'Aslı' nedir işin?
İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri bağımsız bir çalışma şekline kavuşturulmadan iş güvenliğinin sağlanması beklenemez.
Dilgeş Aslan
Çalışma hayatında, çalışanların maaş dışında en çok konuştukları konudur iş güvenliği.
İşverenin en çok yakındığı, büyük maliyet ve devletin, “sırf birilerine para kazandırmak için ortaya attığı bir şey”, fakat yine aynı işverenin “bizde iş güvenliği en önemli ve vazgeçilmez önceliktir(!)” dediği konudur da.
Aslı’nda nedir bu iş(çi) sağlığı ve iş(çi) güvenliği bir bakalım:
İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği, çalışanı ve hayatını korumayı amaç edinen, işin çalışan için güvenli hale getirilmesini sağlayan ve dolayısıyla işin devamlılığını sağlamayı hedefleyen bir faaliyet alanıdır.
İşin çalışan için güvenli hale getirilmesi sorumluluğu ve görevi devlet tarafından kanunla işverene verilmiş, bu sorumluluğu ve görevi nasıl yerine getireceği kanunla ve yönetmeliklerle belirlenmiştir.
Bu sorumlulukların yerine getirilmesinin elbette bir maliyeti var ve işveren, çalışan hayatını bu maliyetin önüne koymamaktadır çoğunlukla. İşverenin, işin en az maliyetle sürdürülmesini istiyorken, işin maksimum güvenliğini sağlamaya çalıştığını kimse bize anlatamaz.
İşverenler kanuni sorumluluklarını kağıt(ve tabi dijital ortam) üzerinde yerine getirmek için iş güvenliği uzmanı görevlendirir.
İş güvenliği uzmanlığı kâğıt üstünde yapılamayacak kadar önemli ve riskli bir uzmanlıktır.
Önemli, çünkü bir çalışanın hayatını korumak için var bu uzmanlık.
Riskli, çünkü atladığı en ufak bir tehlike insan hayatını etkiliyor ve bunun sonucu katil gibi suçlanıp cezaevine giriyor, en iyi ihtimalle yıllarca yargılanıyor. Bu riskin en bilindik örneklerini Soma Katliamında ve son olarak Havai Fişek Fabrikasındaki patlamada gördük.
Peki iş güvenliği uzmanı:
Kimdir, Kim değildir?
Nedir, ne değildir?
Görevi Nedir?
Aslı”nda bu soruların cevabı bütünüyle kanunda ve yönetmelikte yazılmış.
Öncelikle İş Güvenliği Uzmanının görevleri şunlardır:
1- Rehberlik
İşverene yapması gerekenleri yazılı bildirerek rehberlik eder. İşverenin bu rehberliğe uyup uymaması kendi tasarrufudur.
Peki rehberliği dikkate almayan, uyarıları gözardı eden bir işverenin işyerinde meydana gelen bir olayda “Rehber” neden sorumlu tutulup yargılanır ve tutuklanıp ceza alır?
2- Risk Değerlendirmesi Yapmak
Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinde, risk değerlendirmesini yapmak ya da yaptırmak görevi işverene verilerek , kimleri görevlendirebileceği de açıkça belirtilmiştir. Yani Risk Değerlendirmesi bir ekip işidir ve ekip yoksa haliyle İş Güvenliği Uzmanının tek başına risk değerlendirmesi yapma gibi bir sorumluluğu yoktur. Kısacası, iş güvenliği uzmanı Risk Değerlendirme Ekibinin oluşturulması gerektiği konusunda işverene sadece rehberlik yapar. Ekibi oluşturup oluşturmamak işverenin kendi tasarrufudur.
Peki bu ekibi oluşturmayan bir işverenin iş yerinde tanımlanamayan tehlikelerden dolayı bir kaza olduğunda iş güvenliği uzmanı neden sorumlu tutulup yargılanır ve tutuklanıp ceza alır?
3- Çalışma Ortamını Gözetlemek
Çalışma ortamında tehlikelerin kaynağında yok edilmesini sağlamak için, kanunda, “makine alındığında fikri sorulur” deniyor. Uzmanın, ekipmanların kullanımında alınması gereken önlemleri belirleyip bir plan dâhilinde bildirmek ve planına uyulup uyulmadığını kontrol etmekten başka bir görevi yoktur. Fakat planları uygulayıp uygulamamak işverenin kendi tasarrufudur.
Peki bir makinenin bakım planına uyulmadığı için; kasnağının yağsız kalıp aşınması sonucu yerinden çıkıp bir çalışana zarar vermesi nedeniyle iş güvenliği uzmanı neden sorumlu tutulup yargılanır ve tutuklanıp ceza alır?
İş Güvenliği Uzmanı Kimdir, Kim Değildir?
İş Güvenliği Uzmanı, işveren veya işveren vekiline, işyerini güvenli hale getirmesi için Rehberlik yapan kimsedir. OSGB*'lerin oradan oraya sürüklediği köle değildir.
İş Güvenliği Uzmanı Nedir, Ne Değildir?
İş güvenliği uzmanı işveren, işveren vekilinin, risk değerlendirme ekibinin ve tüm çalışanların fikir danışacağı Danışmandır. İşveren Vekili değildir.
İş güvenliği uzmanı, çalışma ortamındaki tehlikelerin nasıl ortadan kaldırılacağına dair bilimsel olarak bir yol gösteren kişidir. İşyerinin bakımcısı, periyodik kontrolcüsü, şantiyenin şeritçisi, baret takma görevlisi, emniyet kemeri karabinası veya yaşam halatı çekicisi değildir.
Peki o halde iş güvenliği uzmanı, neden İşveren ve OSGB’ler daha çok para kazanacak diye yargılanır?
Kaza olduğunda herkes sorumluluğunun gereği kadar yargılanmalı elbette. Aslı Bozkurt** da, görevini ihmal eden, mesleğinin gereğini yerine getirmeyen başkaları da yargılanmalı. Ama bir iş güvenliği uzmanının görev, yetki ve sorumluluk düzenlemesinde açıkça yazılan ve yapılması gereken her işin karar mercii işveren iken, “katil damgasını” vurarak 6 yıl 8 ay ceza verilmesine hükmetmek, hem mesleğin yasal tanımlaması hem de işyerinin çalışan için güvenli hale getirilmesi için harcanan o kadar çaba ortadayken, hayatın olağan akışına ters düşüyor. Fakat ne yazık ki iş güvenliği uzmanını cezalandırma bir teamüle dönüştürüldü. Yargı ve kolluğun en ufak olayda ilk sorduğu kişi iş güvenliği uzmanı oldu hep. İşyerinde gecenin bir yarısı çöp yangını çıkarsa kolluk, “yangın çıkmış iş güvenliği uzmanı nasıl evinde oturuyor” diyebiliyor. Bir dizi sahnesine işveren “ben herkesin peşinden koşup kemerini tak mı diyeceğim? biz bu işler için birini tuttuk: iş güvenliği uzmanı” diyebiliyor ve bu algıya karşı kimse iş güvenliği uzmanı kemer takıcı değildir demiyor!
Çünkü işverenler, sorumluluğu OSGB’lere yüklediklerine inanıp bu algıyı oluşturdu ve bu da OSGB’lerin işine geldiği için öyle olmadığı söylenmedi.
İş güvenliği uzmanları, demoklesin kılıcı gibi tepelerinde duran bu hakkaniyetsiz yargılama ve uygulama şekli nedeniyle iş güvenliği uzmanlığını bırakmak zorunda kalıyorlar. Oysa İş güvenliği uzmanları açısından bu yargılama sorumluluk gereği idari yönden olmalıdır. Önlem almayan işveren iken, önlemi önermekle görevli iş güvenli uzmanı işverenin fiili nedeniyle aynı hukuk içerisinde yargılanıyor. Bu ne kadar hakkaniyetli?
İş Güvenliği Uzmanı, işverenin almadığı önlemin sonuçları nedeniyle yargılanıyor. Alınmayan önlemi bakanlığa bildirdiğinde “ekmek yediği kapıya ihanetten” dolayı işten çıkarılıyor. İşten çıkarıldığı için hakkımı arayacağım diye yıllarca mahkemelerde uğraşıyor.
İş güvenliği uzmanlarının mevcut yasal düzenlemeler ile iş güvenliğini sağlamalarını beklemek gerçekçi değil. Devlet bu işi gerçek anlamda çözmek, kazaların önüne gerçekten geçmek istiyorsa mevcut işleyişin işe yaramadığını anlamak zorunda. İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri bağımsız bir çalışma şekline kavuşturulmadan iş güvenliğinin sağlanması beklenemez.
OSGB’ler daha çok firma almak için her iş güvenliği faaliyetini formaliteye dönüştüren kurumlar oldu artık.
Aslı Budur İşin:
Bakanlık bu işi gerçekten çözmek ve iş güvenliğini sağlamak istiyorsa OSGB sistemini ortadan kaldırıp, kendi bünyesinde, tıpkı iş müfettişi, çalışma müfettişi gibi “iş güvenliği profesyoneli” kadrosu açıp her işyerine atama yapacak şekilde düzenleme yapmalı ve bunun yasal boyutunu gerçekleştirmelidir.
* OSGB: Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi
** Sakarya’da Patlama gerçekleşen havai fişek fabrikasının yargılanan İş Güvenliği Uzmanı