ASUD Başkanı Ensari: İzmir asbest soluyor

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - İzmir'de Brezilya Donanması'na ait, içerisinde 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen "NAe São Paulo" uçak gemisinin Aliağa'da söküleceği tartışmaları sürerken, gemi ile gündeme gelen asbestin birçok kullanım alanı bulunuyor. İzmir depreminin ardından kentte hasarlı binaların yıkımı sürerken, özellikle eski binaların birçoğunun asbest yüklü olduğu ifade edildi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1'inci grup kanser nedeni olarak tanımlanan asbest, binaların boyasından çatısına, parkelerinden izolasyonuna kadar birçok alanında kullanılıyor. Öte yandan kentte ise asbest açısından "kontrolsüz" olarak nitelendirilebilecek yıkımlar ise sürüyor.

Yıkımlar ve asbest ile ilgili geçtiğimiz hafta açıklamada bulunan İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu, asbestin ucuz bulunması ve ısıya dayanıklı iyi bir izolasyon malzemesi olması nedeniyle binalarda sıkça kullanıldığını belirtti. Binaların yıkımında uygulanması gereken birçok yönetmelik maddesi bulunduğunu ancak bunlara dikkat edilmediği ifade edilen açıklamada, dozerlerle yıkım çalışması yapıldığını ve bina yıkılırken lifler halinde atmosfere karışan asbestin zaman içerisinde solunum yolu hastalıkları, bronşitten akciğer kanserine kadar sorunlar yarattığı belirtildi.

'ŞU ANDA İZMİR ASBEST SOLUYOR'

Yıkımlarla ilgili Gazete Duvar'a konuşan Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Ensari de özellikle eski binaların yapımında kullanılan birçok malzemede asbest bulunduğunun altını çizerek, şu anda da asbestin ticari adının amyant olduğunu söyledi. Ensari, "Türkiye'de asbest yasak ama amyant serbest. Şu anda siz internetten amyantlı ürünler sipariş verebilirsiniz. Bu skandal bir durumdur" dedi.

'İZMİR BELEDİYELERİNİN UMRUNDA DEĞİL...'

Plansız yıkımlar nedeniyle İzmir'de birçok yurttaşın kanser adayı olduğunu vurgulayan Ensari, "İstanbul'da kanser vakaları arttı, İzmir'de de artacak. İzmir'de yüzbinlerce insan kanser adayıdır. Yıkımlar plansız paldır küldür yapılıyor. İzmir'de kanser vakalarından endişe ediyoruz. Şu anda İzmir asbest soluyor. İzmir belediyelerinin de umurunda değil bu asbest. Kâğıt üzerinde asbest raporları alıyorlar ve binaları yıkıyorlar" diye konuştu.

'SOKAKTA OYNAYAN 10 YAŞINDAKİ BİR ÇOCUK 30'LU YAŞLARDA KANSER OLABİLİR'

Kentsel dönüşüme ve binaların yıkımına karşı olmadıklarını ancak kuralına göre yapılması gerektiğini söyleyen Ensari, "Önce temizleyin sonra yıkın. İzmir'deki tozutulan asbestin dışında molozların içerisine karışan ve şehir merkezinde bulunan döküm sahalarına dökülen molozların içerisinde bulunan asbest, yerleşim yerlerindeki insanları hemen etkileyecek. Daha sonra rüzgarlanmayla birlikte yayılacak. Çünkü hafif bir toz" ifadelerini kullandı.

Devlet asbest konusunda yetersiz kaldığını da belirten Ensari, asbest hemen öldürmediği için "20 seneye kim öle kim kala..." diye düşünen bürokratların da var olduğunun altını çizdi. Yıkımlarda insanların gidip izlememesi gerektiğinin de altını çizen Ensari, "Resmen asbest solumaya gidiyorlar. Bir gerçeği kaçırmayalım. Sokakta oynayan 10 yaşındaki İzmirli bir çocuk 30'lu yaşlarda kanser olabilir. O çocuğun ne suçu var? Şu an yıkımlar yapılırken sokaklarda bahçelerde oynayan çocuklar var. O çocuklar şu anda kanser adayıdır" dedi.

İZMİR İÇİN ASBEST HARİTASI YOLDA: DURUM KÖTÜ...

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Asbest Haritası'nı yayınladıklarını ve İzmir için de benzer bir harita çalışması yaptıklarını belirten Ensari, İzmir haritası ile ilgili bilgiler vererek şunları söyledi;

"İnanın İzmir'de bir tane turuncu renk bölge yok. İzmir depremden dolayı yıkılanların dışında kentsel dönüşümdeki yıkımlardan kaynaklı da bunu yaşıyor. İzmir asbest soluyor. Yıkılan binalardaki eternitli çatıları gösteriyoruz. Çok fazla eternit var ancak İzmir'de ne hikmetse asbest bulunmuyor. Nedeni denetlenmemesi ve üçkağıtçı uzmanların orada cirit atmasıdır. Onların umurunda değil sokakta oynayan 10 yaşındaki çocuk. İzmir'de sokakta dolaşan insanlar kıyafetleri ile evlerine de asbest götürüyorlar. Ailelerini de hasta edecekler"