Antalya’da sağlık turizmi: 'Esnaf hanutçu oldu'

Antalya, sağlık turizminin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Ancak merdiven altı acentelerin ve kliniklerin arttığı şehirde, sektör uzmanları kontrol ve denetimin şart olduğunu ifade ediyor.

Abone ol

ANTALYA - Pandemiden itibaren dünyada sağlık odaklı seyahatler ön plana çıktı. Turizm şehirlerinin sağlık altyapıları önem kazandı. Antalya, bu alanda dikkat çeken şehirlerden biri haline geldi.

Özellikle Avrupalı ve Orta Asyalı turist, sağlık sorunlarının tedavisi ve estetik operasyonlar için Antalya’yı tercih ediyor.

Ancak turizm ve sağlık temsilcileri, sektörde kayıt dışı oranlarının arttığını belirterek ciddi denetim mekanizmaları kurulması gerektiğini söylüyor.

Sağlık turizmi sertifikalı acente yöneticisi Zeynep Akçakaya Akpolat, sektördeki riske dikkat çekerek “Antalya’da taksicisinden halıcısına pek çok esnaf, sağlık turizmi yapıyor” diyor.

YABANCI DİL BİLEN SAĞLIK EKİPLERİ GÖREVLENDİRİLDİ

Bölgede sağlık turizmi, büyük ölçüde bu alanda yetki belgesi olan acenteler üzerinden ilerliyor. Sağlık sertifikalı bu acentelerin, 2023 sezonu için gelen tedavi amaçlı seyahat taleplerine, ulaşımdan konaklamaya ‘her şey dahil’ paketleri var.

Antalya İl Sağlık Müdürlüğü de bu turizm hareketine dahil olmak için şehrin turizm merkezlerinde yaz sezonu ile sınırlı olmak üzere geçici sağlık istasyonları kurdu ve yabancı dil bilen sağlık ekipleri görevlendirdi. Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürlüğü ile bu alanda yapılan planlamalarda hedefin, Singapur, Malezya gibi ülkelerle rekabet olduğu belirtiliyor.

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HANUTÇULUĞUN YENİ ADRESİ

Alanında uzman hekimlerin olması, İklim özellikleri, konaklama kapasitesi, direkt uçuş imkânı gibi avantajlar şehri, tedavi arayışında olanlar için cazip hale getiriyor. Ancak artan talep, fırsatlar kadar ranta da kapı açıyor. Bölge turizminde son yılların yükselen trendi haline gelen sağlık turizmi, kayıt dışı faaliyetlerin, hanutçuluğun da yeni adresi haline gelmiş durumda.

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, sağlık turizmiyle ilgili çözüm bekleyen temel konuları şöyle sıraladı: “Sağlık turizminin önündeki önemli bir engel, bu işi ucuz yapmak. Reklam yaparken ‘ucuz hizmet vereceğiz’ vurgusu yapıyoruz. Bu çok tehlikeli. İkinci sorun, bu uygulamaların ehil kişiler, doktorlar tarafından yapılmıyor olması. Bununla ilgili sistemde bir düzenleme gerekiyor. Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin (USHAŞ) çalışma sistemine baktığımızda çözülmesi gereken önemli konular var. Biz resmi sağlık kurumları olarak acentelere ve transfer şirketlerine fatura kesemiyoruz ancak fatura kesip ödeme yapamazsak acente ile çalışamayız, havalimanına araç gönderemeyiz, tedavi olacak kişiyi otele yerleştiremeyiz. Sağlık turizmindeki üçüncü büyük zorluk da bu alanda net bir standardizasyonun zor olması. Bu alanda başarı için dünyada öncü tedavi uygulamalarını yapan hekimlerimizin iyi şartlara sahip olmaları gerekiyor.”

AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

PROBLEM YAŞANIRSA DESTİNASYON ZARAR GÖRECEK

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, bu alanda önlem alınması gereken riskleri şöyle özetledi: “Aslında bu konuyu sağlık turizmi değil, sağlık seyahati olarak görmek lazım. Biz turizmciler sadece işin konaklama boyutunda varız. İşin çok büyük kısmı sağlıkçıların. Bu alanda çalışan klinik sayısı giderek artıyor. Konu, rekabete kayınca bazı problemler ortaya çıkıyor. İnsanlar neden Türkiye’yi tercih ediyorlar? Kendi ülkelerinden daha kaliteli bir hizmeti daha indirimli aldıkları için. Ancak sert bir rekabet ortamı, kalitenin düşmesi riskini de beraberinde getiriyor. Bölgede ayda 1500 hasta ağırlayarak sağlık turizmi yapan klinikler var. Eğer bu kliniklerde ciddi bir problem yaşanırsa, destinasyon bundan zarar görür. Adım adım ilerlettiğimiz sektör de böyle bir durumda darbe alır. İnşallah böyle bir sorun yaşanmadan sağlık turizmi alanında sürdürülebilir bir sistem oluşturulur.”

‘İNŞALLAH YÜRÜYEN SİSTEMİ BOZMAZ’

Manavgat Side Turistik Otelciler Birliği Derneği (MASTOB) Başkanı Cengiz Haydar Barut da bu alandaki aşırı hızlı büyümenin korkutucu olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Son dönemde gelen turist, otellerimizde konaklarken hem tatil yapıyor hem de tedavisini yaptırıyor. Uzman hekimlere gittiği takdirde sorun yok. Ama öbür tarafta merdiven altı uygulamalar ve standarttan uzak işler var. Bizi üzen duyumlar alıyoruz. İnşallah bu durum, ülke imajına zarar vermez. Bir dönem halıcılık, kuyumculuk gibi alanlarda turist kandırılırdı. Şimdi de sağlık turizmi, bu tür riskleri barındırıyor. Turist, otelde yemek yerken sorumlusu benim ama sağlık turizmi için gelenlerin başlarına gelebilecek olayların sorumlusu kim olacak? Turizm tesisleri kalite standartlarına uygun, sertifikalı işletmeler. Ama onların birçoğunu kimse tanımıyor. Otelci sorumlu olmasa da destinasyon, bu alanda ortaya çıkacak hatalardan sorumlu olacak. Sağlık turizmi, Antalya’nın yürüyen sistemini inşallah bozmaz.”

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
SAÇ EKİMİYLE BAŞLAYIP BÜYÜDÜ

Sağlık turizminde 2023 ve 2024 sezonlarına odaklandıklarını söyleyen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer, bu alandaki turizm hedefinin yılda 3 milyon kişiye ulaşmak olduğunu belirtti. Gencer, “Son 4-5 yıldır Türkiye’de bu alanda hızla atılan yatırımlar var. Dünya çapında başarılara ulaşmış doktorlarımız ve hastanelerimiz var. Profesörlerimizin yaptığı ilkler konuşuluyor. Döviz kuru farkından dolayı Avrupa şehirlerine kıyasla hizmetimiz biraz daha ucuz. Bu nedenle de dünyada rekabet gücümüz var. Birkaç sene öncesine kadar ağırlıklı konumuz saç ekimi uygulamalarıydı. Ama son zamanlarda alanlarında dünyaca ünlü hekimlerin yaptığı nakil operasyonlarının, diş uygulamalarının, kanser tedavisinin olduğu bir sağlık turizmi var karşımızda” diye konuştu.  

SAĞLIKTA ‘FUL PAKET’ TEDAVİ

Sağlık turizminde yetkili acente müdürü Koray Sevim, kimi acentelerin tedavi, konaklama, tatil, uçuş ve transfer dahil bir paket sunduklarını, kimi acentelerin ise sadece tedavi operasyonu sunduklarını belirtti. Sevim, ‘her şey dahil’ hizmet kapsamında yaptıkları işin, hastanın yurt dışından gelişinden hastaneye yatışına, ameliyatından sonra durumunu gözleyecek hemşireye kadarki süreci programlamak olduğunu söyledi.

AGİDER Başkanı Dr. Figen Sayın Yıldıran
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 ‘MERDİVEN ALTINA DENETİM ŞART’

Akdeniz Girişimci İş Kadınları Derneği (AGİDER) Başkanı, dermatolog Dr. Figen Sayın Yıldıran ise Türkiye’de sağlık turizminin pandemi ile başlayan süreçte yükselen bir değer olarak ilerlediğini söyledi. Yıldırında konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Dünyada ortalama yıllık cironun 100 milyar doların üzerinde olduğu ve bu kapsamda da sağlık seyahati yapan kişi sayısının milyonlarla ifade edildiği bir sektörden pay almak için son yıllarda önemli gelişmeler yaşandı. Sağlık turizmi kapsamında ülkemizi tercih edenlerin oluşturduğu katma değerin, turizm gelirini neredeyse 4’e katladığını söylemek mümkün. Ancak bölgede ‘merdiven altı’ diye tabir edilen yerlerin faaliyette oluşu, çok büyük bir tehlike. Antalya’da konusunda uzman, başarılı pek çok hekim var. Ama ‘merdiven altı, çantacı’ dediğimiz, kontrolsüz ve sağlık riski taşıyan uygulamalar yapan kişiler de var. Güzellik salonlarında da yetkileri olmadığı halde uzman doktorluk gerektiren cilt altı uygulamaların yapıldığını görüyoruz. Bu faaliyetler çok sıkı bir şekilde takip edilmeli ve yasa dışı çalışmalar engellenmeli.”

‘SAĞLIK TURİZMİ HANUTÇULARI VAR’

Sağlık turizmi sertifikalı acente yöneticisi Zeynep Akçakaya Akpolat da yetkilendirilmiş sağlık turizmi acentelerinin bu hizmete aracılık etmesinin önemine değinerek, “Antalya’da taksicisinden halıcısına pek çok esnaf, sağlık turizmi yapıyor. Turistin sorması yeterli, hemen o konuda uzman oluyorlar ve turisti alıp bir hastaneye ya da kliniğe götürüyorlar. ‘Dişi ağrıyormuş, bize ne vereceksiniz?’ diyerek turisti kapı kapı gezdirenler var. Sağlıkta ‘hanutçuluk’ denebilecek bu durumu sona erdirmek için Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yapıyoruz, bölgede yaşanan sorunları rapor haline getirip aktarıyoruz. Saç ekimi, dermatoloji, diş gibi alanlarda gözlemlediğimiz, kayıt dışı oluşumları önlemeye çalışıyoruz. Bu alanda da bir kontrol ve sınırlamaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

ÖNCE AVM’YE SONRA SAĞLIK MERKEZİNE

Güvenilir Ürün Platformu sözcüsü, eczacı Özlem Gözaçan ise tüketici cephesinde karşılaştıkları sorunlara ilişkin şunları söyledi: “Antalya’nın turistik merkezlerinde birçok aracı firma, yabancı turistleri özel araçlarla alıp alışveriş merkezlerine de götürüyor, sağlık merkezlerine de götürüyor. Onlar üzerinden komisyon kazanıyorlar. Hizmet alacak kişinin ‘Acaba beni kandırıyorlar mı?’ algısına kapılmasının önüne geçecek, merkezi kontrolü olan bir sisteme ihtiyaç var. Biz turizme büyük katkılar sağlayacak bu alanı, belirli kurallar dahilinde sertifikalı bir hizmete dönüştürmek zorundayız. Yurt dışında uluslararası bağlantıları kuran güvenilir firmaların, sağlık hizmetlerimize aracı olması lazım. Ancak bu sayede sağlık turizmini, sürdürülebilir bir forma sokabiliriz.”