'Ankara'daki kaçırma vakaları araştırılsın'

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Ankara'da Mart 2017'den beri Ankara'da en az dört kişinin kaçırılmasıyla ilgili acil soruşturma açılması çağrısı yaptı. Örgüt, üçü KHK ile ihraç edilen bu kişiler için Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e mektup gönderdi.

Abone ol

DUVAR - New York merkezli insan hakları kuruluşu Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü/HRW), Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e bir mektup gönderdi. Mektupta, Mart 2017'den beri Ankara'da en az dört kişinin kaçırılması ve 'zorla kaybedilmesi'yle ilgili acil soruşturma açılması istendi.

BBC Türkçe'nin haberine göre, HRW'nin mektubunda, kaçırılan eski bir öğretmenin 42 gün sonra polis tarafından gözaltında tutulduğunun ortaya çıktığı, diğer kişilerin akıbetinin bilinmediği belirtildi. HRW, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 1990'lı yıllardaki 'zorla kaybedilmeler' nedeniyle Türkiye'yi mahkum ettiğini hatırlatıp şu ifadeleri kullandı:

'VOLKSWAGEN TRANSPORTER'A ZORLA BİNDİRİLDİ'

  • "Bu kişilerin Türkiye'deki güvenlik güçleri veya kolluk kuvvetleri mensuplarının gerçekleştirdiği bir zorla kaybedilme olayının mağduru olabileceği yönünde inandırıcı sebep teşkil ediyor. Resmi gözaltında tutulduğu tespit edilen mağdur, eski bir öğretmen olan Önder Asan'dır. Bir görgü tanığı, Asan'ın nisan ayında Ankara'da polis memuru olduklarını söyleyen şahıslar tarafından, içinde bulunduğu taksiden zorla indirilerek Volkswagen Transporter marka bir minibüse bindirilmek suretiyle kaçırıldığını görmüştür."

'AİLESİNE 42 GÜN SONRA TELEFON EDİLDİ'

  • "Asan'ın ailesine 42 gün sonra bir polis merkezinden telefon edilmesinin ardından, kendisinin gözaltında tutulduğu tespit edilmiştir."

'ÜÇÜ KHK İLE İHRAÇ EDİLDİ'

  • "Mart ayında başlayan kaçırma olaylarında, kaçırılan diğer üç kişinin kaçırılma koşulları Asan'ın kaçırılması ile benzerlik arz etmektedir. Bu kişiler Turgut Çapan, Mustafa Özben ve Cemil Koçak'tır. Üçü de Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilmiş öğretmen ve memurlardır. Asan, aynı zamanda tanıdığı olan Çapan'ı kaçırıldığı gün görmüştür."

'KAMERA GÖRÜNTÜLERİ VAR'

  • "Özben ve Koçak'ın kaçırılmasına şahit olan görgü tanıkları, Özben ve Koçak'ın siyah veya koyu renkli bir VW Transporter minibüse yaka paça bindirildiklerini söylemiştir. Güvenlik kamerası görüntüleri de bu ifadeleri doğrulamaktadır."

'AİLELERİNE AÇIKLAMA YAPILMALI'

İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson ise "Kayıp kişilerin devlet yetkilileri tarafından zorla kaybedildiğini düşünmemize neden olan inandırıcı sebepler bulunmaktadır" dedi. Williamson şöyle devam etti: "Türkiye makamları yükümlülüklerini derhal yerine getirmeli ve ciddi tehlike altında olabilecek bu kayıp kişilerin yerini tespit etmeli ve serbest kalmalarını sağlamalıdır. Şayet bu kişiler gözaltında tutuluyorsa derhal bir avukata erişimlerini sağlayarak ailelerine yerlerini bildirmelidir."

AB'YE ÇAĞRI

HRW, Türkiye'den bu olaylar hakkında soruşturma açmasını talep ederken, Avrupa Birliği ile Türkiye'nin diğer uluslararası ortaklarına da Türkiye'yle ilişkilerinin merkezine insan hakları konusundaki endişeleri almaları çağrısında bulundu.

'KİMSE BU YÖNTEMİ HAK ETMEZ'

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan HRW Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, şu ana kadar kaçırıldığı söylenen herkesin durumunu inceleme imkânlarının olmadığını fakat bu konu üzerinde çalışmaya devam edeceklerini söyledi. "Kayıp olayları, kaçırma olayları, yasaklanmış ve kabul edilmeyecek bir yöntemdir. Kimse böyle bir yöntemi hak etmez" diyen Sinclair-Webb, kaçırıldıktan sonra gözaltına ortaya çıkan Önder Asan'ın suç duyurusunda bulunduğunu ve bunun çok önemli olduğunu vurguladı.

YENEROĞLU: KİRLİ PROPAGANDA

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Haziran ayında BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada bilgi almak için İçişleri Bakanlığı'na ve savcılığa mektup gönderdiklerini, üzerlerine düşeni yapacaklarını söylemişti. Yeneroğlu, "Kamuoyundaki iddialardan biri, meselenin arkasında kamu gücü olduğu. Bu iddiaların şu an itibariyle tamamıyla ve kirli propaganda amaçlı olduğunu düşünüyorum" demişti. (Kaynak: BBC Türkçe)