Artan maliyetler radyoların ‘sesini’ kısıyor: Kapanan çok radyo var
Radyocular zamlanan elektrik faturaları, çalınan şarkıların telif ve radyo vericilerin kule ücretlerini ödemekte zorluk yaşıyor. Radyoculara göre devlet desteği olmazsa sorunlar devam edecek.
Ogün Akkaya
ANKARA - Enerji fiyatlarına art arda gelen zamlardan birçok sektör olumsuz etkileniyor. Bunlardan biri de yayınlarıyla kulaklarımıza seslenen radyocular. Pandemi döneminde destek göremediklerini, artan elektrik faturalarıyla baş edemediklerini, milyonlara ulaştırılan şarkıların telif ödemelerini yapamadıklarını belirten radyocular destek bekliyor.
‘İKTİDAR RADYOCULARI YOK SAYDI VE RADYOLARIN YOK OLMASINA NEDEN OLDU’
Kendisi de uzun yıllar radyo yayıncılığı yapan CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, radyocuların yaşadığı sıkıntıları anlattı. Radyoların yüksek enerji bedelleri yanı sıra sinyal kulesi ücreti, telif ödemeleri ve erişim giderlerini ödemekte zorlandığını belirten Kılınç, radyoların üçte ikisinin içerik üretemeyecek hale geldiğini söyledi.
Radyocuların yaşadıkları ekonomik sorunlar karşısında personel dahi tutamaz noktaya geldiğini belirten Kılınç, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 1994 yılında kurulduğunda bin 200 civarında olan radyo sayısının günümüzde 700- 800 civarına gerilediğine dikkat çekti. Bu durumun RTÜK başta olmak üzere iktidarın medyadan sorumlu kurumlarına anlatıldığını ancak çözüm elde edilemediğini söyledi. Radyocuların önemli bir gelir kaynağının reklam gelirleri olduğunu ve bu gelirlerin pandemi ile birlikte sınırlandığını söyleyen Kılınç şunları kaydetti:
“Radyoların geliri reklamdır. Bu gelirler yıldan yıla hep geriledi. Uydu televizyonculuğunun, sosyal medya ağlarının ve outdoor dediğimiz dış reklamların bu noktada önemli bir sınırlayıcılığı oldu. Reklam gelirlerinin azalması, pandemi koşullarında reklamların iptal edilmesi radyocuları zor durumda bıraktı. Radyocuların sesini iktidar hiç duymadı. 2000’li yıllarda radyocuların sesini kısmen duyan iktidar, 2010’lu yıllardan itibaren bir daha radyocularla hiç ilgilenmedi. Radyocuları yok saydı ve radyoların yok olmasına neden oldu.”
‘RADYOLARIN ALDIĞI AYLIK REKLAM BEDELİ ELEKTRİK FATURASI ÜCRETİNİ BİLE KARŞILAMIYOR’
İstanbul’daki radyoların sinyallerinin tek bir kulede toplandığını, radyolar tarafından kuleye ödenen bedelin aylık 50 bin lira olduğunu ve yeni yıl ile birlikte bu bedele zam gelebileceğini belirten Kılınç, “Bu radyolardan en az 60’ı en az altı aylık ödemesini geriden yürütüyorlar. 2022 yılı içerisinde bu kule bedelini ödeyemeyen radyolar oldu” dedi. Radyocuların bir kısmının telif haklarını ödeyemedikleri için icralık ve davalık olduklarını söyleyen Kılınç şöyle konuştu:
“İktidar radyoları gözden çıkardı. RTÜK herhangi bir iyileştirme, destek tutumu içerisinde olmadı. Bu alanın ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenmesi ve güçlendirilmesi gerekiyor. Radyolar ekonomik olarak zor durumda. Bir ilde ya da ilçede bir radyonun aldığı aylık reklam bedeli artık sadece elektrik faturası ücretini bile karşılamıyor. Eleman parasını, telif bedelini karşılamıyor. Büyük reklam gelirleri olan radyolar hariç tümü kurucularının, yöneticilerinin, çalışanlarının yüksek fedakarlıkları sayesinde ayakta kalıyor. Radyolar para kazanmıyor, borç batağında. İstanbul’da kule bedelinin indirimli hale gelmesi, medya ekonomisinin yeniden planlanması ve radyoların kamu eliyle desteklenmesi ve kamu spotlarının kesinlikle bedelli hale getirilmesi lazım.”
‘DEVLET DESTEĞİNİN SAĞLANMASI GEREKİYOR, BAŞKA KURTULUŞ YOK’
Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Başkanı Aydın Şerbetçioğlu da artan enerji maliyetlerinin ve telif ödemelerinin radyocuları zor duruma soktuğu söyledi. Radyocuların en önemli probleminin artan maliyetler karşısında ayakta durmakta güçlük yaşamasından kaynaklandığını belirten Şerbetçioğlu, “İki sene önce ödediğimiz elektrik maliyetleri ile şimdi ödediğimiz arasında yüzde 300-400 artış var. Personel giderlerimiz de aynı şekilde artmış durumda” değerlendirmesinde bulundu.
Radyolarda yayınlanan kamu spotlarından ücret alamadıklarını söyleyen Şerbetçioğlu, “Özellikle kamu spotları yayınlıyoruz. Bunun karşılığında tek bir kuruş alamıyoruz. Kamu spotlarının bir bedel karşılığında yayınlanmasını RTÜK ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da istedik. Ama hala çözüm üretilmiş değil” dedi ve şunları kaydetti:
“Yerel radyolar yaşadığımız pandemiden dolayı reklam alamadı. Bütün sektörlere devlet desteği veriliyor. Özellikle yerel ve bölgesel radyolara da destek verilmesi gerektiğini söyledik. Birçok devlet pandemi döneminde radyo televizyon kuruluşlarına destek oldular. Ancak bize herhangi bir destek verilmedi. Radyo ve televizyon yayıncılığı bir sevda. Sektör arabasını, evini satıp bu işe devam etmeye çalışanlarla dolu. Ödemeler karşılanamaz halde. Bizi arıyorlar ‘Başkanım artık ben dayanamıyorum’ diye. İnanılmaz bir sıkıntı var. Devlet desteğinin sağlanması gerekiyor, başka kurtuluş yok.”
‘DEVLETİN ELEKTRİK ÖDEMELERİNDE YARDIM ETMESİ LAZIM’
Ankara’nın köklü radyo kuruluşlarından Özgür Radyo Yayın Yönetmeni Özgür Köse’ye göre de radyocuların yaşadığı sorunlar elektrik faturalarının, ödenen teliflerin ve frekans bedellerinin yüksek ücretlendirilmesinden kaynaklanıyor. Devletin radyolara destek vermediğini ve esnaflara kredi verilirken radyoların bunun dışında tutulduğunu söyleyen Köse “Kapanan radyolar var. Çeşitli radyolar el değiştirdi. Ciddi krizlerin yaşandığı radyolar var. Reklam, sponsorluk yoksa bir radyonun ayakta kalması çok zor” dedi. Radyocuların elektrik faturalarını ödemekte sorun yaşadığını ve para kazanamaz hale geldiklerini anlatan Köse şunları kaydetti:
“Teliflendirmeleri kafalarına göre yapıyorlar. Yüksek miktarda telif bedeli kesiyorlar. Bütün radyolar frekanslarını RTÜK’ten kiralıyor. Yıllık ödediğimiz fiyat da fazla. Sabit bir tutar yok. Pandemiden itibaren büyük sıkıntı çektik. Kafeler, restoranlar, güzellik merkezleri kapanınca bizim reklam gelirlerimiz düştü. Kendi yağımızda kavrulmaya zor bela devam ediyoruz. Telif ödemeleri radyoların grubuna ve çaldıkları parçalara göre değişiyor. Biz Türk halk müziği radyosuyuz. Yıllık 60-70 bin lira telif ödemesi yapıyoruz. Devletin elektrik ödemelerinde yardım etmesi lazım. En azından kamu spotları karşılığında faturalandırma yapılabilir ya da frekans bedelinden düşülebilir. Bizim aklımıza geliyor ama RTÜK’ün ya da devletin aklına gelmiyor.”
‘TELİF ÜCRETLERİNİN HER RADYONUN GELİRİNE GÖRE ALINMASI GEREKİYOR’
Ekonomik krizden etkilenen radyoların yerel ve bölgesel radyolar olduğunu söyleyen Yön Radyo’dan Ulaş Can ise ulusal ve holding radyolarının kriz yaşamadığını söyledi. Çamlıca Kulesi’nin radyolar için yüksek maliyete neden olduğunu belirten Can, “Enerji faturalandırmalarının fiyatları son iki yılda bile dört beş kez arttı. Yaptığımız telif ödemeleri bize reklam olarak dönmediği için yerel ve bölgesel radyolar reklam dağıtımı konusunda sorun yaşıyor” dedi.
Radyo reklamlarının önemli ölçüde holding radyolarına, kamu reklamlarının ise hükümete yakın radyo yayın kuruluşlarına verildiğini söyleyen Can, “Bizim gibi yayın kuruluşları krizler yaşıyor. Kapanan çok radyo var. Özellikle Anadolu’da birçok radyo para kazanamadığı için holding radyolarına kiralanıyor” diye konuştu. Radyoların kamu spotlarını ücretsiz ve zorunlu bir şekilde yayınladığını söyleyen Can, şunları kaydetti:
“Kamu spotları ücretli hale getirilebilir. Yereldeki radyoların en önemli sorunu telif ödemelerini yapamamaları. Birikmiş telif ödemeleri olan radyolar var. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu noktada çözüm önerileri üretmeli. Telif ücretlerinin her radyonun gelirine göre alınması gerekiyor. İstanbul’daki radyoların kule giderleri ve enerji ücretleri de düşürülebilir. Kuleye ödenen fiyat aylık 50 bin ve KDV. Bu bir radyo için çok yüksek bir rakam. Eskiden Çamlıca’da kiraladığımız kuleler vardı. Bir kulede anteninizin olması eskiden 5-6 bin liraydı. Enerji ile 15-20 bin liralık maliyetti bizim için ama Recep Tayyip Erdoğan, görüntü kirliliği oluyor diye kulelerin hepsini yıktırdı. Tek kulede yayın yapmak zorundayız. Bu sene de bir zam gelecek. 75 bin gibi bir rakam bekliyoruz.”