Arnavutluk'ta tutuklanan belediye başkanının aşırı sağ ile bağlantıları gündemde

DUVAR - Arnavutluk'ta yerel seçimlere 'hile karıştırma' iddiası ile alıkonulan Helen asıllı Himara Belediye Başkanı Fredi Beleri'nin, Yunanistan'daki aşırı milliyetçi gruplarla olan bağlantıları gündeme geldi. Ana muhalefet partisi SYRİZA'ya yakın Efimerida ton Sintakton gazetesi, Beleri'nin aşırı sağ ile olan yakın ilişkilerini gündeme taşıdı.

Tartışma, Himara Belediye Başkanı Fredi Beleri'nin yerel seçimlerden birkaç gün önce Arnavutluk makamları tarafından tutuklanıp hapse atılmasıyla başlamıştı. Arnavutluk'ta tutuklu olan Beleri için geçtiğimiz günlerde Himara'da, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas 'ın video mesaj ile katıldığı bir protesto eylemi gerçekleştirildi. Eylem, Atina-Tiran hattında diplomatik gerilim yaratırken, Arnavutluk Başbakanı son gelişmeyi eleştirmişti.

Atina-Tiran hattındaki gerginlik gündemdeki yerini korurken, Yunanistan'ın muhalif basını Beleri'nin siyasi geçmişine odaklandı. Efimerida ton Sintakton gazetesine göre, Beleri'nin Yunanistan'daki aşırı milliyetçi unsurlarla olan geçmişi soru işaretleri yaratıyor.

YUNANİSTAN-ARNAVUTLUK SINIRINDA YAKALANMIŞTI

Tartışmalı isim Beleri, 1995 yılında Yunanistan-Arnavutluk sınırı yakınlarında silahlı ve askeri malzemelerle beraberindeki 7 kişi ile birlikte yakalanmıştı. Beleri'nin mensubu olduğu grup, 18-19 Mart 1995 tarihinde Yunanistan-Arnavutluk sınırına yakın bir noktada, Yanya'nın Delfinaki bölgesinde alıkonulmuştu. Grubun yakalandığı ve Yunanistan yargısının önüne çıkarıldığı dönemde, Arnavutluk'ta iç karışıklık yaşanmaktaydı. Ta Nea gazetesi başta olmak üzere dönemin önde gelen Yunan medya kuruluşları, Yunanistan'da 'siyasi bağlantıları olan bazı provokatör aşırı sağcı grupların Arnavutluk'ta karışıklık çıkarmaya çalıştığını' yazıyordu.

Başlangıçta isyan çıkarma ve yasadışı silah barındırma gibi ağır suçlarla itham edilen silahlı grubun faaliyetleri, dönemin Yunanistan basınında geniş yankı uyandırmıştı. Dönemin PASOK hükümeti de, kamuoyuna 'olayın üzerine gideceği sözünü' verdi. Ancak yürütülen soruşturma kapsamında, Yunan istihbaratıyla bağlantılar ön plana çıktı ve zamanla olay unutulmaya yüz tuttu. Yunanistan'daki hükümet değişikliği sonrasında ise olaya karışan isimler hafif cezalara çarptırıldı.

Efimerida ton Sintakton gazetesine göre Beleri bu olaydan sonra da aşırı sağ ile bağlantılarını sürdürdü. Buna göre 2009 yılında, neo-Nazilerle ilişkilendirilen "Geri döneceğiz ve dünya titreyecek" sloganını atan faşist LAOS partisi lideri George Karatzaferis ile yakın ilişkileri vardı.

2000'li yılların sonlarına doğru Beleri, Karatzaferis'i 'Kuzey Epir' konusunu gündeme getirdiği ve ana akım Yunan partilerini eleştirdiği için övdü. Karatzaferis'in LAOS partisi ise ilerleyen dönemde ekonomik krizin yol açtığı siyasi muğlaklıktan faydalanarak kurulan yeni koalisyon hükümetine girdi. Bu hükümette yer alan isimler daha sonra Yeni Demokrasi saflarına geçti ve bugün Kiriakos Miçotakis hükümetinin üst düzey yetkilileri olarak görev almaya devam ediyorlar.

Beleri, aynı dönemde neo-Nazi oluşumu Altın Şafak partisi tarafından da Arnavutluk'taki tartışmalı eylemleri dolayısıyla kutlandı. Etnik milliyetçiliği ve Helenizm savunuculuğu, Beleri'yi aşırı milliyetçilere sevdirdi.

ARNAVUTLUK'TAKİ SİYASİ VE EKONOMİK HESAPLAŞMA

Son yıllarda ise Yunanistan aşırı sağı ile yakın ilişkiler içerisindeki Beleri, Arnavutluk siyasetinde ön plana çıkmaya başladı.

Başbakan Edi Rama'nın iktidardaki Sosyalist Partisi'ne karşı son seçimlerde meydan okuması, tartışmalı siyasi figürü muhalefetteki Demokrat Parti ile aynı hizaya getirdi. Son bilgilere göre, Himara'daki turizm sermayesinin kontrolü bu rekabetin temelini oluşturuyor. Yunanistan'da ise kamuoyunun geniş kesimi Beleri'yi savunmaya devam ediyor. Ancak geçmişteki militan faaliyetleri ve aşırı milliyetçilerle olan bağlantıları, serbest bırakılması için AB nezdinde lobi yapan Yunanistan'ı zor durumda bırakıyor.