Arap basınında geçen hafta: Esad’ı devirmekten, güvenli bölgeye
Arap basınında bu hafta Türkiye'nin Fırat Kalkanı'nından çekilmesi değerlendirildi. Gazeteler Türkiye'nin aldığı kararın arkasında Washington'un olduğu konusunda birleşirken, Amerika'nın tavrını ise şu manşetle özetlediler: “Washington; Esad’ı devirmekten, güvenli bölgeye.”
DUVAR - Türkiye’nin “istenilen hedeflere ulaşıldı” gerekçesiyle Fırat Kalkanı Harekâtı’nı bittiğini açıklaması ve ABD Dışişleri bakanı Rex Tillerson’un Türkiye ziyareti sırasında Suriye’de güvenli bölgeler ve Esad’ın geleceğiyle ilgili yaptığı açıklamalar, Arap basınının gündemindeydi.
Bu haftanın diğer önemli bir başlığı olan ‘30 Mart Filistin Toprak Günü’nün 41. Yıldönümü’ ise Arap basınında “Filistin iç barışı” ekseninde ele alındı.
ESAD’I DEVİRMEKTEN GÜVENLİ BÖLGEYE
Lübnanlı Al Akhbar gazetesi, ABD dışişleri bakanı Rex Tillerson’ın Ankara ziyaretinde yapmış olduğu açıklamalara bağlı olarak, ABD’nin Suriye’deki yeni politikasını “Washington; Esad’ı devirmekten, güvenli bölgeye” şeklinde değerlendirdi.
Gazete, Tillerson’un ‘’güvenli bölgeler” konusundaki söylediklerinin yanı sıra, daha önce ABD’nin BM’deki daimi büyükelçisi Niki Haley’in “Esad’ın devrilmesinin ülkesinin önceliği olmayacağı” şeklinde yaptığı açıklamalara da yer vererek, ABD’nin Suriye’de hem Türkiye hem de Rusya ile uzlaşı içinde davranacağını belirtti.
'ABD KÜRTLER’İN YANINDA DURMAYI TERCİH ETTİ'
Rai al Youm gazetesi genel yayın yönetmeni Abdulbari Atwan da, Tillerson’un açıklamalarıyla ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu: “Tillerson’un Türkiye ziyaretindeki açıklamalarına bakıldığında, ABD’nin Suriye politikasının 180 derece değiştiğini ve önceliğinin terörle mücadele olduğu anlamını çıkarabilir miyiz? Rusya’nın Suriye’deki tutumuna yaklaştığını ve terörle mücadelede Suriye yönetimini de dâhil etmeye hazırlandığını ve bu çerçevede Suriye yönetimiyle yeni diyalog kanalları açma ve belki koordinasyon kurmaya hazırlandığını söyleyebilir miyiz?
Tillerson’un bu açıklamaları, zamanlama açısından iki önemli gelişmeyle paralellik gösteriyor. Bunlardan ilki Rakka operasyonu için geri sayımın başlaması ve SDG’nin Tabak barajı ve havaalanını kontrol altına alması. İkinci önemli gelişme ise, Türkiye’nin MGK toplantısının ardından Fırat Kalkanı Harekâtı’nın sona erdiğini açıklamasıdır.”
Bu iki gelişmeden çıkardığımız sonuç ise; ABD’nin Kürtler ’in yanında durmayı ve onları NATO’daki müttefik Türkiye’ye tercih ettiğidir.
'FIRAT KALKANI HEDEFLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEDİ'
Atwan, Fırat Kalkanı Harekatı’nın bitmesiyle ilgili olarak da, harekatın hedeflerini gerçekleştiremediğini ifade ederek, ‘harekatın bittiği yönündeki açıklamanın ise, bir tuzak olabileceği’ iddiasında bulundu:
“Sayın Yıldırım’ın dediğinin aksine Fırat Kalkanı Harekatı’nın hedeflerini gerçekleştirdiğini düşünmüyoruz. Çünkü Türkiye’nin Suriye yönetimiyle koordinasyon kurmadan Suriye topraklarına girmesinin nedeni orada 5 kilometre kare derinliğinde bir güvenli bölge oluşturmak, Cerablus’tan El
Bab’a oradan Münbic’i kontrol altına almak ve daha sonra Rakka’ya yönelmekti. Ardından ise Şam kapılarına dayanmak ve Suriye rejimini devirmekti. Ancak bu hedeflerin çoğu gerçekleşmedi.
Fırat Kalkanı Harekatı’nın tamamen bittiğini düşünmüyoruz. Zira bu harekattaki birliklerin Suriye’den çekildiğine dair herhangi bir haber duymadık. Türkiye’nin bu çerçevede ÖSO ile Kürt birlikler veya Suriye ordusu arasında bir ırk savaşı çıkarmak için tuzak kurmayı düşündüğü ihtimalini uzak bulmuyoruz.”
'TÜRK TOPÇULARI SUSMAYACAK'
Ürdün El Destur gazetesi yazarı Arib El Rentavi, Fırat Kalkanı Harekatı’nın bittiğine dair açıklamanın, Suriye’de bulunan Türk topçularının susacağı anlamına gelmediğine dikkat çekerek, hükümetin bu adımının yaklaşan referandumla alakalı olduğu görüşünü savundu:
“Öyle görünüyor ki Fırat Kalkanı Harekâtı’nın bittiğine dair açıklama, yaklaşan referandumla ilgili. Bunun üzerinden, Türklerin ülkelerinin Suriye’deki savaşa dâhil olmasından doğan korkularının giderilmesi hedefleniyor.
Yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin Suriye’deki bu operasyonun bittiği veya Sultan’ın top atışlarının susacağı anlamına gelmiyor. Bunun yanı sıra, bu harekâtın kazanımlarını da gözden kaçırmamak gerekiyor.”
TÜRK – AMERİKAN UZLAŞISI
Suudi Şark El Awsat gazetesinin, diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre, Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekâtı’nı durdurma kararı, Türkiye ve ABD yetkililerinin haftalardır devam eden görüşmelerinin bir sonucu olarak gerçekleşti.
Yine habere göre, ABD dışişleri bakanı Tillerson’ın güvenli bölgelerden söz etmesi, Türkiye’nin Suriye’de güvenli bölgeler oluşturulması hususunda istediğini elde ettiği anlamına geliyor.
Haberde, Türkiye’nin Kuzey Suriye’de herhangi bir Kürt devleti ya da oluşumuna izin verilmeyeceği konusunda ABD’li yetkililerden güvence aldığı, ABD’nin Kürtler’i desteklemesinin ise sadece terörle mücadele kapsamında olduğu belirtildi.
'FİLİSTİN TOPRAK GÜNÜ’NÜN YILDÖNÜMÜ'
İsrail’in 1976 yılında El Celil kentinde Filistinliler’in binlerce dönümlük topraklarına el koymasıyla başlayan ve 6 Filistinli’nin ölümüne yol açan ve her yıl 30 Mart’ta “Toprak Günü” adıyla anılan olaylar, bu sene de bir çok ülkede çeşitli etkinliklerle anıldı.
Katar El Raye gazetesi, Toprak Günü’nün 41. yıldönümü vesilesiyle yayınladığı başyazıda, bu günün simgeselliğine dikkat çekti: “Filistinliler’in Toprak Günü’nün 41. Yıldönümünde, gerek Filisitn’de gerekse de başka ülkelerde bu günü anması, Filistinliler’in mücadelesinin köklerine işaret etmekle beraber, Filistinliler’in topraklarına olan bağlılığını, İsrail’in bütün politikalarını reddeden tutumlarını ve işgale karşı duruşları açısından bir simgeselliği ifade etmektedir.”
FİLİSİTİN’DEKİ BÖLÜNMÜŞLÜK
Umman El Vatan gazetesi ise, Toprak Günü’nün yıldönümü vesilesiyle, Filistin'deki bölünmüşlüğe ve iç barış olmamasına dikkat çekti:
“Filistinliler halen uluslararası toplumun sessizliği ve Arapların zayıflığı ışığında, topraklarını çalan oluşumla mücadele ediyor.
Filistinli siyasi hareketler ise halen bu günün yıl dönümünde her biri tek başına beyanlar yayınlıyor. Ve halen Filistin’de en önemli gündem maddelerinden biri bölünmüşlük. Birlik ise bir rüyaya dönüşmüş durumda. Birbirinden doğan ve aynı sloganlarla ortaya çıkan bu hareketler, birlik ve uzlaşı yerine dağınık kalmakta halen ısrarcı.”
Filistinli El Kuds gazetesi de baş yazsısında, “bölünmüşlüğe son vermenin Filistin’in meşruiyetini güçlendireceğine ve bunu da kimsenin göz ardı edemeyeceğine ve haklarını ancak bu yolla kazanabileceklerine” yer verdi.
BARZANİ’NİN BAĞIMSIZLIK ÇIKIŞI
IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin BM genel sekreteri Antonio Guterres’in Erbil ziyaretiyle ilgili ofisinden yapılan açıklamada “bağımsızlık için referandum çıkışı” Londra’da yayınlanan El Arab gazetesine göre, Barzani’nin Gruterres’in ziyaretini, söz konusu niyetini açıklamak için bir fırsat olarak görmesiyle ilgili.
Gazeteye göre, Irak Kürtler’i Guterres’in ziyaretini, sadece IŞİD ile olan mücadele açısından değil, bağımsızlık hazırlıkları çerçevesinde kazanımlar elde etmek için bir fırsat olarak ele aldı.
Gazete, Barzani yönetiminin gerek Irak’lı yöneticileri, gerekse de Kerkük’te yaşayan diğer azınlık temsilcileri ve diğer yandan da Türkiye’den gelen açıklamaları umursamadıklarını yazdı. (DIŞ HABERLER)