Atakan'ın hatırlattığı çocuk 24 yıl sonra konuştu: Kim olsaydı aynı şeyi söylerdi
Sosyal medyada gündem olan Atakan Kayalar'ın ardından sosyal medyada yıllar önce çekilen bir video yeniden gündeme geldi. 1996 yılında kendisine uzatılan mikrofonda, "Korucu istemiyoruz, parasını verelim onlar korucu olsun" sözleriyle gündeme gelen ve aradan geçen 24 yılın ardından şu an avukat olan Yunus Muratakan ilk kez konuyla ilgili konuştu.
DUVAR - Okuduğu kitaplar ve üzerine yaptığı yorumlarla sosyal medyada gündem olan Atakan Kayalar'ın ardından geçmişte farklı gerekçelerle gündem olan çocukların görüntüleri de yine sosyal medyada hatırlatılmaya başlandı. Sosyal medya kullanıcılarının 'Benim Atakanım' gibi mesajlarla paylaştığı videolardan biri de 1996 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesinde köylerdeki zorla koruculaştırma politikasına karşı çıkan halkın içerisinde yer alan Yunus Muratakan'dı.
O tarihte henüz çocuk olan Muratakan, Licelilerin köy korucusu olmaya zorlanmasıyla ilgili olarak videoda şunları söylemişti: "Hiç kimse istemiyor... Lice'de hiç kimse korucu olmak istemiyor. Yüzbaşı Bey söylüyor, 'Para veriyoruz'. Biz parayı verelim onlar gitsin korucu olsun..."
Şu an Lice davasının avukatlarından olan Muratakan, kendisine ait görüntülerin yeniden yayılmaya başlamasıyla 24 yıl sonra konuyla ilgili ilk kez konuştu.
'KİM OLSAYDI AYNI ŞEYİ SÖYLERDİ'
Muratakan o dönem yaptığı konuşmayla ilgili olarak, "Bu magazinel bir konu haline geldi. O dönem mikrofon benim önüme geldi, söyledim. O mikrofon oradaki herhangi bir arkadaşımın önüne gelseydi aynı şeyleri söylerdi. Orada konuşan çocuk herhangi bir çocuk. Ben değil, kim olsaydı aynı şeyleri söylerdi" dedi.
LİCE DAVASI NEYDİ?
22 Ekim 1993'te günü ilçede dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın bir suikast sonucu öldürüldü. Suikastın ardından çıkan olaylarda ise sivillerin de aralarında olduğu 16 kişi öldürüldü.
Jandarma Yüksel Bayar ve Ali Nurettin Soyer ile birlikte Abdullah Akçakmak, Mizgin Cantürk, Hüseyin Cantürk, Dilbirin Cantürk, Bayram Yıldız, Emine Kıraç, Zana Çakır, Mustafa Çakır, Saniye Boğan, Ali Şanlı, Ali Canpolat, Kudret Ergün ve Muhyettin Güler öldürüldü.
Dönemin askeri yetkilileri, Albay Bahtiyar Aydın'ın PKK tarafından öldürüldüğünü ve daha sonra bir çatışma meydana geldiğini açıkladı. Ardından bölgeye askeri operasyon başlatıldı.
Daha sonra savcılık tarafından hazırlanan iddianamede bazı verilere göre ilçe merkezinde 400 ev ile 242 dükkanın yakıldığı, yıkım ve tahribat nedeniyle 13 bin olan nüfusun 2 bin 500'lere kadar düştüğü belirtildi. Halen süren davada tek tutuklu sanık olan Alay Komutanı emekli albay Eşref Hatipoğlu 8 Aralık 2018 tarihinde tahliye edildi.