Araştırma: Kara delikler Dünya'ya düşündüğümüzden daha yakın olabilir

Bugüne dek Samanyolu’nda gezinen yalnızca 20 kadar yıldız kütleli kara deliğin varlığı tespit edildi. Dünya’ya en yakın kara delik adayı bize yaklaşık 1.565 ışık yılı mesafede bulunuyor.

Abone ol

Michelle Starr*

Samanyolu, küçük boyutlardaki kara deliklerle dolu olmalı. Orada bir yerlerde, galaksinin kuytularında saklanan, tahminen 10 milyon ilâ 1 milyar tane yıldız kütleli kara deliğin karanlık ve gizemli bir şekilde gezindiği düşünülüyor.

Neticede çoğu zaman onları göremeyiz ve aktif halde değillerse bir nüfus sayımı da yapamayız. Hatta Samanyolu’nun neresinde olduklarını da bilemeyiz. Galaksimizde sadece yaklaşık 20 yıldız kütleli kara deliğin varlığından haberdarız ve Dünya’ya en yakın olan kara delik adayı yaklaşık 1.565 ışık yılı mesafede bulunuyor.

Bununla beraber, yeni bir araştırma, kara deliklerin bildiğimizden çok daha yakın yerlerde olabileceğini ortaya koydu; işin gerçeği, tam olarak kozmik 'kapımızın' eşiğindeler.

HYADES KÜMESİNDE GİZLENİYOR OLABİLİRLER

Gökbilimcilerden oluşan bir ekip, Dünya’ya 150 ışık yılı mesafede bulunan bir yıldız grubu olan Hyades kümesini inceleyip modelleyerek, içinde iki ya da üç yıldız kütleli kara deliğin gizleniyor olabileceğini keşfetti. İtalya’da bulunan Padua Üniversitesi’nden astrofizikçi Stefano Torniamenti, konuyla ilgili olarak, “Gerçekleştirdiğimiz simülasyonlar sadece kümenin merkezinde günümüzde (ya da yakın geçmişte) kimi kara deliklerin var olması durumunda, Hyades’in kütlesi ve boyutuyla eşleşebiliyor” bilgisini paylaştı.

Boğa (Taurus) takımyıldızında yer alan ve gece gökyüzünde çıplak gözle görülebilen Hyades, ‘açık küme’ diye bilinen, yani aynı özelliklere sahip ve kütle çekimiyle birbirine bağlı bir grup içerisinde uzayda beraber hareket eden bir yıldız topluluğudur. Temelde tamamı aynı devasa moleküler buluttan meydana gelen açık kümeler, en nihayetinde kendi yollarına gidene dek bir arada kalan kardeş yıldızlardan oluşan bir yıldız ailesidir.

Yaklaşık olarak 625 milyon yaşında olduğu düşünülen Hyades, yüzlerce yıldızı bünyesinde barındırıyor. Göründüğü kadarıyla merkeze en uzak mesafede olan yıldızlar, zamanla kümeden ayrılmaya başlıyor ve merkezdekiler en yoğun biçimde gruplanıyor.

OLUŞMALARINA AŞIRI YOĞUNLUK NEDEN OLUYOR

Bunun gibi aşırı yoğun ortamlarda, yıldızların birbirlerini daha seyrek yıldız gruplarında tanık olabileceğinizden daha yüksek bir oranda itmeleri beklenir ve bu durum daha yüksek çarpışma ve birleşme oranlarını beraberinde getirir.

Gökbilimciler burada, yıldız kümelerinin merkezinde gerçekleşen bu etkileşimlerin neticesinde kara deliklerin oluşabileceğini öngörüyor. Başka türden kümelerde de onların varlığına dair ipuçlarına rastlamıştık; fakat kara delikler aktif biçimde yıldız gövdelerini yemedikleri müddetçe etrafa ışık yaymadıklarından, onları bulmak zor bir iş.

Torniamenti ve meslektaşları, Hyades’i daha dolaylı bir yoldan araştırdı. Samanyolu’nda bulunan yıldızların üç boyutlu konumlarını ve hızlarını haritalandıran bir araştırma uydusu olan Gaia’dan sağlanan verileri kullanarak kümedeki kütle ve yıldız hareketlerini modellediler. Ardından bu gözlemleri denemek ve tekrar üretmeye çalışmak için simülasyonlar yaptılar. Karışıma iki ya da üç yıldız kütleli kara delik eklediklerinde, kendi simülasyonlarının gözlemlenen kümeye en yakın model olduğunu gördüler.

EN YAKIN ADAYLAR HYADES’İN ETEKLERİNDE GİZLENİYOR

Bu kara delikler ya hâlâ bu kümede saklanıyor ya da 150 milyon yıldan daha kısa bir süre önce uzaya savruldular; durum böyleyse, şu anda yıldız kümesinin çevresinde gezindiklerini düşünebiliriz. Kısa süre önce yaşanan bu savrulma, kara deliklerin kütleçekimsel etkilerine dair işaretlerin hâlâ kümenin merkezinde saptanabilmesi demek.

Araştırmacılar, kara deliklerin kendilerinden yola çıkarak şu anda bulundukları kesin yeri belirleyemedi. Öte yandan, ulaşılan bulgunun, Hyades’in Güneş Sistemi’ne en yakın olmaya aday kara delikleri barındırdığını, bunların bize daha eski adaylardan 10 kat daha yakın olduğunu güçlü bir şekilde gösterdiğini belirttiler.

DÜNYA İÇİN TEHLİKE ARZ EDİYORLAR MI?

Açık söylemek gerekirse, onlardan kaynaklanan herhangi bir tehditle karşı karşıya değiliz. Araştırmacılar, bu kara deliklerden herhangi birinin ulaşabileceği en yüksek hızın saniyede 3 kilometre olduğunu hesapladı; dolayısıyla, bizim bulunduğumuz bölgeye doğru ilerliyor olsalar dahi, buraya ulaşmaları çok ama çok uzun bir zaman alacaktır.

Her hâlükârda, kara deliklerin, kendilerine denk kütleye sahip olan herhangi bir yıldızdan daha fazla çekim kuvveti yoktur. Başka bir deyişle, bizim için, başıboş yıldız kütleli kara delikler, aynı kütleye sahip başıboş yıldızlardan daha fazla tehlikeli değil. Şüphesiz, onların yaklaştığını görmeyiz ama zaten her iki tehdit karşısında da elimizden bir şey gelmez. Tam aksine, bu keşif Samanyolu’nda görünmez halde gezinen yıldız kütleli kara delik nüfusunu daha doğru biçimde anlamamıza yardımcı oluyor.

İspanya'nın Barselona Üniversitesi’nden astrofizikçi Mark Gieles de “Yapılan bu gözlem, kara deliklerin mevcudiyetinin yıldız kümelerinin evrimi üzerinde nasıl bir etki yarattığını ve yıldız kümelerinin kütleçekimsel dalga kaynaklarına ne tür bir katkı yaptığını anlamamıza yardım ediyor. Elimizdeki sonuçlar, aynı zamanda bu esrarengiz gök cisimlerinin galaksi genelinde nasıl dağıldığına ilişkin bizlere bir fikir veriyor" diye konuştu.

Araştırma makalesi, Kraliyet Astronomi Derneği’nin aylık bülteninde yayınlandı.

*Gazeteci.

Yazının orijinali Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)