Aşırı B vitamini erkekleri kanser yapıyor

Aşırı miktarda B vitamini kullanmak, beklenin aksine bedeninize zarar verebilir. Bilim insanları, bu durumun erkeklerde akciğer kanserine yol açabileceğini ifade ediyorlar.

Abone ol

Kendra Pierre-Louis *

B vitaminleri genellikle vücudun enerji düzeylerini yükseltme vaadiyle satılıyor. Ancak “Journal of Clinical Oncology” (Klinik Onkoloji) dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, sigara içen insanlar bu hapları pas geçmeyi isteyebilirler. Sigara içmek, yılda yaklaşık altı milyon kişinin ölümüne neden olurken, sigara içen ve aynı zamanda büyük dozlarda B6 veya B12 viteminleri alan erkeklerin, akciğer kanseri riskinin önemli ölçüde yükseldiği keşfedildi.

Araştırmacılar, yüksek doz (günde ortalama 10 miligramdan ortalama 20 miligrama kadar veya daha fazla miktarda) B6 vitamini kullanmanın, erkek sigara tiryakilerinin halihazırda yüksek olan akciğer kanserine yakalanma riskini yüzde 30 daha fazla oranda arttırdığı sonucuna ulaştılar. Günde bir kez 55 mikrogram B12 almak (10 yıllık bir sürenin ortalaması alındığında) erkek sigara içicilerinin akciğer kanserine yakalanma ihtimalini yüzde 40’tan fazla arttırdı. Bilindiği üzere sigara, akciğer kanserinin en önde gelen nedeni; bu sebeple, araştırmanın sonuçları daha fazla incelendiğinde, büyük dozlarda alınan B6 ve B12 vitaminlerinin, ateşe benzin dökmek gibi bir davranış olduğu görüldü.

Akciğer kanseri riski yüksek olan erkekler, klasik multivitaminlerde bulunandan çok daha fazla B6 ve B12 vitaminleri tüketiyordu. Multivitaminler, genelde ortalama bir Amerikalının vitamin eksikliğini gidermek için ne kadar vitamin yüklenmesi gerektiği konusunda ortalama bir tahmin üzerinden oluşturulan Önerilen Takviye Seviyesi (RDA) miktarını içerir. Ancak akciğer kanseri riskini en fazla yaşayan erkekler, B6 vitaminini RDA’dan 15 kat fazla miktarda kullanıyordu; B12 vitamini içinse RDA’nın 20 kat fazlasını. B vitaminleri, vücut yeni DNA üretirken ve mevcut DNA’yı onarırken yardımcı olur; bu esnada, akciğer kanserinin yayılmasına neden olan süreçle de etkileşime girer. Ohio State Üniversitesi Kanser Araştırma Merkezi’nde araştırmacı olan yazar Theodore Brasky, “Bu yoldan saptığınızda, bazı kötü sonuçları olabileceğini tahmin edebilirsiniz,” diyor.

VİTAMİN DOZAJI ÇOK ÖNEMLİ

Araştırmacıların uzun süredir üzerinde odaklandığı sonuçlara göre, az miktarda alınan B vitamini neticesinde görülen sağlık riskleri yok denecek az. Örneğin gebe kadınlarda görülen folik asit eksikliği (B9 vitamini) fetüsün (ceninin) nörolojik (beyin ve sinir sistemi) gelişimiyle bağlantılı. Eskiden, B vitaminlerinin aşırı tüketimi konusunda pek bir endişe söz konusu değildi. Hem A vitamini, hem D vitamini (bu yağlar hem yağlanmaya hem de yüksek dozda tehlikeli sonuçlara neden olabilir) hem de B vitaminleri suda çözünebilir. Birçok araştırmacı, en kötü senaryoya göre, aşırı miktarda vitamin alan insanların bu aşırı dozu idrar yoluyla vücuttan atabileceklerini düşünüyorlardı.

Öte yandan, biri klinik araştırma olmak üzere 2009 ve 2010’da yayınlanan çalışmalar sonucunda, B vitaminlerinin özellikle akciğer kanseri söz konusu olduğunda zarar verme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyarak, bu teoriyi tartışılır duruma getirdi. Ancak bu çalışmaların sonuçları da tutarlı değildi. Klinik çalışma, başlangıçta B6, B9 ve B12 vitaminlerinin hem yalnız hem de kombinasyon halinde kullanılması durumunda, akciğer kanseri değil kalp hastalığı üzerindeki etkilerinin saptanması için başlatılmıştı. Bu sonuç, araştırmacılar B9 ve B12’yi birlikte tüketen hastalarda akciğer kanseri olasılığını arttırabilecek uzun vadeli verileri incelediklerinde ortaya çıktı. Araştırmacılar, erkek ve kadın hastaları ayırmaksızın B9, B12 ya da ikisinin kombinasyonunun bundan sorumlu olup olmadığını belirlemek amacıyla araştırmada geriye dönük inceleme yapamadılar. Ancak bu çalışmalar, Brasky ve meslektaşları açısından daha fazla bilgi edinmek için SEER (Gözetim, Epidemiyoloji ve Sonuçlar Veritabanı) dahilinde bulunan kanser kayıtlarındaki veriler üzerinde çalışmaları için ilham kaynağı oldu.

1973 yılında başlatılan SEER sistemi, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki insanlardan kanser yatkınlığı ve hayatta kalma durumuyla ilgili verileri toplayarak düzenli biçimde kamuya açıklıyor. Programın bir parçası olan katılımcılar sisteme beslenme, sağlık ve yaşam tarzlarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler veriyorlar. Brasky ve meslektaşları, vitamin takviyelerinin kanser riskini belirleme noktasında oynadığı (iyi veya kötü) rolü tespit etmek amacıyla özel olarak tasarlanan “VITamins and Lifestyle” (VITAL / Vitaminler ve Yaşam Tarzı) çalışması verilerini temel almışlardı.

Brasky, “Bu sistem, sorulara cevap vermek üzere tasarlanmıştı,” diyor. VITAL katılımcılarının, multivitaminler, (kalsiyum ve magnezyum gibi) mineraller ve siyah ağı otu, ginseng veya gingko biloba gibi vitamin veya mineral içermeyen takviyeleri de içeren beslenme alışkanlıklarına duydukları büyük güvenin gerçekliği üzerinde araştırmalar yürütülüyor. Ayrıca, dozun ayarlanmasıyla ilgili sorular soruluyor ve bu araştırmanın 10 yıldan daha uzun bir günlük kullanım ortalamasını analiz etmesi amaçlanıyor. Dolayısıyla, bir katılımcı günde 10 mikrogram B6 içeren bir multivitamini bir yıl süreyle almışsa, bu miktar, araştırmada günde ortalama 1 mikrogram olarak temsil ediliyor.

BAZI TAKVİYELER AŞIRI DOZ İÇERİYOR

Multivitaminler bir risk içermiyordu; ancak bireysel vitamin takviyeleri RDA’dan çok daha yüksek seviyelerde satılma eğilimindeydi. Daha yüksek dozda alınan B6 ve B12 vitaminleri, sigara içen erkekler arasında artış gösteren akciğer kanseri riskiyle bağlantılı görünüyordu.

Bu konuda bazı uyarılar yapmalıyız. Birincisi, araştırma yalnızca 50-76 yaş aralığındaki bireylere odaklandığından, etkilerin genç insanlarda tekrarlanıp tekrarlanmadığını bilmiyoruz. Bu, aynı zamanda gözlemsel bir çalışmaydı; yani, katılımcılar kendi gündelik alışkanlıklarını da bildirmek zorundaydılar; bu nedenle ek kullanımlarını normalin üzerindeki seviyelerde, tahminen bildirmiş olmaları da söz konusu. Sekiz B vitamini türü vardır: B1 (Thiamine), B2 (Riboflavin), B3 (Niasin), B5 (Pantotenik asit), B6 (Piridoksin), B7 (Biotin), B9 (Folik Asit) ve B12 (Kobalamin). Bu araştırma yalnızca B6 ve B12’nin takviyeleriyle ilişkili riskleri açığa çıkardı ve bu durumda dahi risk sadece sigara içen erkekler açısından söz konusuydu. Sigara kullanmayan, eskiden sigara içmiş, düşük dozlarda multivitamin kullananlar veya sadece B12 vitamini ve B6 vitamini tüketen erkekler ve kadınlar arasında risk açısından bir bağlantıya rastlanmadı.

CİNSİYET BELİRLEYİCİ BİR ETKEN

Bu, B12 vitamininin etkisiyle akciğer kanseri risklerinin eşit dağılmadığını tespit eden ilk çalışma değildi. Daha önceki bir araştırma, vitaminin kan serum seviyelerine dayalı olarak, B12’nin yüksek tüketimi ve akciğer kanseri riski hakkında küçük ama güncel bir artışı da tespit etmişti. Araştırmacılar veriyi cinsiyetlere göre ayırdığında, riskin sadece erkekler için geçerli olduğunu tespit ettiler.

Brasky, “Bir tahminde bulunmak gerekirse, cinsel hormonlar bu sürecin işleyişinde en önemli etkenlerdi,” diyor. “Anladığım kadarıyla, ya östrojene sahip olmak iyi ve koruyucu bir şey veya daha fazla testosterona sahip olmak zararlı bir durum. Bu durumda, erkekler daha yüksek bir risk taşıyor gibi görünüyor,” diye ekliyor.

Tek bir araştırmanın sonuçlarına bakarak rutinimizi değiştirmek zararlı olabilir. Ve Brasky’nin çalışması ilgi çekisi olsa bile henüz kesin sonuçlar sunmuyor. Ayrıca sonuçları ciddiye almanız durumunda bile bulgular gerçekten B12 almayı bırakmanız gerektiğini göstermiyor. Elbette sigarayı bırakmak, bu durumda en iyi davranış biçimi olacaktır.

Şu halde, eğer vitamin eksikliği yaşamıyorsak (Crohn hastalığı ve çölyak hastalığı olan insanlar, et yemeyen kişiler ve yaşlılar özellikle risk altındadır) B vitamini takviyeleri almak zorunda değiliz. Çoğumuzun B vitamini takviyeleri almasına bile gerek yok. Bu çalışma ve diğerlerinin de gösterdiği üzere, bir şeyin suda çözünebilmesi (ve hemen zehirlememesi durumu), uzun vadede sinsi yollarla bize zarar vermeyeceği anlamına da gelmiyor. Bu nedenle, aldığınız takviyelerin çok pahalı olması, çok güvenli olacağı anlamına gelmez ve size pahalı bir idrardan fazlasına mâlolabilir. Gerçekte sizi hasta ediyor olabilirler.

* Makalenin aslı Popular Science sitesinde yayınlanmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)