Avukat Ebru Timtik toprağa verildi

Adil yargılanma talebiyle ölüm orucu eylemi yapan avukat Ebru Timtik vefat etti. Polis, Timtik'in cenazesini Adli Tıp Kurumu'ndan kaçırdı, tepki gösterenlere biber gazı sıktı. Gazi Cemevi ve Gazi Mezarlığı abluka altına alındı. Ebru Timtik'in cenazesi bir süre sonra zırhlı araçlar eşliğinde Gazi Cemevi'ne getirildi. Cenazeye katılacak olanlar cemevi girişinde tek tek arandı. Güvenlik güçleri, cemevindeki törenin ardından cenazeyi bir kez daha kaçırdı ve abluka altındaki Gazi Mezarlığı'na götürdü. Polis, tepki gösteren kalabalığa da saldırdı. Polisin engellemelerine karşın kalabalık mezarlığa ulaştı. Timtik'in cenazesi arkadaşları tarafından sloganlar eşliğinde defnedildi.

Abone ol

DUVAR - Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik vefat etti. Halkın Hukuk Bürosu'nun Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Adil yargılanma talebiyle 238 gündür Ölüm orucunda olan büro avukatımız Ebru Timtik şehit düştü! Tüm meslektaşlarımızı ve halkımızı Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi önüne çağırıyoruz!" denildi.

Çağdaş Hukukçular Derneği'nin açıklamasında da "Adil yargılanma talebi ile 238 gündür ölüm orucunda olan avukat arkadaşımız Ebru Timtik'i az önce kaybettik" ifadelerine yer verildi.

Timtik'in ölümün ardından gece Adli Tıp Kurumu önünde bekleyen insanları polis, “Burada oturmak yasaklandı" diyerek dağıtmaya çalıştı. Cenazeyi bekleyen 4 kişi gözaltına alındı. Adli Tıp Kurumu önü polis bariyerleri ile kapatılırken Timtik'in yakınlarının kaldırımdaki bekleyişi öğlen saatlerine kadar sürdü. Cenazenin önce Taksim'deki İstanbul Barosu önüne ardından da Gazi Mahallesi'ne götürüleceği açıklanmıştı. Ancak Timtik'in cenazesi Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından zırhlı araç eşliğinde kaçırıldı. Duruma tepki gösteren kitleye de biber gazı sıkıldı.

Avukat Hüseyin Boğatekin cenazenin götürüleceği Gazi Cemevi ve defnedileceği Gazi Mezarlığı'nın ablukaya alındığını açıkladı. Ebru Timtik'in kaçırılan cenazesi bir süre sonra Gazi Cemevi'ne getirildi. Cenazeye pek çok zırhlı araç ve polis eşlik etti. Cemevine yakınları ve avukatları alınırken gazeteciler engellendi. Cemevi’nin giriş çıkışına TOMA araçları yerleştirilirken, çevresine bariyerler yerleştirildi.

Avukat Ali Haydar Doğan gözaltına alındı.

Timtik'in naaşının baro önüne getirilmesini engellemek için cenazeyi kaçıran polisler, cemevindeki törenin ardından Gazi Mezarlığı'na yürüyüşü engellemek için cenazeyi yeniden kaçırdı. Polis tepki gösteren kalabalığa da saldırdı. Timtik'in cenazesi abluka altındaki mezarlığa polis araçları eşliğinde götürdü.

Polisin engellemesine karşın kalbalık ara sokaklardan Gazi mezarlığına ulaştı. Ebru Timtik'in cenazesi arkadaşları tarafından sloganlar eşliğinde toprağa verildi.

Ebru Timtik toprağa verildi.

 İSTANBUL BAROSU'NDAKİ ANMA

Ebru Timtik için İstanbul Barosu önündeki anmada "Devrimci avukatlar omurumuzdur", "Ebru Timtik ölümsüzdür" sloganları atıldı. Avukat Sinan Zincir, "Öüm değil yaşam dedik. Sesimiz Latin Amerika'dan Afrika'ya kadar duyuldu bu ülkenin yargısı duymadı" dedi.

İstanbul Barosu önündeki anmaya çok sayıda kişi katıldı.

İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu anmaya mesaj gönderdi: "Adil yargılama talebindeki bir avukatı bugün uğurluyoruz. Ebru Timtik ve diğer meslektaşlar içim haksız bir karar verildi. Hak mücadelesini savunamamak ölümden de beter. Herkes bilmelidir ki bu ölüm engellenebilirdi. Engellemediler. Topyekun devletin duyarsızlığını nasıl izah edebilirler? Mücadelemizi sürdüreceğiz. Ona rahmet dilerken, uğruna adil yargılema hakkının savunucusu olacağımıza söz veriyoruz. Ebru Timtik hep bu mücadeleyle anılacak ve yaşayacak. Ebru Timtik güle güle. Seni uğurlarken bütün hak mücadelesi veren meslektaşların seni her zaman içinde yaşatacak. Ruhun şad olsun."

Ebru Timtik'in tabutu karanfillerle kaplandı.

ÖHD: ADALET BAKANI BİR ŞEY DEMİYOR

ÖHD EŞ Genel Başkanı Ayşe Acinikli de şunları söyledi: "Yaşadığımız bu şey hukuktan geriye ne kaldıysa bir milat. Yapılan mücadeleyi anlatmaya hiçbir sözlük yeterli olmayacak. Adil yargılama için bedenini ortaya koymak, yaşadığımız süreci ortaya koyuyor. Daha yargılama sürecinde onların haksızlığa uğramaması için sesimizi bütün dünyaya duyurduk. Adalet Bakanı çıkıp hiçbir şey demiyor. Hala kimseden bir ses çıkmıyor. Aytaç Ünsal'ı yaşatmak için hala çok geç değil. Aytaç da aynı şeyi yaşamasın diye mücadelemize devam edeceğiz."

AYTAÇ ÜNSAL: ALACAĞIZ HAKKIMIZI

Ölüm orucundaki avukat Aytaç Ünsal da tedavi altında olduğu hastaneden bir mesaj gönderdi: "Canım avukatım, arkadaşım, adalet yoldaşım... Göz göre göre öldürdüler seni. Ama doğuyorsun sen şimdi halkın yüreğinde. Yüreklerde, beyinlerde doğuyorsun. Var mı dünyada adalet için bir örneği ömrünü veren bir avukat. Alacağız hakkımızı. Senin için alacağız."

'İKTİDARIN KULAKLARI ADALET İSTEYENLERE KAPALI'

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan yaptığı açıklamada, "Kes yapıştır iddianamelerle, düzmece gizli tanıklarla yargılamaların yapıldığı, yargılananların kimisinin aylarca neyle suçlandığını bilmeden hapiste tutulduğu, cezalandırıldığı, olmadık nedenlerle gözaltına alınanların serbest bırakıldıklarında bile ağır kontrol şartlarıyla yaşamaya zorlandığı, görüşleri yüzünden sayısız insanın hala cezaevlerinde tutulduğu; fakat son zamanlarda yoğunlaşan cinsel şiddet ve cinayetlerde de görüldüğü gibi birçok failin de ecele edercesine serbest bırakıldığı bir hukuksuzluğun mimarı tek adam rejimi altında Ebru Timtik hem kendisi hem ülkesi için adalet arayan avukatlardan biriydi. Bunun için ölüm orucuna gitti ve ne yazık ki iktidarın duymayan kulaklarında bir ses bile yaratamadı. Çünkü bu iktidar kendi politikalarını desteklemeyen, eleştiren, hak ve özgürlükler için mücadele eden, demokrasi ve adalet isteyen herkesin sesine kapalıdır" diyerek iktidarı ölüm orucundaki diğer avukat Aytaç Ünsal’ın ölümünün sorumluluğunu almamak için meşru taleplerini karşılamaya davet etti.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatların yargılandığı davada, "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla Ebru Timtik'e 13 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal'a 10 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.

Mahkeme kararı, dosyada somut deliller olmaması, suçlamanın itirafçı ifadelerine dayanması, savunma avukatlarının beyanlarda bulunamaması, mahkumiyet kararı verilirken savunma avukatlarının salonda bulunmaması gerekçeleriyle eleştirildi ve tepki çekti.

Ölüm orucuna giden süreç: Savunmaya savunma almadan, itirafçı beyanlarıyla mahkumiyet

Ceza kararlarının ardından avukatlar, adil yargılanma talebiyle açlık grevine başladı. 3 Şubat'ta açlık grevine başlayan ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve avukatlar Aycan Çiçek, Engin Gökoğlu ve Ayşegül Çağatay, eyleme 10 Mart’ta ara verdi.

Açlık grevini ölüm orucuna çeviren Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için Adli Tıp Kurumu, cezaevinde kalamaz raporu verdi. Hapis cezası kararına yapılan itiraz üzerine dosya Yargıtay'a gönderildi.

Timtik ve Ünsal'ın sağlık durumlarının kötüleşmesi nedeniyle tahliye edilmeleri ve Yargıtay'ın itirazı karara bağlaması için çağrılar yapıldı. Tahliye talepleri reddedilen avukatlar, 30 Temmuz'da hastaneye sevk edildi. Ebru Timtik, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Aytaç Ünsal da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülmüştü.

SOYLU: FOTOĞRAFINI ASANLARI KINIYORUM, YAZIKLAR OLSUN

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı açıklamada, "Bugün bir terör örgütü mensubunun fotoğrafını İstanbul Barosu'na asanları şiddetle telin ediyorum, kınıyorum, ayıp diyorum, yazık diyorum. Yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.

Soylu, şunları söyledi:

"Savcı Şehit Selim Kiraz'ı şehit eden, bu ülkeyi huzursuz etmeye çalışan, jandarmamızın dağda fellik fellik arayıp etkisiz hale getirdiği DHKP-C terör örgütü mensuplarının fotoğrafını bugün İstanbul Barosu'na asanların, bu milletin değerleriyle hiçbir ilgisi yoktur. Bunu buradan net bir şekilde söylüyorum. Şahsım adına da onlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Yazıklar olsun. İstanbul Barosu'na da yazıklar olsun, İstanbul Barosu'nun yöneticilerine de yazıklar olsun. Gerçi Emniyet mensubu arkadaşlarımız derhal o fotoğrafı oradan kaldırdılar ama bu milletin vicdanıyla oynamasınlar artık. Ne zaman bu millet onlardan vicdan beklemişse sırtlarını dönmüşler, hala sırtlarını dönüyorlar. Yazıklar olsun."

Soylu, işlerinin zor ve çetin olduğunu ifade ederek, "Çünkü maalesef ülkemizin içerisinde hâlâ kendilerini başkalarına pazarlayan, başka ülkelere pazarlayan ve bu ülkenin maalesef değerlerinden çok uzaklaşmış olanlar var. Onun için hep birlikte ayağımızı yere sağlam basmalıyız" dedi. (HABER MERKEZİ)