Ankara’da avukatlardan bayrak yarışıyla protesto

Ankara Barosu, kentteki adliyeler arasındaki mesafelere dikkat çekmek ve merkez adliye sorununun hâlâ çözülmemiş olmasına tepki gösterdi.

Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - Adalet Bakanlığı’nın Ekim 2019’da yaptığı, ‘Ankara’ya tek adliye binası yapılacak’ açıklamasının ardından iki yıl geçti fakat başkentte merkez adliye sorunu hâlâ çözüme kavuşturulamadı. Ankara Barosu, avukatlar ve vatandaşların erişim sorunu yaşadığı adliye binalarının bölünmesi sorununa dikkat çekmek için ‘bayrak koşusu’ düzenledi.

‘BU BİNALARA ADLİYE DİYEBİLEN AKLIN ADALET ALGISINI KABUL ETMİYORUZ’

Ankara Adliyesi Balgat Ek Hizmet Binası önünde yapılan basın açıklamasında avukatlar bir an önce somut adımların atılmasını isterken, “Başkente Yakışır Tek Adliye” taleplerini de tekrar dile getirdi. Açıklama sonrasında ise Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi ile Ankara Barosu Koşu Kulübü’ne bağlı bir grup avukat, Ankara Adliyesi Balgat Ek Binası’ndan Söğütözü’nde yer alan diğer ek binaya bayrak koşusu düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Kemal Koranel, sonradan adliye binasına çevrilen binaların kamusallıktan, estetikten ve ulaşılabilirlikten uzak olduğunu belirtti. Plaza ve otel binalarının adalet imgesine dair bir ışık sunmadığını söyleyen Koranel şunları kaydetti:

“Adalet mekânı adıyla inşa edilen yerler, yani günümüzde adliyeler, bir yandan adaletin tesis edildiği, diğer yandan adalete yüklediğimiz anlamı ve adalet kavramını biçimlendiren yerlerdir. Tümüyle ticari amaçlara özgülenmiş bu binalara adliye diyebilen aklın, adalet algısını bu nedenlerle anlamıyoruz ve kabul etmiyoruz. Bu binalara adliye demek, bizim için adaletsizliğe ‘adalet’ demekle eşdeğer. Diyemiyoruz”

‘BİNALARIN GİRİŞ VE ÇIKIŞLARI ENGELLİ AVUKATLARIN ERİŞİMİNE UYGUN DEĞİL’

Aynı yargı kolundaki mahkemelerin dahi farklı yerlerde bulunduğunu belirten Koranel, ek binalarla birlikte Ankara’daki adliye sayısının altıya ulaştığını belirtti. Adliyelerin bölünmesine ilişkin engelli avukatların yaşadığı sorunları aktaran Koranel şunları söyledi:

“Sıhhiye Adliyesi dışındaki tüm adliye binaları, ticari işlere özgülenmiş çok katlı binaların kiralanması suretiyle adliyemsileştirilmiş durumda. Ankara'daki ‘bölünmüş, parçalanmış’ adliye binalarına ulaşım, engelli meslektaşlarımızın ve vatandaşlarımızın adalete erişimini daha fazla güçleştirdiği gibi sonradan adliye olarak tahsis edilen binaların engelli meslektaşlarımızın çalışmalarını kolaylaştırılmasına yönelik fiziksel koşullardan yoksun bulunması da büyük sorundur. Engelli meslektaşlarımızın ve vatandaşlarımızın kullanımına kabartma haritalar, tabelalar dahi sunulmamış olduğu gibi binalara giriş çıkışlar engellilerin erişimine uygun değildir. Bina girişlerindeki ve bina içerisindeki kapıların sensörlü olması herkesin aklına gelebilecek basit bir çözüm iken, adliye olarak inşa edilmemiş binaların adliye olarak tahsis edilmesi, binalarda da döner yada yaylı kapıların bulunması, bırakın bina içinde çalışanları, adliye binalarına girişlerinde dahi engelle karşılaşmaktadırlar.”

‘BİZİM ENGELLERİMİZ, TÜM VATANDAŞLARIN ENGELİDİR’

Adliyeler arası uzak mesafelerin engelliler için büyük sorun yarattığını aktaran Avukat Atilla Dekeli ise bütün adliyeler tek bir kompleks altında toplanmasını talep ederek şunları söyledi:

“Biz Ankara Barosu’na bağlı engelli avukatlar olarak büyük mağduriyet yaşıyoruz. Adalete erişim haklarımız kısıtlanmakta. Aynı gün altı, yedi adliye arasında mekik dokumaktayız. Bundan dolayı Ankara’daki adliyelerin tek bir çatı altında oluşturulmasını ivedilikle istiyoruz. Bizim engellerimiz, tüm vatandaşlarımızın engelidir.”