Arap basınında geçen hafta: Erdoğan'ın üzüntüsü acıya dönüşebilir

Arap basınında bu hafta, Suriye krizinin çözümü için Astana'da düzenlenen toplantı sırasında imzalanan "çatışmasızlık bölgeleri" anlaşması; Erdoğan'ın, ABD ile PYD arasındaki işbirliği konusunda duyduğu rahatsızlık; HAMAS'ın "yeni yol haritası" ve Trump'ın Ortadoğu politikaları öne çıkan konulardı.

Abone ol

DUVAR - Filisitinli Direniş Hareketi Hamas’ın açıkladığı yeni siyaset belgesi, hareketin İsrail ile mücadelenin niteliği, Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile olan ilişkisi gibi önemli konularda yeni yol haritası belirlemesi, bu hafta Arap basınında en fazla işlenen konulardan biri oldu.

Suriye krizine çözüm bulmak için Kazakistan’ın başkenti Astana’da dördüncüsü düzenlenen toplantı ve Rusya-Türkiye-İran tarafından imzalanan “çatışmasızlık bölgeleri” anlaşması da gündeme damgasını vurdu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu’ya yönelik politikaları ve yeni ABD yönetiminden beklentiler, Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini bölgeye yapacağının açıklanmasının ardından Arap basınında tekrar tartışma konusu oldu.

'ERDOĞAN’IN ÜZÜNTÜSÜ ACIYA DÖNÜŞEBİLİR'

Rai Al Youm gazetesi başyazsında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD askerlerinin geçtiğimiz günlerde Suriye’de PYD ile devriye gezmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirmesine yer verdi.

“Erdoğan’ın üzüntüsü, ABD askerlerinin Suriye Demokratik Güçleri’ne destek ve Suriye Kürtlerini koruma amaçlı Suriye sınırı boyunca konuşlandıklarını gördüğünde ‘acıya’ dönüşebilir.

ABD askerlerinin söz konusu bölgedeki bu adımı, Türkiye’nin PYD’yi vurmasından sonra geldi. Burada ABD’nin verdiği mesaj çok açık. ABD, ‘Kürtler kırmızı çizgidir’ demek istiyor. Diğer yandan Rakka operasyonunun tamamen SDG’de olduğu ve Türkiye’nin katılmasına kesinlikle izin verilmeyeceği mesajı da var.

Görünen o ki, Suriye Kürtleri konusunda ABD yönetimi, bir önceki yönetimle aynı yolda ilerliyor. Bu yüzden Erdoğan’ın beklenen ABD ziyareti sırasında, Donald Trump’ı bu siyaseti terk etmeye ve Kürtler’in yerine Türkiye ile ittifak yapılmasına ikna etmesi imkânsız olmamakla beraber oldukça zor görünüyor.”

HAMAS’IN YENİ YOL HARİTASI BİR MANEVRA MI?

Lübnan Annahar gazetesinden Raceh el Khoury, bu belgenin, “Arap dünyasında ve bölgesel düzlemde oluşan ve siyasal İslam’ın bölgede yüklenmek istediği rolü yerle bir eden dengelerin dayattığı bir manevra” olduğunu savundu.

Mısır Al Akhbar gazetesinden Radva Abdülfettah, Hamas’ın, İhvan hareketi içinde bir değişikliğin başını çektiğini savundu.

“ Öyle görünüyor ki Hamas Hareketi, El Nahda hareketinin Tunus’ta yaptığı gibi Müslüman Kardeşler Cemaati içinde bir değişikliğin başını çekiyor.

Bunun yanı sıra dünyaya, ‘daima birlik içinde hareket ettiğini ve yeni yol haritasını örgüt içinde uzlaşma yoluyla belirlediği’ şeklinde bir mesaj vermek istiyor.”

'SİYASİ DEPREM'

Lübnan Addiyar gazetesi, Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS’ın “yeni yol haritası” niteliğindeki yeni siyaset belgesini, “siyaset sahnesinde bir deprem” şeklinde nitelendirdi.

“Filistin topraklarının bütünün geri alınması fikrinden geri adım atılması, Filistin ve Arap dünyasının yanı sıra uluslararası arenada da bir deprem niteliğinde oldu.

Hamas’ın yeni siyaset belgesi ile Filistin’de yeni bir dönemece girildi. Bu dönemecin İslami hareket ve düşmanla mücadele anlayışında bir geri sıçrama şeklinde bir etkisi olacaktır.”

'EL FETİH YERİNE HAMAS MI?'

Ürdün El Rai gazetesi yazarlarından Salah El Kallab ise Hamas’ın yeni yol haritasını belirlerken uluslararası bazı vaatler alıp almadığını sorguladı:

“ İşte, Hamas hareketi, yeni siyaset belgesiyle, 30 yıl boyunca reddettiği şeyleri kabul etmeyi konuşuyor. Peki, Hamas’ın bu şaşırtıcı olmayan ve uzun zamandır hazırlıkları yapılan ‘uyanışının’ nedeni ne olabilir? Acaba ortada Arap dünyasından veya başka uluslararası taraflardan alınmış bazı vaatler mi var? Ve bu vaatler arasında Filistin’in içinde bulunduğu durumdan hareketle, El Fetih Hareketi’nin yeni alması mı var?”

'HAMAS FİLİSTİN’E BARIŞI SUNUYOR'

Filisitin Al Kuds gazetesine göre ise Hamas’ın yeni tavrı Filistin iç barışı açısından bir fırsat olabilir:

“Bizi Filistinliler olarak birinci dereceden ilgilendiren nokta, bu yeni siyaset belgesinin ulusal düzlemde bir birliğin sağlanması ve bölünmüşlüğe son vermek için bir öncelik olmasıdır.”

Katar El Vatan gazetesi yazarlarından Semir El Berguşi de “Hamas’ın yeni siyaset belgesiyle beraber Filistinlilere barışı sunduğunu ve bu tutumun sadece Filistin’de değil, bütün İslam aleminde kabul gördüğünü” yazdı.

SURİYE’DE 'ÇATIŞMASIZLIK BÖLGELERİ' ANLAŞMASI

Rail Al Youm gazetesi genel yayın yönetmeni Abdulbari Atwan, bu anlaşmanın ve çatışmasızlık bölgeleri ilanın “Suriye’de dört güvenlik bölgesi” anlamına geldiğine dikkat çekti:

“Bu anlaşma güvenli bölge fikrinin Suriye’de dört bölgede fiili olarak uygulanmasıdır. Ancak ‘güvenli bölge’ olarak tanımlanması Suriyeli bazı tarafların hassasiyetlerine dokunduğu için bu şekilde ifade edilmiyor. Bu tarafların başında Şam yönetimi ve müttefiki İran geliyor.

Şüphesiz bu anlaşma ideal değildir. Ancak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki fikirlerine katılıyoruz. Bu anlaşma, uygulanması haline Suriye krizinin yüzde 50’den fazla olan kısmını çözer.”

ANLAŞMANIN BAŞARI ŞANSI

“Taraflar bu anlaşmaya uyar ve uygulama konursa onbinlerin, belki de yüzbinlerce mültecinin Suriye’ye dönmesinin yolu açılacak. Yine aynı şekilde ülkeye gıda ve insani yardım malzemelerinin rahatça girişi sağlanabilecek. Ama en önemli kısmı ateşkes başlayacak ve akan kan duracak.

Anlaşmanın uygulanabilirliği mantıklı bir durum. Nitekim uygulanmaması tam bir felakettir. Ancak aynı zamanda bozguna uğrama ihtimali de masada duruyor. Zira bazı güçlere bu anlaşmada hiçbir rol verilmedi. İşte bu güçler kendisine rol verilmemesi karşısında sahadaki işbirlikçileri ve malvarlığını kullanarak gemiyi batırmaya çalışabilir. Çünkü bu güçler veya taraflar, başka anlaşmalarda bu tavrı takındı.”

TRUMP VE ORTADOĞU

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın ABD’ye yaptığı ziyaret ve Donald Trump’ın Orrtadoğu siyaseti bu hafta Arap basınında öne çıkan konulardan bir tanesiydi.

Özelikle Donald Trump’ın ilk yurtdışı ziyaretini İsrail’e yapacak olması ve bu Ortadoğu turu kapsamında Suudi arabistan’ı ziyaret edecek olması, son günlerde ABD başkanının Arap medyasında sürekli yer almasına yol açıyor.

'FİLİSTİNLİLER’A TRUMP’TAN FAYDA YOK'

Filistin Online gazetesinden İyad El Karafi’ye göre Filistinliler Trump’tun istedikleri hiçbir şeyi alamayacaklar:

“Filistinliler Trump’tan hiçbir hak veya kazanım elde edemeyecekler. Bu bağlamda, Mahmud Abbas’ın Trump ile görüşmesi bir başarı değil, aksine, vatanseverlik açısından bir yüktür.

Mahmut Abbas dönüp Gazze’ye yönelik düşmanca ve intikam niteliğindeki politikalara ve Filistinli tutsakların görmezden gelinmesine, şehit ailelerinin maaşlarının kesilmesi, elektrik sıkıntısı ve işgal yönetimiyle güvenlik koordinasyonu politikalarına devam etsin.”

Filistin El Eyyam gazetesinden Recep Ebu Serreyya, Trump’ın şansını zor bir konuya el atarak denediğini yazdı:

“Beyaz Saray, Filistin dosyasını ele almak için uzun bir süre çalışacak. Bu da yeni yönetimin bu konuyla ilgili eski yönetimle aynı politikayı izlemeyeceği anlamına geliyor. Beyaz Saray, bu konunun çözümü için her kik tarafı diyalog masasına oturtmanın en önemli nokta olduğunu görebilir.”

'ABD BÖLGE ÜZERİNDEN HALKINA MESAJ VERMEK İSTİYOR'

Mısır El Ahram gazetesi, ABD yönetiminin bölgedeki sorunlara el atarak kendi halkına kendini ispatlama derdinde olduğunu iddia etti.

“Yeni Amerikan yönetimi Filistin sorununda bir ilerleme kaydetmek istiyor. Bununla kendi halkına ‘uluslar arası sorunların çözümüne bir önceki iktidardan daha fazla kadir olduğu’ mesajı vermek istiyor. Diğer taraftan dünyada terör dalgasının giderek yükselmesi, bölgenin sorunlarının bir an önce çözülmesi ve terörün tamamen sıkıştırılması gerektiğini gösteriyor.”