacak yerel seçime kilitlenmiş durumda. Söz konusu bu seçim 2019 kasımında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçiminin ilk sınavı olacak.
AK Parti, sistem değişikliğinin gerçekleştiği 16 Nisan’dan bu yana 50+1’i dilinden düşürmüyor. Referandum sonuçlarında büyük şehirlerde ciddi oy kaybı yaşayan AK Parti, buralardaki oyunu yükseltemezse sonraki seçimde zorluk yaşayacağının farkında. “Metal yorgunluğu” denilerek teşkilatlarda ve belediye başkanlıklarında başlatılan “değişim” sürecinin de kolay olmadığı ortaya çıktı. Anlaşmazlıklar nedeniyle ilçe kongrelerinin ertelenmesi, istifası istenen bazı belediye başkanlarının “direnci” bu sürecin sancılı olacağının göstergesi. Bir diğer önemli nokta da “değişim” sürecinin yaratacağı “yeni küskünler” ve bunların partiye verebileceği zarar.
CUMHURBAŞKANLIĞI VE MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNİN ANAHTARI
İktidar kanadındaki "değişim" tartışmalarını sadece "değişim algısı yaratma" olarak okuyan ana muhalefet de yerel seçimlere kilitlenmiş durumda. AK Parti gibi kongre sürecinde bulunan CHP, bir yandan kendi değişim sürecini tamamlayacak diğer yandan hızlı ve etkin bir yerel seçim çalışması için düğmeye basacak. CHP’li üst düzey yöneticilere göre, kritik Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçiminin anahtarı yerel seçimler olacak.
Konuştuğumuz CHP’li yöneticiler yerel seçimlere bir parti çalışması olarak yaklaşılmayacağını söylüyor. Hedef “Hayır”daki buluşmayı, Adalet Yürüyüşü'ndeki buluşmayı yerel seçimlere aktarmak. Bunun için de kapsayıcı, kucaklayıcı bir dille en geniş mutabakat sağlanmaya çalışılacak. Yerelde demokrasiyi güçlendirme üzerine kurulabilecek ortak dilin ortak adaya da evrilmesi temel hedef. Burada yerel seçimlerin genel seçimden ayrı olan dinamiklerinin de harekete geçeceği, ortak adaylarda uzlaşmanın daha kolay olabileceği hesapları yapılıyor.
'ORTAKLAŞMA ZORUNLU HALE GELECEK'
CHP’ye göre yerel seçimlerde hedeflenen birlik, beraberlik ve uzlaşma yakalanırsa “Başkanlık seçimi” çok daha kolay olacak. Bunu biraz daha açalım.
CHP kulislerine göre, Anayasa değişikliğinde muhalefetin elini güçlendiren iki büyük hata yapıldı. Bunlar ilk turda seçilmek için getirilen yüzde 50+1 şartı ve Cumhurbaşkanı Yardımcılarının seçime sokulmaması oldu. Getirilen sisteme “hayır” diyen partiler Cumhurbaşkanı Yardımcılarının seçime sokulmamasını eleştirmişti ama bu durum şimdi onlar için avantaj. Cumhurbaşkanı Yardımcıları ABD’de olduğu gibi Cumhurbaşkanı ile beraber seçiliyor olsaydı 2. turda Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı üzerinden anlaşma şansı bulunmayacaktı. Ama şimdi 2. tura kalan 2. isim kim olursa olsun, diğer adayları Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapabilecek. Bu da muhalefetin işine yarayacak, ortaklaşmayı kolaylaştıracak, hatta zorunlu hale getirecek.
Bu arada CHP “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” tartışmasına girmemekte kararlı. Bugünden bir aday belirlemenin muhalefet cephesindeki zenginliğe zarar vereceğini, doğal uzlaşma kanallarını kapatacağını düşünen parti yöneticileri yerel seçimlere kilitlenmenin en doğru yaklaşım olacağı görüşünde.