Bu hafta bu sayfalarda gördüğümüz bir dizi haber, Ankara'nın
bütün gündemini değiştirdi. Mesela ben size bugün Ankara'da yeni
açılan Şehir Kebapçısı'nı anlatmayı planlıyordum geçtiğimiz
haftadan beri, ama o konuyu önümüzdeki günlere ertelemek zorunda
kaldım çünkü şehrimde çok büyük bir olası tehlike var ve bugün
hakkında yazacak başka bir konu bulamıyorum.
Öncelikle, bu satırları her türlü siyasi görüşün dışında, sadece
Ankara'da yaşayan bir aile babası olarak yazdığımı belirteyim.
Endişelerim var, kendim, karım ve çocuğumun geleceği için
endişeliyim. Ortalıkta dolaşan bir sürü iddia, yapılan açıklamalar,
mühendis kafamı tatmin etmiyor ve gerçeği, sadece gerçeği bilmek
istiyorum.
Bugüne kadar konuyla ilgili olarak çeşitli açıklamalar yapıldı,
ancak herkes kendi kafasına ve görüşüne göre yorumlar yaptığı için,
bizler, Ankaralılar olarak doğru bilginin ne olduğu hakkında emin
olamıyoruz. Sosyal medya çağında doğru olmayan bilginin yayılma
hızı da çok yüksek, bu nedenle doğrulanabilir veriler ile
desteklenen bilgiler acil olarak halkla paylaşılmalı, eğer bir risk
varsa belirtilmeli, eylem planları ortaya konulmalıdır.
Tüm yetkililerden, bir Ankaralı olarak acilen şu sorulara cevap
verilmesini talep ediyorum, bu sorular benim vatandaş olarak hakkım
olan sorulardır, çünkü devlet, tüm kurumlarıyla benim yaşama
hakkımı korumayı taahhüt eder, bu nedenle bu sorularım acilen
cevaplanmalıdır.
1- Asbestli binada yıkım başladı mı, başlamadı mı?
2- Başladıysa, en başından beri asbestli binaların yıkım
kurallarına uyuldu mu?
3- Çıkan hafriyat sarı kasalı kamyonların üzerinde açık şekilde
taşındı mı? Taşındıysa hangi güzergahtan taşındı?
4- Yıkım bölgesi ve çevresinde, ve eğer bir üstteki sorunun
cevabı evet ise tüm bu taşıma güzergahında bağımsız ve akredite
kurumlar tarafından yüzey asbest ölçümleri yapıldı mı? Sonuçları
nedir? Raporları nerededir? Yapılmadıysa ne zaman yapılacaktır?
5- Ankara'da eğer bir sağlık riski varsa, bu riskten etkilenmesi
olası alanlar neresidir? Buralarda yaşayan veya çalışan kişiler ne
gibi önlemler almalıdır? Eğer gerekli koruyucu ekipmanlar var ise,
bunları kim nasıl dağıtacaktır?
6- Yıkım bölgesi civarındaki okullarda (Örneğin Atatürk Lisesi)
ölçüm yapılmışsa sonuçları nedir? Ölçüm yapılmadıysa, bunun sebebi
nedir? Bu okullara giden öğrenciler risk altında mıdır?
7- Ankara'da olası sağlık riskleri hakkında, vatandaşlar önlem
almalı mıdır? Almalı ise, ne gibi önlemler almalıdır? Evimizde
camları açmamızın, yağan yağmur sonrası su kullanmamızın bir riski
var mıdır?
Haydi soruyu biraz da başka bir şekilde, bu sefer daha da
doğrudan sorayım, belki bazı ilgili kişilerin bu konuya biraz daha
dikkatlerini çekerim... Örneğin yıkım alanına kuş uçuşu 2 km
uzaktaki TBMM ve 3,5-4 km uzakta olan "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi"
riskli alanlar içerisinde midir? Buralarda çalışan kişiler bu
konuda bilgi sahibi midir?
Bütün bu sorular cevaplanmadan, Ankara halkının bundan sonraki
10 sene ve sonrasında yaşayacağı olası her türlü asbest kaynaklı
rahatsızlığın vebali konuyu örtbas etmeye çalışanların üzerinde
kalacaktır.
Lütfen kendi vicdanınız ve bizim sağlığımız için sorularımızı,
bilimsel verilere dayanarak ve dürüstçe cevaplayınız. "Bu işi
alamadı da ondan bozuldu ortalığı karıştırıyor" gibi cevaplar sizi
sadece daha suçlu göstermektedir.