Aşırı sıcaklar nedeniyle Tunca Nehri'nin bir kısmı kurudu
Edirne'nin tarım alanlarının sulanmasında kullanılan Tunca Nehri'nin bir kısmı kurudu. Yetkililer, Meriç Nehri'ndeki su seviyesinin de kritik noktaya geldiğini belirtti.
DUVAR - Edirne'de aşırı sıcaklar ve yetersiz yağışlar nedeniyle tarımsal sulamada kullanılan önemli su kaynaklarından Meriç ve Tunca nehirlerinin bazı kesimleri kuruma noktasına geldi. Meriç Nehri'nin debisi 43 metreküp/saniye, Tunca'nın ise 4 metreküp/saniye olarak ölçüldü. Bir kısmı kuruyan Tunca Nehri'nin kent merkezinden geçtiği kesim, yosunlarla kaplanıp, yeşile büründü.
'KURAKLIĞI CİDDİ MANADA HİSSEDİYORUZ'
DHA'nın haberine göre Edirne Valisi Yunus Sezer, yaşanan kuraklık ve su sıkıntıları ile ilgili Meriç Nehri üzerinde kurulan Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali'nde basın açıklaması yaptı. Meriç ve Tunca nehirlerinde havaların sıcak gitmesiyle erken yaşanan bir kuraklığın söz konusu olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Daha önceki yıllarda ağustos sonuna doğru başlayan kuraklık, maalesef bu sene yeterince yağmur almaması nedeniyle erken başladı. Haziran'ın 15'inden itibaren kuraklığı çok ciddi manada hissediyoruz. Malumunuz burası çeltiğin Türkiye'de en fazla ekildiği alan ve çeltiğin de suya ihtiyacı var. Diğer bir alan da ayçiçeğinin de çok yoğun bir şekilde ekildiği bir alan ve onun da suya çok ihtiyacı var. Şu anda nehir debileri senenin 12 aylık sürecin en alt seviyesinde. Bazen Tunca Nehri'nde 3 metreküp/saniyeye, Meriç Nehri'nde de saniyede 40 metreküpe kadar düşüyor. Ve bu aşağılara, İpsala tarafına indiği zaman 24 metreküpe kadar düşüyor. Bununla ilgili olarak Tunca Nehri'nde dönüşümlü bir planlamaya gittik, kooperatiflerimizle. Yani üst taraftaki suyu kesip, aşağı taraftaki tarım arazilerine, çeltik alanlarına veriyoruz ve 3-4 gün sonra da yukarıya verip aşağı kesiyoruz. Yani hepsini aynı anda veremiyoruz. Yani yaklaşık 20 gündür bu bunu uyguluyoruz" diye konuştu.
'KRİTİK SEVİYELERE GELMİŞ DURUMDAYIZ'
Sezer, Meriç Nehri'nde durumun biraz farklı olduğunu belirterek, "Meriç genelinde de artık kritik seviyelere gelmiş durumdayız. Orada da iki gün önce İpsala'ya kadar giderek bir inceleme yaptık. Orada en büyük sulama birliğimiz Hamzadere Sulama Birliği ile, kooperatiflerimizle, üreticilerimizle bir araya geldik. Öncelikle Keşan tarafındaki çeltik arazilerinde yapılan sulamada deşarj edilen suların kullanılması noktasında bir görüş birliğine vardık. Bu sular direkt denize akıyordu daha önce. Şimdi bir kanal vasıtasıyla tekrar Meriç'e Nehri'ne aktarılıyor. Meriç Nehri'nden de tekrar çeltik arazilerine aktarılacak yaklaşık 80 bin dönüm alan bu sayede kullanılabilecek. İkinci olarak da Çakmak Barajı'nın olduğu yerden Ergene Havzası’na, Ergene Nehri'ne, Uzunköprü tarafına su basılıyordu. Burada da suyun debisinin aşağı düşmesi nedeniyle biraz Yunanistan tarafına doğru bir yön değişikliği olmuş, su havzasında. DSİ ve kooperatifimizi beraber çalıştırıyoruz. Orada da yine gölet alanı suyun rahat alınabileceği bir alan oluşturuyoruz. Şu anda o da bitmiş olması lazım. Oradan da suyun rahatlıkla çekilip, Ergene ve Uzunköprü'nün tarafına gönderilebilecek birçok çalışma ortaya koyuyoruz" ifadelerini kullandı.
Daha önceki yıllarda Bulgaristan tarafından su bırakılmasının söz konusu olduğunu söyleyen Sezer, "Onunla ilgili yaklaşık bir aydır Bulgaristan makamlarıyla Tarım Bakanlığımız, Tarım Bakanımız vasıtasıyla, Dışişleri Bakanlığımız vasıtasıyla, bunlarla ilgili yoğun bir şekilde görüşmeler yapılıyor. Fakat Bulgaristan tarafında da ciddi bir kuraklık söz konusu. Oradan bir miktar su salınması için artık zannediyorum bu süreç doğru yönde ilerliyor. Umarım onunla ilgili de olumlu sonuçları alırız. Ama hem Tarım Bakanımız, hem Dışişleri Bakanımız hem de Enerji Bakanı bu süreçle ilgili yoğun bir şekilde çalışmaları takip ediyorlar" dedi.
‘MERİÇ NEHRİ'NDE SU TUTULMASI SÖZ KONUSU DEĞİL'
Sezer, hafta sonunda Meriç Nehri'nde yapılan Gençler Türkiye Kürek Kupası yarışmaları nedeniyle su tutulduğu iddialarına değindi. Sezer, "Buradaki suyun tutulmasıyla aşağıdaki suyun az gitmesi arasında bir ilişki söz konusu değil. Çünkü nehir yatağında ne kadar su varsa mecburen savaklardan akarak aşağıya doğru gitmesi gerekiyor. Yani bir damla su buraya düşse, bir damla savaklardan akarak gidecek. Burada bir suyun tutulması söz konusu değil. Burası bir baraj değil. Burası suyun yönünü, enerji üretim bölümüne yönlendirmek için yapılmış bir set. Dolayısıyla burası bir baraj değil. Baraj olmadığı için de su tutulması söz konusu değil. Belki çiftçilerimiz artık ürünlerinin zarar görmesinden dolayı, insanlar burada suyun tutulması, suyun belli bir havzada bulunmasını gerekçe gösterebilirler. Fakat mevcut nehirde ne akıyorsa aşağıya da aynısı gidiyor. Bir daha burada kalmış değil. Şu anda 2,5 milyon metreküp setlerin arkasında birikmiş su var. O birikmiş suyunun da belki çok zor kaldığımız zaman can suyu olması için, kooperatiflerimizle birliklerimizle görüştük; bu 2,5 milyon metreküp suyu da eğer çok çok zor durumda kalırsak bırakacağız. Burada bizim amacımız hani enerji üretmek değil, zor gününde çiftçilerimize de buranın bir faydası olabilir, o da bizim memnun edecektir. Biz buradaki suyu günlük 10 metreküp bıraktığımız zaman 3 gün içerisindeki bu havzada hiçbir damla su kalmıyor. Nehir normal yatağına dönüyor. Yani 10 metreküple 2,8 günlük su hacmimiz var. Onu da o aşağıdaki havzadaki arkadaşlarımızın yani kooperatif birlik ve üreticilerimizin nihai noktada değerlendirmelerine göre bunu da bırakacağız. O şekilde de kendi aramızda anlaşma yaptık. Yani şu ana kadar burada bir elektrik üretilmemiş. 3-4 ay sonra üretsin bizim açımızdan çok bir anlamı yok. Keşke daha fazlası olsa, böyle bir ay, iki ay böyle verebileceğimiz bir suyu burada hapsedebilseydik. Bakın onu da yapma imkanı yok. Dediğim gibi en fazla 2 milyon metreküp su var. Onu da 10 metreküp olarak sattığımız zaman 2,8 sekiz günde yani yaklaşık 3 günde bu gördüğümüz alanda hiçbir su kalmıyor. Normal nehir yatağına dönüyor. Nehir olarak şu anda saniyede 44 metreküp suyumuz var. Meriç Nehri'nde ne kadar geliyorsa buradan açılıp devam ediyor. Bunu biriktirme imkanımız yok zaten. Fiziki olarak da bu çok mümkün değil. Bu süreç zor bir süreç. Gece gündüz çiftçilerimizle, kooperatif ve birliklerimizle beraber çeltik üretiminde ve nispeten ayçiçeği üretiminde ürünlerde herhangi bir eksiklik olmasın, diye yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Amacımız çiftçimizin zarar etmemesi, mağdur olmaması ve bu süreci bu sezonu bu şekilde kapatmaktır" diye konuştu.
'SANTRALİN SU TUTMA SÜRECİ TAMAMLANDI'
Edirne'de geçen yıl temmuz ayında Meriç Nehri üzerinde yapımı biten ve ağustos ayında test aşamasına alınan Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali'nde çalışmalar, arıza nedeniyle durduruldu. Zemin kaynaklı olduğu belirlenen arızanın ardından yapılan proje değişikliğiyle santralde güçlendirme çalışması gerçekleştirildi. Vali Sezer, "Malumunuz bunun yapım süreci yaklaşık planlamasıyla beraber yılı aşkın bir süre. Son 8 ayda da inşaattaki yapım sürecindeki aksaklıklardan dolayı daha önce meydana gelen kaza sonucunda buradaki savakların bazılarının yıkıldığını görmüştük ve yeniden burada proje revizyonuyla beraber, inşaat sürecini bir 8 aylık süre içerisinde DSİ, üniversite, danışmanlık firmalarıyla beraber, baştan sona kadar yeniden ele alıp, yeniden süreci tamamladık. Şu anda da yaklaşık bir ay önce su tutma süreci tamamlandı. Bugünkü aslında açıklamanın iki tane amacı var; birincisi bu santral binasının en son burguların da testleri yapıldı. Almanya'dan gelen bir teknik ekip tarafından. TEDAŞ ve TEİAŞ'la beraber enerji verme süreci de deneme süreci daha doğrusu başlatıldı ve bununla ilgili son kabul aşamasına gelindi. Kabul yapıldıktan sonra da buradaki işlemleri tamamlamış olacağız" ifadelerini kullandı.
(HABER MERKEZİ)