Anayasa Mahkemesi suçsuz buldu, 9 yıl sonra öğretmenliğe geri döndü

2013 yılında dönemin başbakanı Erdoğan'ın konvoyuna yumurta attığı gerekçesiyle meslekten ihraç edilen öğretmen Seçil Esmanur Erdem, Anayasa Mahkemesi kararıyla 9 yıl sonra görevine iade edildi.

Abone ol

TRABZON - 2013 yılında, Trabzon'a gelen dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyuna yumurta attığı gerekçesiyle mesleğinden ihraç edilen öğretmen Seçil Esmanur Erdem, 9 yıl sonra görevine geri döndü.

23 Kasım 2013’te miting için Trabzon'a gelen dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyu Cumhuriyet Caddesi'nden geçerken evinden yumurta attığı ve hakaret ettiği gerekçesiyle beden eğitimi öğretmeni olan Seçil Esmanur Erdem hakkında soruşturma başlatıldı. Erdem ilk olarak para cezasına çarptırıldı ve görev yaptığı Bedri Rahmi Eyüboğlu Ortaokulu'ndan Kireçhane Ortaokulu'na sürüldü. 30 Eylül 2014 tarihinde Yüksek Disiplin Kurulu tarafından verilen kararla, ’Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yumurta atarak küfür içeren sözlerle hakaret ettiği’ suçlamasıyla Erdem hakkında, ’devlet memurluğundan çıkarılma’ cezası tebliğ edildi.

GERİYE DÖNÜK MAAŞLARI ÖDENECEK

Anayasa Mahkemesi'ne başvuran Erdem, bu yılın şubat ayında suçsuz bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara istinaden yerel mahkemeden de Erdem için göreve dönüş kararı verildi. Geçtiğimiz günlerde kararın tebliğ edildiği Erdem'in, geriye dönük maaşları da yatırılacak. Mesleğine 9 yıl sonra iade edilen 51 yaşındaki Erdem, eylül ayında Trabzon'un Düzköy ilçesindeki Hafız Mehmet Ofluoğlu Ortaokulu'nda görevine başlayacak.

Göreve dönmenin sevincini üyesi olduğu Eğitim Sen Trabzon Şubesi yöneticileriyle yaşayan Erdem, suçsuz yere 9 yıl mesleğinden edildiğini söyledi. Hukuksuz bir karara uğradığını belirten Erdem, Eğitim Sen üyesi olduğu için üzerine suç yıkıldığını ifade etti. Yaşanan olayın gelişimini anlatan Erdem şunları söyledi: "Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'a gelmişti. Konvoy anneannemin evinin önünden geçiyordu. Orada bir gürültü oldu, biz de cama çıktık. Bana hakaret edercesine konuştular. Sonra başbakanlık korumaları bir tane yalancı şahit bulup olayı benim gerçekleştirdiğimi söylettiler. Polisleri dahi tanık olarak kullanmaya çalıştılar fakat 'olayı görmediklerini' söylediler. Geceyi nezarette geçirdik. Yalancı şahit buldular, onun da AKP'li bir siyasinin akrabası olduğunu öğrendik. Eğitim Sen üyesi olduğum için daha çok üstüme geldiler. MOBESE görüntülerini talep ettiğimiz halde mahkemeye gelmedi. İlk olarak ertelemeli para cezası verildi. Buna itiraz etmek istememe rağmen, o dönemki avukatım bunu kabul etmedi, olayın büyümemesi için itiraz etmemi söyledi. O dönem başka bir okula sürüldüm. 1 yıl sonra görevime son verildiği yazısı geldi."

Görevine son verilmesinin ardından Erdem, çok sevdiği mesleğinden uzaklaştırılmanın kendisini etkilediğini dile getirdi. Erdem, "Ben öğretmenlik maaşıyla geçinmiyordum. Mesleğimi sevdiğim için yapıyordum. Sonraki süreçte bir çok arkadaşımız farklı bahanelerle işinden edildi. Onlar çok daha zor süreçler yaşadı. Hiçbir suçum olmadığı halde mesleğimden edilmem beni etkiledi" diye konuştu. 

'EĞİTİM SEN ÜYESİ OLDUĞUM İÇİN BU CEZA VERİLDİ'

Görevine son verilmesinin ardından Eğitim Sen ile birlikte hukuk mücadelesine devam eden Erdem, son olarak Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Şubat ayı sonunda Erdem'in suçsuz olduğuna karar verildi. Suçsuz bulunmasına rağmen görevine iade edilmeyen Erdem için yapılan güvenlik soruşturması da 'temiz' çıkınca mesleğine dönüş süreci başladı. Erdem, daha önce görev yaptığı okulda norm fazlası olduğu için Düzköy ilçesindeki Hafız Mehmet Ofluoğlu Ortaokulu'na atandı. Mahkemenin verdiği karara göre, Erdem'in maddi kayıpları ve geriye dönük maaşları kendisine ödenecek.

Erdem, suçsuz olmasına rağmen mesleğinden ihraç edilmesini ise şu sözlerle yorumladı: "Bu cezanın verilmesinde Eğitim Sen üyesi olmamın etkisi var. Eğitim-Bir-Sen'li olsam kesinlikle bu ceza verilmezdi. Ben kimseye hakaret etmem. Öğrencilerime dahi bunu öğütlüyorum. Bütün olayı benim başıma yıktılar. Sendikamdan çok memnunum. Beni süreçte hiç yalnız bırakmadılar, her türlü desteği verdiler."

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELE İLE HAKLAR KORUNUR'

Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Bülent Mumcu da geç verilen kararla adaletin tecelli ettiğini söyledi. Bu karar için sendika olarak Seçil öğretmen ile birlikte hukuk mücadelesi verdiklerini dile getiren Mumcu, "Seçil hocamızın sürecin başından beri yanında olduk. Öğretmenimizi hiç yalnız bırakmadık. Davayı öğretmenimizle birlikte biz açtık. Hocamızın suçsuz olduğunu biliyorduk. Bu karar, Türkiye'de hukuk adına önemli bir gösterge. Çok fazla haksızlık, hukuksuzluk olduğu bir süreçte böyle bir kararın çıkması sevindirici. Adaletin bir kez daha tecelli olmasıyla birlikte öğretmenimizin 9 yıl öğrencilerinden ayrı geçirdiği süreci tersine döndürmüş olduk" diye konuştu.

Mumcu, bütün haksızlıklara karşı Eğitim Sen olarak üyelerinin yanında olacaklarını dile getirerek şunları ifade etti: "Örgütlü mücadele verildiği takdirde hakların korunabildiğini, yeni kazanımlar elde edildiğini görmüş olduk. Üye olan öğretmenlerini uğramış oldukları haksızlıkta hiçbir zaman yalnız bırakmayan bir sendikayız. Kamu emekçilerinin her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. Seçil hocamız geriye dönük bütün ekonomik kayıplarını geriye alacak. Seçil hocamız başka bir ilçede göreve atandı. Hocamızın talep etmesi durumunda eski okuluna dönmesi için de dava açabiliriz."