Antalya’da grev: Bu toplu sözleşmede adalet yok, sefalet çok
KESK üyeleri, Antalya’da da sokağa çıktı. İktidarın zam teklifine tepki için 1 günlük grev yapan KESK adına konuşan Nurettin Sönmez “Bize sunulan toplu sözleşme değil sefalet tehdidi" dedi.
ANTALYA - Toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde hükümetin kamu emekçilerine sunduğu zam teklifine tepki gösteren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, bugün tüm Türkiye’de gerçekleştirilen kitlesel greve Antalya’dan katılarak ortak ses yükseltti.
Antalya Defterdarlığı önünde TİS görüşmeleriyle ilgili taleplerini sıraladıkları basın açıklaması yapan kamu emekçileri, “Grevdeyiz” pankartı açıp halay çekti.
‘BUNUN ANLAMI DALGA GEÇMEK’
İktidarın kamu emekçilerine 2024 yılı için yüzde 23, 2025 yılı için de yüzde 11 zam önerisinde bulunduğunu hatırlatan KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez, bu teklifin milyonlarca kamu emekçisiyle ve aileleriyle dalga geçmek anlamına geldiğini ve bu nedenle KESK’liler olarak bugün Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda, sokaklarda olduklarını söyledi.
'SADECE KENDİMİZ İÇİN DEĞİL HAKLARI YOK SAYILAN HERKES İÇİN GREVDEYİZ'
Sönmez, kalabalığa hitaben yaptığı konuşmayı şöyle sürdürdü:
“Hak verilmez, mücadele ile alınır diyerek ilmek ilmek yazan, hak ve özgürlüklerine sahip çıkan kamu emekçileri olarak buradayız. Sadece kendimiz için değil. Göz göre göre sefalete itilen, verdikleri emekler yok sayılan 12 milyon emeklinin hakkını da savunmak için, bu ülkenin hakları yok sayılan tüm insanları için grevdeyiz. Alanlarda omuz omuzayız. Buradan Türkiye’nin her yerinde yüreği aydınlık bir gelecek için çarpan tüm dostlarımıza selam gönderiyoruz. Selam olsun bu ülkenin onurlu kamu emekçilerine, selam olsun kamu emekçileri mücadelesinin yüz akı olduğunu bir kez daha gösterenlere. Selam olsun, bu sömürü düzenine itirazımız var diyenlere.”
‘DAĞ FARE DOĞURDU’
"İktidarın attığı her adımda toplumun üzerine çöken karanlığı biraz daha zifiri hale getirdiğini" söyleyen Sönmez, iki gün önce hükümetin 6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emekliye açıkladığı toplu sözleşme teklifinin de bu yönde atılmış bir adım olduğuna vurgu yaptı.
Sönmez, “Bu teklife göre hükümet bizlere altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için yüzde 14+9 maaş artışı, 2025 yılı için ise yüzde 6+5 maaş artışı teklif etmiştir. Şaka gibi ama ne yazık ki gerçek. İktidar, Merkez Bankası’nın hedeflediği ama tutmayacağı bugünden belli olan, enflasyon oranlarının bile altındaki teklifi ile hepimizle alay etmiştir. Üstelik bu teklifte tüm kamu emekçilerinin ortak taleplerine dair tek cümle edilmemiştir. Kısacası ilk toplantının yapıldığı 1 Ağustos’tan bugüne gelinen noktada dağ fare doğurmuştur” dedi.
‘ORTADA BİR TİS YOK, TEHDİT VAR’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan‘nın, “Müzakerelerin tarafları memnun edecek şekilde sonuçlanacağını ümit ediyorum” sözlerine de yanıt veren Sönmez, “Bu teklifte 4 milyonu aşkın kamu emekçisini, 2 milyonu aşkın kamu emeklisini memnun edecek ne var? Ortada toplu sözleşme teklifi yok, 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefalete sürüklemeye yönelik bir tehdit var” dedi.
TİS TEKLİFİNDEKİ ‘YOK’LAR
Sönmez, TİS teklifinde tepkiyle karşıladıkları eksikleri de şöyle sıraladı:
“İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı yok. Taban aylığımıza yansımayan 8 bin 77 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğe ilişkin bir adım yok. Barınma hakkı kapsamında konutu olmayan kamu emekçisine kira yardımı yok. Tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılması yok. Yıllardır maaşlarımızı buharlaştıran gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi yok. Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, açılıncaya kadar kreş yardımı yok, torpilin önünü açan mülakatın seçim öncesi sözü verildiği halde kaldırılması yok, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulması için gerekli maddeler yok, OHAL KHK'ları ile sorgusuz, sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi yok ve bizim için en önemlisi grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi ve demokratik bir çalışma yasasına ilişkin tek bir cümle yok.”