Antep'te iş bırakan işçilere 19 STK'den destek

Antep’te aralarında baro, siyasi parti temsilcileri ve sendikaların da olduğu 19 sivil toplum kuruluşu ortak açıklama yaparak işçiler üzerinde artan baskılara tepki gösterdi.

Abone ol

Fatma Keber

ANTEP - Yeşilsu Parkı'nda bir araya gelen avukatlar, siyasi parti temsilcileri ve emek örgütleri temsilcileri Başpınar Organize Sanayi Bölgesi'nde iş bırakan işçilerin üzerinde baskıların arttığına dikkat çekerek tepki gösterdi.

19 STK adına ortak açıklamayı okuyan Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Temsilci avukat Bülent Duran, anayasal hakların rafa kaldırıldığını, işçilerin mücadelesi ve sendikal faaliyetlerin mafyavari yöntemlerle boğulmak istendiğini belirtti.

'30 FABRİKADA 10 BİN İŞÇİ İŞ BIRAKTI'

Çok sayıda avukatın da destek verdiği açıklamada Türkiye’nin dört bir yanında devam eden işçi eylemlerine ve zam protestolarına dikkat çekilerek Antep Başpınar OSB’de de başta tekstil ve dokuma işçileri olmak üzere 10 binin üstünde emekçinin patronların ‘sefalet ücreti dayatmasına' karşı isyanda olduğu kaydedildi. Avukat Bülent Duran, haklarını isteyen işçilere eylemlerinin engellenmek istendiğini belirterek, "Son üç haftada 30’dan fazla fabrikada 10 binin üzerinde işçi, patronların verdiği düşük zamma karşı iş bıraktı. Her şeyin fiyatı en az yüzde yüz zamlanmışken, bütün zenginliği yaratan, patronlara rekorlar kırdıran işçilere yüzde 50 zam veriliyor. Başpınar’da çalışan bir işçi arkadaşımız yaşadığı yoksulluğu şöyle anlatıyor: ‘Pazara gidemez hale geldik, elimizi bir şeye vurmaya korkuyoruz. Eve döndüğümüzde çocuklar, babamız acaba bir şey getirir mi diye kapıda bekliyor. Çocukların yüzüne bakamaz hale geldik.' Her krizin yükünü omuzlayan, pandemide ölümüne çalıştırılan, kar yağışında 24 saat fabrikaya hapsedilen, 20 kilometre yolu yayan yürüyen, zamanı geldiğinde biz bir aileyiz edebiyatı yapılan işçilere reva görülen işte böyle bir yaşam" diye konuştu.

'İŞÇİLER HEDEF GÖSTERİLİYOR'

İşçilerin, haklarını istediklerinde provokatör, hain ilan edildiğini ifade Duran "İşçiler, kölelik koşullarına karşı insanca yaşanacak ücret, insanca çalışma koşulları istediğinde karşısında yalnız kendi patronunu bulmuyor. Başpınar’ın bütün patronları anlaşmış, 'belirlediğimiz aylıktan bir kuruş bile yukarısını veremeyiz' diyor. İşçilerin karşısında duran tek güç, patronların kendi aralarında kurdukları birlik de değil. Antep’te patronların sözcüsü haline gelmiş bazı yerel gazeteciler, insanca yaşamak istiyoruz diyen işçileri provokatör diye hedef gösteriyor. 'Başpınar’a darbe vurulmak isteniyor' diyerek işçilerin haklı mücadelesine saldırıyor" ifadelerini kullandı.

'FABRİKA PATRONU SENDİKA BAŞKANINI TEHDİT EDİYOR'

Haklarını isteyen işçilere destek veren BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tehditlere maruz kaldığına ve patronların talimatıyla defalarca gözaltına alındığına dikkat çekilen açıklamada şunlar söylendi: "Antep’in en büyük tekstil patronlarından Ahmet Şireci gibi bazı patronlar ise işçilerin yaptığı eyleme desteğe giden BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’i tehdit ettiriyor, peşine adam taktırıyor. İşçilerin mücadelesini ve sendikal faaliyeti mafyavari yöntemlerle boğmak istiyorlar. İşçilerin mücadelesini boğmak isteyenler, işçilerin karşısına dikilenler bunlarla da sınırlı değil. Hangi fabrikada işçiler zam talebiyle iş bıraksa karşısında polisleri buluyor. Öyle bir durum ki, anayasal haklar rafa kaldırılmış durumda. Fabrika önünde buluşan işçileri polisler, beklemelerinin yasak olduğu, yolu işgal ettikleri bahanesiyle fabrikaya tıkmak istiyor. Bunun çare olmadığı durumlarda fabrika önüne çevik kuvvet yığılıyor, polisler kaldırımda bekleyen işçilere içeri girmedikleri durumda müdahale edileceği tehdidinde bulunuyor. Daha da ötesine gidilerek, polisler işçilerin içine giriyor, patronun sözcülüğünü yaparak işçileri verilen ücrete ikna etmeye çalışıyor. İşçilerin eylemine desteğe giden, sendikal faaliyet yürüten sendikacılar patronların bir cümlesiyle gözaltına alınıyor. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, patronların talimatıyla dört gün üst üste karakola ifade vermeye gitti. İşçiler işyeri önünde eylem yaparken desteğe giden Türkmen, patronun bir cümlesiyle zorla karakola götürülüyor. Gösteri ve yürüyüş kanunu bir yandan, sendikalar kanunu bir yandan çiğneniyor. Patronların bölemediği işçilerin birliğini kolluk kuvvetleri dağıtmaya çalışıyor."

İşçilerin zam talebi ve sendikal faaliyetlerinin meşru olduğunu belirten Duran, işçi eylemlerini engellemeye çalışan patronlar ve kolluk kuvvetleri hakkında suç duyurusunda bulanacaklarını açıkladı.