Ankara'da 'Hawala' operasyonu: Mültecileri sömürüyorlar

MASAK, Türkiye’de uluslararası koruma altında bulunan, çevreye kendini işadamı olarak tanıtan, bakkal işleten çok sayıda Afganistan uyruklu kişinin Ziraat Bankası’ndaki hesaplarını incelemeye aldı. İki Afgan vatandaşı tutuklandı.

Abone ol

ANKARA - Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu), Türkiye’nin çeşitli kentlerinde bakkal dükkânları bulunan Afganistan vatandaşlarının Ziraat Bankası’ndaki hesaplarını mercek altına aldı. MASAK incelemesinde bazı hesaplardan yüklü havale/EFT işlemi ile yurt dışı transferi tespit edildi. Emniyet ile birlikte sürdürülen soruşturma sırasında Ankara’da bakkal dükkânı bulunan iki Afganistan uyruklu şahsın uyuşturucu satışından elde edilen geliri “hawala” yöntemiyle akladığı belirlendi. İki Afgan vatandaşı tutuklandı.

TALİBAN'DAN VE YOKSULLUKTAN KAÇIYORLAR

Türkiye hali hazırda dünyada en fazla sayıda mülteci barındıran ülke konumunda bulunuyor. Suriyelilerden sonra sayıları giderek artan grubu Afgan mülteciler oluşturuyor. Özellikle son iki yıldır Afganistan’dan Türkiye’ye yoğun bir göç yaşanıyor. Afgan mültecilerle bire bir yapılan görüşmelerde, göçün nedenlerinin başında radikal İslamcı Taliban’ın eylemleri, örgütün erkekleri saflarına çekme yönündeki baskıcı tutumu ve kadına yönelik şiddet gösteriliyor. Ekonomik imkânsızlıklar da göçün temel gerekçelerinden biri. Türkiye’ye kaçak yollarla giriş yapan Afgan mülteciler, Afganistan-Türkiye göç yolculuğu için göçmen kaçakçılarına kişi başı bin ila bin 500 dolar ödeme yapıyor.

PARA AFGANİSTAN’DA SARRAF’A TESLİM EDİLİYOR

Mülteciler, ülkelerinden ayrılırken çeşitli risk ve tehditler nedeniyle üzerlerinde toplu para taşıyamıyor, banka hesabı da açamıyor. Gittikleri ülkelerden memleketlerine yasal yollardan para göndermeleri de bu nedenle mümkün olmuyor. Bu durumdan da Afganistan’da para alım satımı yapan ve “sarraf” olarak anılan kişiler ve Türkiye'deki ortakları yararlanıyor. İmkânı olan Afganlar, Türkiye’de iş bulana kadar ihtiyaçlarını karşılayacak Afgani'yi (Afgan para birimi) Amerikan dolarına çevirerek sarraflara teslim ediyor. Türkiye’ye ulaştıklarında da farklı kentlerde “bakkal” olarak faaliyet gösteren Afgan vatandaşlarından “hawala” uygulamasıyla parasını çekiyor. Afganistan’daki sarraf da Türkiye’deki bakkal da mülteciye parasını öderken toplam meblağdan yüzde iki oranında kesinti yapıyor. Çaresiz göçmenlerin hawala sistemine güvenmekten başka yolu yok.

MÜLTECİ İŞÇİLER PARALARINI BAKKALLARA TESLİM EDİYOR

Türkiye’de çalışıp, Afganistan’daki ailelerine para göndermek isteyen mülteciler paralarını bulundukları kentteki “bakkallara” teslim ediyor. Afgan bakkal, ülkesinde ortak çalıştığı sarraf ile telefon, elektronik posta ya da faks aracılığı ile temasa geçiyor. Karşı taraftaki sarraf da Afganistan’daki alıcı ile temas kuruyor. Sarraf, komisyonu düştükten sonra parayı alıcıya teslim ediyor.

KARA PARA AKLAMADA KULLANILIYOR

Gayri resmi bir havale yöntemi olan “hawala” mültecilerin farklı coğrafyalara para göndermek için kullandıkları yöntemlerden biri. Ancak sistem, kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve terör saldırılarının finansmanına imkân sağlıyor. MASAK, Türkiye’de uluslararası koruma altında bulunan, çevreye kendini işadamı olarak tanıtan, bakkal işleten çok sayıda Afganistan uyruklu kişinin Ziraat Bankası’ndaki hesaplarını incelemeye aldı. MASAK uzmanlarınca, söz konusu hesaplardaki yüklü miktardaki girişlerin yanı sıra havale/EFT yapılan hesaplar ile yurt dışı transfer işlemleri incelendi. İşlemlerde uyuşturucu temini ve satışı ile bağlantılar tespit edildi. İki Afganistan vatandaşının Ziraat Bankası’ndaki hesabı donduruldu. Soruşturma MASAK ve Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi ve Narkotik ile ortaklaşa sürdürüldü. Soruşturma sırasında söz konusu iki Afgan uyruklunun “hawala” sistemiyle uyuşturucu parasını akladığı yönünde delillere ulaşıldı. İki Afganistan vatandaşı gözaltına alındı, sorgularının ardından tutuklanarak Ankara Sincan Cezaevi'ne konuldu. Bu tutuklamaların ardından yeni operasyonlar da düzenlendi.

'HAWALA' IŞİD TARAFINDAN DA KULLANILDI

Daha önce IŞİD üyelerinin de Suriye ve Türkiye’de “Al Haram”, “Saksouk”, “Al Khalidi” gibi isimlerle çeşitli kentlerde kurdukları paravan döviz ve sarraf şirketleri üzerinden para transferi yaptıkları belirlenmişti. MASAK ve İstanbul Mali Suçlar Şubesi’nin ortaklaşa sürdürdüğü soruşturmanın tamamlanmasının ardından Eylül 2019’da gerçekleştirilen operasyonlarda 22 zanlı gözaltına alınmıştı.

Operasyon sonrası basına yansıyan bilgilere göre, “Al Haram” adıyla bilgisayar programı geliştiren finansörler, ağırlığı Suriye’de bulunan IŞİD mensuplarına kısa sürede para gönderebiliyor. Programın ürettiği günlük şifrelerle Türkiye ve Suriye’de IŞİD’in paravan olarak kullandığı kuyumcu veya döviz bürolarına gelen örgüt mensupları, bu sayede belirlenen miktardaki paraları transfer ediyor. Finansörler, paravan şirket sorumlusuna önce şifreyi, ardından geçilen paranın miktarını belirterek transferi gerçekleştiriyor. Transfer edilen para fiziki olarak bir yerden diğer yere gitmiyor ancak çok sayıda transferden sonra iki taraf arasında kasaları denkleştirmek için belli aralıklarla “hesap kapama” işlemi yapılıyor. Bu da kuryeler aracılığıyla kaçak yollardan para taşınmasıyla oluyor. Şirketler para transferinden belli oranda komisyon alarak kesinti yapıyor.