Anayasa Mahkemesi’ni beklerken

Anayasa Mahkemesi bugün sadece gizli af yasası hakkında değil, kendisi hakkında da bir karar verecek. Bir Anayasa var mı? Mahkeme, Anayasa’da yazılı görev ve yetkileri haiz bir mahkeme mi? Göreceğiz.

Ali Duran Topuz atopuz@gazeteduvar.com.tr

İki söz arasındayız. İlk sözle başlayalım: Çıkmayan candan umut kesilmez, bir umut Anayasa Mahkemesi’ni bekliyoruz.

Yüksek mahkeme bugün gizli af yasasına ilişkin CHP’nin yaptığı başvuruyu görüşecek. Açık eşitsizliği görecek mi görmeyecek mi? Daha doğrusu açık eşitsizliği gördüğünü söyleyecek mi söylemeyecek mi?

Açık eşitsizlik, daha yasanın adında açık aslında, resmi adı: 7242 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun. Uzun, karışık bir isim. Biraz TBMM’nin kanun yapma adetleriyle ilgili bu uzunluk ve karışıklık biraz da infaz minfaz laflarıyla yapılan işin aslında bir af yasası olduğunu gizleme arzusuyla ilgili. Mahkeme buradan başlayarak kanun metnindeki anayasaya aykırılıkları inceleyecek. Yapılanın gizli ya da daha doğrusu hileli bir af yasaması olduğunu, bu yapılırken de hukukun arkasına dolanıldığını ve eşitliğin bariz biçimde ihlal edildiğini söylemesi, doğal ve beklenir olanı. Çıkmayan candan umut kesilmez ya. Fakat görüp söylemeyebilir.

Demek ki mahkeme öncelikle kendisi hakkında bir karar verecek bugün. Önce, kendisinin Anayasa’da tanımlı haliyle bir mahkeme olup olmadığına karar verecek. Demek ki aynı anda Anayasa yürürlükte mi değil mi ona da karar vermiş olacak.

Kanundaki eşitsizliği görmeyip, iptal taleplerine kulak tıkarsa? Bu da bir ihtimal. O zaman da bir karar vermiş olacak: “Türkiye Cumhuriyeti’nin yazılı bir anayasası yoktur. Anayasa, bizatihi devletin başındaki şahsın dilek ve talimatlarından ibarettir. Onun eksik kaldığı yerde Devlet Bahçeli’nin sözlerine riayet edilir. (Nitekim, Anayasa Mahkemesi’ne giden kanunun güftesi ve bestesi Bahçeli’ye ait.) Anayasa Mahkemesi de bu sözlü anayasama iradesinin onay merciinden ibarettir.”

Kararı beklerken, Pir Sultan’ın sözünü terennüm ediyorum: Gör ki neler gelir sağ olan başa.

Tüm yazılarını göster