‘Anestezi yapılmadan kürtaj yapılan kadınlar var’
Meral K. iki yıldır bir sivil toplum kuruluşunda tercüman olarak çalışıyor. Bundan öncesinde ise Suriyeli kadınlara hastanelerde tercümanlık yapıyordu. K., anestezi yapılmadan kürtaj olan kadınlardan, ‘Niye hamile kalıyorsunuz!’ diye azarlanan kadınlara bir çok şeye tanıklık yaptığını anlatıyor.
Furuğ Ferruhzâd- Yeryüzü Ayetleri
DUVAR - Meral K. iki yıldır bir sivil toplum kuruluşunda tercüman olarak çalışıyor. Bundan öncesinde de ise yine bir sivil toplum kuruluşu bünyesi altında hastanelerde bilhassa Suriyeli kadınlara tercüman olarak eşlik ediyordu.
Meral’le Beyoğlu’nda çalıştığı sivil toplum kuruluşunda buluştuk. Dar bir vakitte bir çok şey anlattı. Suriyeli kadınlar genelde hastaneye yalnız geliyorlar. Eşleri nerde? “Genelde işteler” diyor.
Bir çok devlet hastanesinin adı geçiyor konuşmamızda. Meral’in isteği üzerine bu hastanelerin adını habere almıyorum. Tecrübelerine tanıklık ettiği kadınlarla iletişimi kesilmemiş olsaydı, kurumların adlarını yazmakta tereddüt etmeyeceğimin notunu düşmek isterim.
‘ULTRASONA GİRİNCE CANSIZ BEBEĞİN İÇİNDE KALDIĞI GÖRÜLDÜ’
Meral, bir kadına anestezi yapılmadan kürtaj yapıldığını anlatıyor. Anestezi yapılmadan kürtaj yapacaklarını söyleyince kadına “Dayanabilir misin?” diye sormuş, kaldı ki başka da seçenek olmadığını belirtiyor. “Şu an tam sebebini hatırlamıyorum ama başka da gidecek hastane seçeneğimiz yoktu. Kadın odadan çıktığında konuşamıyordu. Çok kötüydü. Yüzü bembeyaz olmuştu. Yalnızdı. Kocasını aradım. Çünkü tek başına evine gidemezdi” diye anlatıyor o günü.
Meral, yine aynı kadının aynı hastanede daha önce de kürtaj olduğunu, cenin içinde kaldığı için kanamasının devam ettiğini anlatıyor. “Ultrasona girince cansız bebeğin içinde kaldığı görüldü. O zaman da anestezi yapılmadan kürtaj yapılmıştı” diyor.
Meral, doğum esnasında kadınlara “Bağırmadan yap, hadi bakalım kendi başına doğur!” dendiğini, şiddet uygulandığını bir çok kez kadınlardan dinlediğini paylaşıyor. “Yaşlı bir kadın hamile olduğu için ebe tarafından azarlanmış, doğum esnasında pataklanmıştı. Sen yaşlı başlı kadınsın. Sen nasıl hamile kalırsın diye. Kadının zoruna gitmişti, ağlamıştı.”
Yine doğum odasında bir erkek doktorun kadının karnına çöktüğünü “Hadi doğur” diye bağırdığını, hemşirelerin kadının ağzını bağırdığı için kapadığını bir kadından dinlediğini de paylaşıyor Meral K... “Kadın doğumda çok ağlamıştı. ‘Bu kadar çocuk niye yapıyorsun’ diye bağırılmıştı kadına.”
Meral çoğu zaman muayene odasına alınmak istenmediğini de ekliyor:
“Hastaneye gittiğim zaman doktorla konuşmadan hastaya şikayetlerini soruyorum. Bazen doktorlar beni içeri almak istemiyorlardı. Kadınlar yalnız hissettikleri için ‘Sen gel’ diyorlardı. Muayene esnasında “‘Hadi çabuk, seni mi bekleyeceğim’ dendiğine çok tanık oldum. Doktorların ‘Yeter artık, çocuk niye yapıyorsunuz? Bıktık sizden. Madem bakamıyorsunuz, niye çocuk yapıyorsunuz’ dediğini de çok defa duydum.”
“Bir kadının ise kimliği yoktu. Sürekli ağrıları vardı. Hastane kabul etmedi. Doktor gördü, ilgilenilmedi. En son KADAV araya girdi. Pasaportla ücretsiz tedavi olabilme hakkı olmasına rağmen bunlar yaşandı.”