Eski usul inşaat tekniklerini Karadenizli müteahhitlerden daha iyi bilen çıkmaz. Bir yöntem olarak kalıp bağlama işi bitmeden beton dökülmez. Çünkü betona hem şekil veren hem de onu bir arada tutup, kaya gibi sağlamlaşmasını sağlayan kalıptır. Avcı, Trabzonspor'un kalıplarını döküyor. Maalesef henüz ancak alt katları birbirine bağlayabiliyor. Ama hakkını vermek lazım işini sağlam ve kararlıca yapıyor. Söz gelimi Fatih Terim gibi, geriye düştükten sonra, bütün hafta üstünde çalıştığı oyun planının çöpe atmıyor. Bence bu vaziyet Avcı’nın en güvenilir yanı ve sırf bu yüzden ona sempati duymak absürt bir davranış olmaz.
Her maçı ne pahasına olursa olsun kazanmak isteyen teknik adam portresiyle, her maçı tasarladığı oyunla bitirmek isteyen teknik direktör arasındaki önemli ve niteleyici fark kesinlikle sadece tutarlılık değildir. Daha fazlası da var. Sabır, irade ve kendine güven.
Trabzonlu kimi yorumcu ve taraftarın bu oyunu küçümseyerek izlediğinden eminim; hatta belki de önemlice bir bölümü utanç içinde kıvranıyordur. Ama hiçbir çiftçi tohumu tarlaya attıktan hemen sonra hasat beklemez. Kant’ın da dediği gibi ‘’Tohumdan ağaca sıçrama olmaz’’.
Öte yandan Tomas, Rizespor’u ciddi bir takım haline getirmiş. Takım hücumdayken, sahanın en uç kenarına kadar yayılarak, alan savunmasını imkansız hale getirmeyi pekala becerebiliyor. Aynı şekilde, top rakibe geçtiğinde alanı daraltıp, topun olduğu bölgede yine ciddi bölgesel baskılar yapmayı da ihmal etmiyor. Tomas’ın dolayısıyla Rizespor’un en gedikli sorunu, Skoda’nın varlığıyla, kenara taşınan her topun ceza sahasına orta şeklinde taşınmasıdır. Skoda, olgun ve çok oyunculu kenar hücumlarını gereksiz hale getiriyor. Anlaşılan Tomas da bu durumdan şikayetçi değil.
Benim bile bildiğim bu gerçeği Abdullah Avcı’nın fark etmemesi ve tedbir almaması düşünülemez. Avcı planına sadık kalıp, defansın merkezini üç oyuncuyla kapattı. Bunun anlamı şuydu; Skoda’ya atılacak her topta Skoda topa yalnız müdahale etmeyecek. Nitekim öyle de oldu. Defans Skoda hedefli her topa ondan önce müdahale etti.
Üçlü defansın önündeki ikili ise hiç yerini kaybetmedi. Ama bence burada Baker seçeneği yeniden gözden geçirilmeli. Nedeni de çok basit, özellikle ikinci bölgenin derinine atılan toplarda Baker, çok geç pozisyon alıyor. Trabzonspor’un ikinci bölge derinliğinde fazla ikinci top kazanamamasının bir nedeni de budur. Bana kalırsa bu pozisyonda mutlaka Abdulkadir Parmak'ta ısrar ederim. Abdulkadir, ani ve şok presler yapabiliyor ve kazanılan ikinci topları da hedef odaklı kullanabiliyor.
Hücum bölgesi hala bakir ve sahipsiz. Bence şu an bir sakıncası yok. Çünkü, Nwakaeme çok formsuz ve doğası gereği kolektif oyuna yatkın biri değil. Ekuban hala çok dengesiz. Bu iki oyunculara bitişik oyuncu seçeneklerine karar vermeden, takımın defansif odağını değiştirmek tehlikelere davetiyeler çıkarmaktır.
Avcı oyununun hücum versiyonuna dikkatle baktığımda Yusuf Sarı’nın takıma hızla monte edilmesi gerektiğini hissedebiliyorum. Eğer Yusuf Sarı doğru bir rol ve görevlendirme içinde, hücum planına dahil edilirse, Trabzonspor hücumları daha dinamik hale gelir. Edgar, Serkan ve Yusuf Sarı, sağ kanat hücumlarına farklılık kazandırabilirler.
Avcı, sezonun ilk yarısını bu oyun planıyla mutlaka tamamlamalıdır.