Ankara’da 1 Mayıs’ın adresi Tandoğan: Bu böyle sürmez

1 Mayıs İşçi Bayramı, iki yıllık salgın arasının ardından yeniden meydanlarda kutlandı. Ankara’da emekçilerin adresi Tandoğan Meydanı oldu. Gezi Davası'nda mahkûm edilenler kutlamalara mesaj gönderdi.

Abone ol

ANKARA - 1 Mayıs Ankara'da meslek örgütlerinin “Bu Böyle Sürmez, Birlikte Başaracağız” sloganıyla kutlanıyor. İki yıldır korona virüsü pandemisi nedeniyle yapılamayan 1 Mayıs mitingi için Ankara’da emekçiler Atatürk Kültür Merkezi’ne yakın noktada toplandı. Burada oluşturulan kortej Tandoğan Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

Yoğun güvenlik önlemi alınırken polis arama noktasına kadar pankartların açılmasına ve slogan atılmasına izin vermedi. Sloganlar eşliğinde yürümek isteyenleri engelleyen polis, “Alanda slogan atarsınız” dedi ve slogansız arama noktasına gidilmesini istedi.

1 Mayıs için bir araya gelen emekçiler, “Savaşa, Zamlara, Yoksulluğa Karşı Yaşasın 1 Mayıs”, “Gezi Tutuklularını Serbest Bırakın”, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “Eşit İşe Eşit Ücret”, “Çocuk İşçiliğine Son”, “İş, Ekmek, Özgürlük” pankartları taşıdı.

ÜÇ FARKLI DİLDE, ‘YAŞASIN 1 MAYIS’

“Her yer Taksim her yer direniş”, “İnsanca yaşmak onurumuzdur”, “Kamuda, özelde sömürüye son” sloganları eşliğinde yürüyen emekçiler, Türkçe, Kürtçe ve Arapça üç farklı dilde “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı pankartlarla miting alanına geldi.

HDP EŞ GENEL BAŞKANI SANCAR HDP KORTEJİYLE ALANA GELDİ

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara’daki 1 Mayıs mitingine partililerle birlikte geldi.

“Ekmek, özgürlük ve adalet için yoksulluk düzenini değiştireceği” pankartı taşıyan HDP’liler, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganı attı.

GEZİ DAVASINDA MAHKUM EDİLENLERDEN ANKARA 1 MAYIS’INA MESAJI

Gezi Davası'nda yargılanarak hapis cezasına mahkum edilen Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi Ankara’daki 1 Mayıs’a Silivri ve Bakırköy cezaevlerinden mesaj gönderdi. Emekçilerin yoğun alkışla karşılık verdiği mesajda, “İşçi sınıfımızın birlik dayanışma günü kutlu olsun. 1 Mayıs’ı asıl 1 Mayıs alanında birlikte kutlayacağız. Zulme karşı direneceğiz. Birlikte mücadele ederek birlikte kazanacağız. Eşitlik, adalet, demokrasi mücadelemiz kazanacak” denildi.

Son dönemin fenomen dizisi 'Gibi' göndermeli bir pankart 

‘TEK ADAM REJİMİ BİTMESİN DİYE HAKLARIMIZA SALDIRIYORLAR’

KESK dönem sözcüsü Hüseyin Köklü, Ankara Tandoğan meydanında yaptığı 1 Mayıs konuşmasında, Gezi davasında mahkum edilenlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Emekçilerin alkışlarıyla karşılık verdiği çağrının ardından sözlerine devam eden Köklü, “Tek adam rejimi bitmesin diye haklarımıza saldırıyorlar. Güzel olan her şeye düşman olduklarını hatırlayalım. 25 Nisan tarihini unutmayın. Hakimler, Gezi Parkın’nda dayanışma örneği gösteren arkadaşlarımızı mahkum ettiler. Sarayda oturanlar iyi bilsinler ki bitmedi o kavga devam ediyor, devam edecek. Bu düzen böyle gitmez. Bu düzenin böyle gitmeyeceğini anlasınlar. Yaşasın, iş emek özgürlük diyenler. Üretenler işte burada ve haykırıyorlar. Bu böyle sürmez, yaşasın 1 Mayıs” dedi.

‘ANKARA 10 EKİM KATLİAMI’NDAN SONRA EN KİTLESEL 1 MAYIS’I YAPIYOR’

Ankara 1 Mayıs’ında komite adına yapılan açıklamada, Ankara’nın 10 Ekim Katliamı’ndan sonraki en kitlesel 1 Mayıs kutlamasını yaptığı ifade edildi ve şöyle denildi:

“Birlikte değiştireceğiz. Coşkulu ve öfkeliyiz. AKP’nin 20 yıllık döneminde 30 bin işçi hayatını kaybetti. Bu bir katliamdır. Çok haklıyız. Krizi patronlar yaratıyor, fatura işçilere kesiliyor. Kadın cinayetlerine karşı öfkeliyiz. Halkın iradesini yok sayıp belediyelere kayyım atayanlara, iradeyi yok sayıp üniversitelere rektör atayanlara öfkeliyiz. KHK’lerle insanları işsizliğe sürükleyen iktidara öfkeliyiz.”

‘BEKLE DİYORLAR, FATURALAR, MUTFAK BEKLEMİYOR’

DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün ise sendikal hakların engellendiği, işsizlik fonundaki paraların patronlara aktarıldığı düzenin değişeceğini söyledi. Elektrik başta olmak üzere faturalara yansıyan zamların geri alınmasını, asgari ücretin artırılmasını, emeklilerin en düşük maaşının asgari ücret seviyesine çıkartılmasını talep eden Görgün, EYT’lilere haklarının da verilmesini isteyerek şunları söyledi:

“Bu düzen çocuk işçilerin, çocuk gelinlerin istismarının, anaların feryadının duyulmadığı bir düzendir. Halk salgınla, ödenemeyen faturalarla mücadele ederken şirketleri ihalelerle beslemeye devam ediyorlar ne yazık ki. Bu düzenin çarkları sermayeye, ucuz emeğe rantlar yaratmak üzere dönüyor. İğneden ipliğe her gün yapılan zamlarla, bu zamları yapanlar ‘bekleyin’ diyorlar. Faturalar, borçlar, mutfak beklemiyor. Elektriği kesilmiş milyonlarca insan neyi bekleyecek? Hayır beklemiyoruz, itiraz ediyoruz. Herkes duysun ki geçinmek istiyoruz. Yaşamak istiyoruz.”

1 MAYIS’TA 7 TALEP

Tayfun Görgün, “Geçinmek istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz ve 1 Mayıs kürsümüzden hep birlikte haykırıyoruz” ifadelerinin ardından 7 taleplerini şu şekilde sıraladı:
 
1- Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar tüm vergilerden muaf tutulmalıdır.

2- Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretler artırılmalı, en düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmeli, EYT’lilerin emeklilik hakları verilmelidir.

3-Ücretlerin üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, adil bir vergi düzeni kurulmalıdır.

4-Tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

5-Anayasal hakkımız olan örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

6-Kamu varlıklarının özelleştirilmesinden vaz geçilmeli, eğitim, ulaşım, sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetleri devlet eliyle ücretsiz verilmelidir.

7-Kamu kaynakları ile büyütülen tarikat yurtları kamulaştırılarak gençlerin yurt ve barınma sorunları çözülmelidir.

Bu taleplerinin yanı sıra laikliği, özgürlüğü, kamuculuğu savunacaklarını, savaşlara karşı çıkacaklarını, kadına yönelik her türlü şiddete karşı çıkacaklarını ve İstanbul Sözleşmesi'nin arkasında durmaya devam edeceklerini belirten Görgün, “Halkları birbirine boğazlatan, işçinin ekmeğini küçülten, çocukları öksüz ve yetim bırakan, bir avuç kapitalistin savaşı fırsat bilerek daha fazla sömürmesine hep birlikte hayır diyeceğiz” dedi.

KHK İLE İHRAÇ EDİLENLER VE ENERJİ-SA İŞÇİLERİ ANKARA’DAN SESLENDİ: PATRON DÜZENİNE KAFA TUTUYORUZ

Ankara’daki 1 Mayıs’ta OHAL KHK’sıyla ihraç edilenler ve Enerji-Sa’dan işten çıkarılanlar adına emekçiler konuştu. KHK ile ihraç edilen Deniz Keleş, OHAL kararnamelerinin iptal edilmesini talep ederek, “OHAL sürecini bahane ederek yargısız infaz uygulamışlardır. İhraçlar toplumsal hayatlarında hatta aile hayatında dışlanmayla neden olmuştur. Temel haklardan olan eğitim ve sağlık hizmetlerden yararlanamama bu süreçte yaşanan başka bir ihlali oluşturmuştur. Yaşanan ekonomik krizin faturasını halka ödeten AKP gittikçe otoriterleşmektedir. OHAL komisyonu derhal lağvedilsin” dedi.

'ASGARİ ÜCRETLE NE KİRA ÖDEYEBİLİYORUZ NE DE BUZDOLABINI DOLDURABİLİYORUZ'

Enerji-Sa’dan işten atılan Mehmet Ali ise şöyle seslendi: “Hep beraber işlerimizi geri alacağız. Yaşamı üreten işçiler, sınıf kardeşlerimiz hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bizler ortaklığı işçi olanlarız. Farklılıklarımıza rağmen aynı sınıfın insanlarıyız. Hayatın her alanında yaşamı yeniden üretiyoruz. Hak ettiğimiz hayatları yaşayamıyoruz. Asgari ücret düzeyinde ücretlerle ne kira ödeyebiliyoruz ne de buzdolabını doldurabiliyoruz. Farklı iş kollarındaki işçiler olarak gösterdik ki bu düzen böyle gelmiş böyle gitmeyecek. Patron düzenine kafa tutuyoruz. Kendi sendikalarımızda birleşiyoruz. İşçi sınıfının siyasetini yapıyoruz” diye konuştu.

.
ANKARA’DAKİ 1 MAYIS’IN ARDINDAN POLİS BİBER GAZI SIKTI

Ankara'da 1 Mayıs’ın Tandoğan'da kutlamasının ardından polis, Kızılay'a gidenleri engelledi. Slogan atılmasına ve pankartların açılmasına izin vermeyen polis, Kızılay yönüne giden yolun trafiğe açılacağını, yolda duranların kaldırıma çıkmasını istedi. Bu sırada polis 1 Mayıs'a katılan bazı kişileri tartaklarken, yürüyüşe devam edenler alkışlı protestoda bulundu. Polis bunun üzerine kitleye biber gazı sıktı.